فَحَمَلَتْهُ فَانتَبَذَتْ بِهِ مَكَانًا قَصِيًّا
Fe hamelethu fentebezet bihî mekânen kasıyyâ(kasıyyen).
fe | : böylece |
hamelet-hu | : ona hamile kaldı |
fentebezet (fe intebezet) | : sonra çekildi |
bi-hî | : onunla |
mekânen | : mekân, yer |
kasıyyen | : uzak |
Diyanet İşleri = Böylece Meryem, çocuğa gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sonunda ona gebe kaldı ve onunla uzak bir yere çekilip gitti.
Abdullah Parlıyan = Böylece Meryem, O çocuğa gebe kaldı ve O'nunla uzak bir yere çekilip gitti.
Adem Uğur = Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi.
Ahmed Hulusi = (Meryem) Ona (İsa'ya) hamile kaldı. Onunla uzak bir bölgeye çekildi.
Ahmet Tekin = Meryem 'ol' emrinin sonucu olarak ona hamile kaldı. Bunun üzerine, o haliyle dağın arkasına uzak bir yere çekildi.
Ahmet Varol = Böylelikle ona hamile kaldı ve onunla uzak bir yere çekildi.
Ali Bulaç = Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.
Ali Fikri Yavuz = Nihayet (Cebrail’in üfürmesiyle Meryem) İsa’ya gebe kaldı ve bununla uzak bir yere çekildi.
Ali Ünal = Meryem, çocuğa hamile kaldı ve bu haliyle uzakça bir yere çekildi.
Bayraktar Bayraklı = Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla uzak bir yere çekildi.
Bekir Sadak = Meryem oglana gebe kaldi, o haliyle uzak bir yere cekildi.
Celal Yıldırım = Meryem, oğluna gebe kaldı ve bu haliyle uzak bir yere çekildi.
Cemal Külünkoğlu = Böylece Meryem, oğluna gebe kaldı. Bu döneminde (gebeliği süresince) gözlerden uzak bir yere çekildi.
Diyanet İşleri (eski) = Meryem oğlana gebe kaldı, o haliyle uzak bir yere çekildi.
Diyanet Vakfi = Meryem ona hamile kaldı. Bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi.
Edip Yüksel = Ona gebe kalınca onunla uzak bir bölgeye çekildi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu suretle ona hamil oldu, ve bu hamlile uzak bir yere çekildi
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bu şekilde ona hamile oldu ve bu haliyle uzak bir yere çekildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Nihayet (Allah'ın emri gerçekleşti) Meryem İsa'ya gebe kaldı ve o haliyle uzak bir yere çekildi.
Gültekin Onan = Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.
Harun Yıldırım = Böylelikle ona hamile kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.
Hasan Basri Çantay = Nihayet ona (îsâya) gebe kaldıkda bununla (karnındaki bu çocuğu ile ailesinden) uzak bir yere çekildi.
Hayrat Neşriyat = Böylece (Meryem, Cebrâîl’in üflemesiyle) ona (Îsâ’ya) hâmile kaldı; bunun üzerine onunla (karnındaki çocukla) uzak bir yere çekildi.
İbni Kesir = Nihayet ona gebe kaldı ve bu sebeple uzak bir yere çekildi.
Kadri Çelik = Böylelikle ona gebe kaldı da böylece onunla ıssız bir yere çekildi.
Muhammed Esed = bunun için de, (Meryem) o'na gebe kaldı ve o'nunla birlikte uzak bir yere çekildi.
Mustafa İslamoğlu = İşte böylece (Meryem) ona hamile kaldı; bundan dolayı da, (insanların gözünden) uzak, kuytu bir köşeye çekildi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık (Meryem nefh-i rûh ile) O'na hamile kaldı. Onunla hemen uzakça bir mahalle çekilip gitti.
Ömer Öngüt = Nihayet ona hamile kaldı ve bu sebeple uzak bir yere çekildi.
Şaban Piriş = Nihayet ona gebe kaldı ve bu sebeple uzak bir yere çekildi.
Sadık Türkmen = (meryem) ona (İsa’ya) gebe/hamile kaldı. Sonra onunla uzak ıssız bir yere çekildi.
Seyyid Kutub = Böylece Meryem, oğluna gebe kaldı. Bu döneminde gözlerden uzak bir köşeye çekildi.
Suat Yıldırım = Sonra çocuğuna hamile kaldı ve bu haliyle uzakça bir yere çekildi.
Süleyman Ateş = (Meryem), ona gebe kaldı. Onunla uzak bir yere çekildi.
Tefhim-ul Kuran = Böylelikle ona gebe kaldı, sonra onunla ıssız bir yere çekildi.
Ümit Şimşek = Meryem İsa'yı yüklendi ve onunla uzak bir yere çekildi.
Yaşar Nuri Öztürk = Ona gebe kaldı. Ardından da onunla uzak bir mekâna çekildi.
İskender Ali Mihr = Böylece ona hamile kaldı. Bundan sonra onunla uzak bir mekâna (yere) çekildi.
İlyas Yorulmaz = Meryem çocuğa hamile kaldı ve uzak bir mekana çekildi.