Önceki Ayet Sonraki Ayet  
19. Sûre Meryem/21

 قَالَ كَذَلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَلِنَجْعَلَهُ آيَةً لِلنَّاسِ وَرَحْمَةً مِّنَّا وَكَانَ أَمْرًا مَّقْضِيًّا

  Kâle kezâlik(kezâliki), kâle rabbuki huve aleyye heyyin(heyyinun), ve li nec’alehû âyeten lin nâsi ve rahmeten minnâ, ve kâne emren makdıyyâ(makdıyyen).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
kezâliki : işte böyle
kâle : dedi
rabbu-ki : senin Rabbin
huve : o
aleyye : benim için, bana
heyyinun : kolay
ve li nec’ale-hû : ve onu kılmamız için
âyeten : bir âyet
li en nâsi : insanlara
ve rahmeten : ve bir rahmet
min-nâ : bizden
ve kâne : ve oldu
emren : emir
makdıyyen : kaza edilmiş, yerine getirilmiş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Cebrail, “Evet, öyle. Rabbin diyor ki: O benim için çok kolaydır. Onu insanlara bir mucize, katımızdan bir rahmet kılmak için böyle takdir ettik. Bu, zaten (ezelde) hükme bağlanmış bir iştir” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Böyledir bu demişti ruh, bu iş, Rabbin için pek kolay demişti. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve katımızdan bir rahmet olarak halkedecektik ve bu iş, zâten de mukadderdi, olup bitti.

 Abdullah Parlıyan = Melek: “Gerçek, dediğin gibidir. Ama Rabbin buyurdu ki: O çocuk olma meselesi, bana göre kolaydır. Hem o olacak çocuğu, insanlara kudretimizi gösteren bir alamet ve tarafımızdan bir rahmet kılmak için, bunu yapacağız. Ve bu Allah tarafından, önceden karara bağlanmış bir hükümdür.”

 Adem Uğur = Melek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi.

 Ahmed Hulusi = "Orası öyle! (Ancak) Rabbin dedi ki: "O, bana kolaydır! Onu insanlar için bir mucize ve bizden bir rahmet olarak açığa çıkaracağız. Bu hükmedilmiş (olup bitmiş) bir iştir!"

 Ahmet Tekin = Melek:'Öyledir, doğrudur. Rabbin, bu bana kolaydır. Biz, onu, insanların iyiliği, kurtuluşu için sınırsız kudretimize bir işaret, tarafımızdan bir rahmet kılacağız. Bu icraya karar verilmiş bir plandır, buyurdu.' dedi.

 Ahmet Varol = (Ruh) dedi ki: 'Böyledir. Rabbin: 'Bu bana kolaydır. Onu insanlar için bir ayet (mucize) ve tarafımızdan bir rahmet kılmak için (bunu yapacağız). Hem bu önceden kararlaştırılmış bir iştir' dedi.'

 Ali Bulaç = "İşte böyle" dedi. "Rabbin, dedi ki: -Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır)." Ve iş de olup bitmişti.

 Ali Fikri Yavuz = Cebrail şöyle dedi: “- Evet, iş dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki, bu (baba olmaksızın çocuk vermek), bana çok kolaydır. Hem bunu, insanlara, kudretimize delâlet eden bir alâmet ve (İsa’yı da insanları hidayete götüren) tarafımızdan bir nimet yapacağız. Zaten (ezeldeki takdirimizde) bu iş olup bitmiştir.

 Ali Ünal = Ruh, “Hakkındaki takdir budur” dedi (ve ilave etti): “Rabbin, ‘Bu, Benim için çok kolaydır.’ buyuruyor. ‘Çünkü Biz O’nu, (doğumuyla) insanlara (kudretimiz için) apaçık bir işaret ve delil, (risaletiyle de) tarafımızdan bir rahmet, bir nimet kılacağız. Artık bu, hükme bağlanmış ve olup bitmiş bir iştir’.”

 Bayraktar Bayraklı = Rûh/melek, “Haklısın” dedi; Rabbin buyurdu ki: “Bu, bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, karara bağlanmış bir hükümdür.”

 Bekir Sadak = Cebrail: «Bu boyledir, cunku Rabbin, 'Bu bana kolaydir, onu insanlar icin bir mucize ve katimizdan da bir rahmet kilacagiz; hem bu onceden kararlastirilmis bir istir' diyor» dedi.

 Celal Yıldırım = Cibril ona : «Öyle de olsa, Rabbin buyurdu: Bu bana göre pek kolaydır; hem onu insanlara (kudretimizin yüceliğine delâlet eden müstesna) bir belge ve bizden bir rahmet olarak sunacağız. Ve artık bu hükmedilmiş bir iştir ki olup bitmiştir.» demişti.

 Cemal Külünkoğlu = (Cebrail:) “Bu böyledir” dedi. (Fakat) Rabbin şöyle diyor: “Bu iş benim için kolaydır. Bu olayı insanlara (gücümüzü) kanıtlayan bir mucize ve oğlunu da onlara rahmet kaynağı olarak sunmak istiyoruz. Bu olay kesinleşmiş bir hükümdür.”

 Diyanet İşleri (eski) = Cebrail: 'Bu böyledir, çünkü Rabbin, 'Bu bana kolaydır, onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız; hem bu önceden kararlaştırılmış bir iştir' diyor' dedi.

 Diyanet Vakfi = Melek: Öyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Çünkü biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacağız. Bu, hüküm ve karara bağlanmış (ezelde olup bitmiş) bir iş idi.

 Edip Yüksel = 'Öyledir,' dedi, 'Rabbin, 'O iş bana kolaydır. Onu halk için bir işaret ve bizden bir rahmet kılacağız. Bu, artık kararlaştırılmış bir iştir' diyor.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dedi öyle, fakat rabbın buyurdu ki o bana göre kolay hem onu nasa kudretimizin bir bürhanı ve tarafımızdan bir rahmet kılacağımız için, hem de o, bir kaza edilmiş emir bulunuyor

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Cebrail: «Öyle! Fakat Rabbin buyurdu ki, o Bana göre kolaydır. Ayrıca onu insanlara gücümüzün bir delili ve tarafımızdan bir rahmet kılacağımız için böyle yapacağız. Hem de o, karara bağlanmış bir iştir.» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Melek: «Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), bana pek kolaydır. Hem biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız. Hem, bu önceden (ezelde) kararlaştırılmış bir iştir.» dedi.

 Gültekin Onan = "İşte böyle" dedi. Rabbin dedi ki: "Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır)." Ve buyruk da yerine getirilmişti (kaza).

 Harun Yıldırım = Dedi ki: “İşte böyle. Rabbin: ‘Bu benim için kolaydır. Biz, onu insanlar için bir ayet ve bizden bir rahmet kılacağız.’ buyurdu. Bu, hüküm ve karara bağlanmış bir iş idi.”

 Hasan Basri Çantay = (Ruuh) dedi: (Evet) öyledir. (Fakat) Rabbin buyurdu ki: — O, bana göre pek kolay. Çünkü biz onu insanlara bir âyet ve bizden bir rahmet kılacağız. Zâten iş olub bitmişdir.

 Hayrat Neşriyat = (Cebrâîl) dedi ki: '(Allah’ın hükmü) böyledir! (Çünki) Rabbin: 'Bu bana pek kolaydır. Hem (biz) onu insanlar için (kudretimize) bir delil ve tarafımızdan bir rahmet kılacağız! Ve (bu, ezelde) hükme bağlanmış (takdîr edilmiş) bir iştir’ buyurdu.'

 İbni Kesir = Bu böyledir, zira Rabbın; bu, Bana kolaydır, onu insanlar için bir ayet ve katımızdan bir rahmet kılacağız, buyuruyor, dedi. Ve iş, olup bitti.

 Kadri Çelik = (Melek) Dedi ki: “Bu, dediğin gibidir. Ancak Rabbin dedi ki: “Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için (var edeceğiz).” Ve (bu) iş hükme bağlanmıştır.

 Muhammed Esed = (Melek:) "Bu doğru" dedi, "(Ancak) Rabbin diyor ki: 'Bu Benim için kolay; ve (böyle olduğu için de, senin bir oğlun olacak) ve Biz o'nu insanlar için katımızdan bir sembol ve aydınlatıcı bir bağış kılacağız!" Ve bu (Allah tarafından) önceden hükme bağlanmış bir şeydi:

 Mustafa İslamoğlu = (Melek): "Orası öyledir (ama)" dedi, "Rabbin diyor ki Bu benim için çok kolaydır; üstelik Biz onu insanlar için (canlı) bir ayet ve katımızdan bir rahmet kılacağız; zaten bu iş artık gerçekleşmiş bulunmaktadır."

 Ömer Nasuhi Bilmen = Cibril de dedi ki: «Öyledir. Rabbin buyurdu ki, o Bana göre pek kolaydır ve onu nâsa bir alâmet ve Bizden bir rahmet kılacağız. Ve (O) hükme mukterin bir emirden ibaret olmuştur.»

 Ömer Öngüt = Cebrail: “Bu böyledir. ” dedi. Rabbin buyurdu ki: “Bu bana kolaydır. Biz onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız. Bu, önceden kararlaştırılmış bir iştir. ”

 Şaban Piriş = -Bu, işte böyle, Rabbin dedi ki: “O bana çok kolaydır. Onu insanlar için bir ayet ve bizden bir rahmet kılacağız” dedi. Ve iş olup bitti.

 Sadık Türkmen = (melek) “işte böyledir” dedi. Rabbin buyurdu ki: “O, Bana göre kolaydır. Onu insanlara bir delil ve katımızdan bir rahmet kılmamız için (böyle yaptık)”. Bu iş olmuş bitmiştir.

 Seyyid Kutub = Cebrail dedi ki; «Allah ,söyle diyor: Bu iş benim için kolaydır. Bu olayı insanlara gücümüzü kanıtlayan bir mucize ve oğlunu da onlara rahmet kaynağı olarak sunmak istiyoruz. Bu olay kesinleşmiş bir hükümdür.''

 Suat Yıldırım = Ruh: "Öyledir, ama Rabbin: "Bu iş bana pek kolaydır. Çünkü biz onu insanlara kudretimimzin bir alâmeti ve tarafımızdan bir rahmet kılacağız ve artık bu, hükme bağlanmış, olup bitmiş bir iştir." dedi.

 Süleyman Ateş = (Ruh): "Öyledir, dedi, Rabbin: 'O bana kolaydır. Onu insanlara bir mu'cize ve bizden bir rahmet kılmak için (bunu yapacağız)' dedi" ve iş olup bitti.

 Tefhim-ul Kuran = «İşte böyle» dedi. «Rabbin, dedi ki: -Bu benim için kolaydır. Onu insanlara bir ayet ve bizden bir rahmet kılmak için (bu çocuk olacaktır) .» Ve iş de olup bitmişti.

 Ümit Şimşek = 'Orası öyle,' dedi Cebrail. 'Fakat Rabbin buyurdu ki: Bu Benim için kolaydır. Biz onu insanlara tarafımızdan bir âyet ve bir rahmet yapacağız. Bu ise hükme bağlanmış bir iştir.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dedi: "İşte böyle! Rabbin buyurdu ki: 'O benim için çok kolaydır. Böyle olması onu, insanlara bir mucize ve bizden bir rahmet yapmamız içindir. Hükme bağlanmış bir iştir bu."

 İskender Ali Mihr = (Ruh’ûl Kudüs): “İşte böyle” dedi. Senin Rabbin: “O, Bana kolaydır ve onu, insanlara bir âyet (mucize) ve Bizden bir rahmet kılacağız.” buyurdu. Ve emir kaza edilmiştir (yerine getirilmiştir).

 İlyas Yorulmaz = Melek Meryem’e “İşte böyledir. Rabbin, bunu yapmak benim için kolaydır dedi. O çocuğu insanlar için Rabbinin büyüklüğüne bir işaret ve rahmet yapacağız ve Rabbin bunun böyle olmasına hükmünü vermiştir” dedi.