وَآتَيْنَاهُمْ آيَاتِنَا فَكَانُواْ عَنْهَا مُعْرِضِينَ
Ve âteynâhum âyâtinâ fe kânû anhâ mu’rıdîn(mu’rıdîne).
Diyanet İşleri = Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirmişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı = Delillerimizi göstermiştik onlara, fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
Abdullah Parlıyan = Oysa, onlara ayetlerimizi göndermiştik; buna rağmen O'ndan yüz çevirdiler.
Adem Uğur = Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
Ahmed Hulusi = Onlara işaretlerimizi verdik; ama onlardan yüz çevirdiler.
Ahmet Tekin = Biz onlara, Semud kavmine, Rasûlümüzün hak peygamber olduğuna delâlet eden âyetlerimizi, mûcizelerimizi vermiştik, onlar âyetlerimizden yüz çeviriyorlar, engelleme tedbirleri alıyorlardı.
Ahmet Varol = Onlara ayetlerimizi vermiştik, ama onlardan yüz çevirmişlerdi.
Ali Bulaç = Onlara ayetlerimizi vermiştik de ondan yüz çevirmişlerdi.
Ali Fikri Yavuz = Biz, onlara, mûcizelerimizi vermiştik de onlardan yüz çevirip durmuşlardı.
Ali Ünal = Kendilerine apaçık delil ve mucizelerimizi takdim ettik; fakat hep onlardan yüz çevirdiler.
Bayraktar Bayraklı = Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlar yüz çevirmişlerdi.
Bekir Sadak = Onlara ayetlerimizi verdigimiz halde, yuz cevirmislerdi.
Celal Yıldırım = Biz ise onlara âyetler (açık belgeler ve mu'cizeler) verdik; buna rağmen ondan yüzçevirdiler.
Cemal Külünkoğlu = Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de (onlar) bunlardan yüz çevirmişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = Onlara ayetlerimizi verdiğimiz halde, yüz çevirmişlerdi.
Diyanet Vakfi = Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
Edip Yüksel = Kendilerine ayetlerimizi verdik, fakat ondan yüz çevirdiler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve biz onlara âyetlerimizi vermiştik de ondan i'raz ediyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz onlara ayetlerimizi vermiştik, fakat onlardan yüz çeviriyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz, onlara âyetlerimizi vermiştik de onlar, yüz çeviriyorlardı.
Gültekin Onan = Onlara ayetlerimizi vermiştik de ondan yüz çevirmişlerdi.
Harun Yıldırım = Biz onlara mucizelerimizi vermiştik; fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
Hasan Basri Çantay = Biz onlara âyetlerimizi vermişdik de bunlardan yüz çevirici idiler.
Hayrat Neşriyat = Onlara da mu'cizelerimizi vermiştik; fakat (onlar) bunlardan yüz çevirici kimseler olmuşlardı.
İbni Kesir = Onlara ayetlerimizi verdiğimiz halde yüz çevirmişlerdi.
Kadri Çelik = Onlara ayetlerimizi vermiştik de ondan yüz çevirmişlerdi.
Muhammed Esed = Oysa, onlara mesajlarımızı bahşetmiştik; ne var ki, onlara inatla sırt çevirdiler;
Mustafa İslamoğlu = Zira onlara ayetlerimizi iletmiştik, fakat onlar o (ayetlerden) ısrarla yüz çevirmiştiler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlara âyetlerimizi vermiş idik de onlardan yüz çevirici olmuşlardı.
Ömer Öngüt = Biz onlara âyetlerimizi vermiştik, fakat onlardan yüz çevirmişlerdi.
Şaban Piriş = Onlara ayetlerimizi göndermiştik ama ondan yüz çevirmişlerdi.
Sadık Türkmen = Onlara ayetlerimizi/mucizelerimizi verdik. Ancak onlardan yüz çevirdiler.
Seyyid Kutub = Onlara mucizelerimizi gösterdik, fakat onlar yüz çevirdiler.
Suat Yıldırım = Onlara delil ve mûcizelerimizi verdik, ama onlar bu delillerden yüz çevirdiler
Süleyman Ateş = Onlara âyetlerimizi verdik, ama onlardan yüz çeviriyorlardı.
Tefhim-ul Kuran = Onlara ayetlerimizi vermiştik de ondan yüz çevirmişlerdi.
Ümit Şimşek = Biz onlara âyetlerimizi verdik; onlar ise bundan yüz çevirdiler.
Yaşar Nuri Öztürk = Ayetlerimizi onlara verdik ama onlardan yüz çeviriyorlardı.
İskender Ali Mihr = Onlara âyetlerimizi (mucizelerimizi, delillerimizi) verdik. Fakat onlar, ondan yüz çevirdiler.
İlyas Yorulmaz = Onlara elçiler eliyle mesajlar gönderdiğimiz halde, onlar bu mesajlara sırtlarını döndüler.