وَلَقَدْ نَادَانَا نُوحٌ فَلَنِعْمَ الْمُجِيبُونَ
Ve lekad nâdânâ nûhun fe le ni’mel mucîbûn(mucîbûne).
Diyanet İşleri = Andolsun, Nûh bize dua edip seslenmişti. Biz ne güzel cevap vereniz!
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve andolsun ki Nûh, bize nidâ etmişti, biz de ne güzel icâbet etmiştik.
Abdullah Parlıyan = Nuh işte bu sebeple bize yalvarmıştı ve bizim duasını kabul etmemiz ne güzeldi.
Adem Uğur = Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz!
Ahmed Hulusi = Andolsun ki Nuh bize yönelmişti. . . Biz ne güzel icabet edenleriz.
Ahmet Tekin = Celâlim hakkı için, Nuh bize niyâz etmişti. Biz duaya ne güzel icabet edenleriz, duayı ne güzel kabul edenleriz.
Ahmet Varol = Andolsun, Nuh bize seslenmişti de ne güzel cevap vermiştik!
Ali Bulaç = Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik.
Ali Fikri Yavuz = Gerçekten Nûh bize dua etmişti de ne güzel icabet etmiştik (duasını kabul edip kavmini suda boğmuş, kendisi ile iman edenleri kurtarmıştık).
Ali Ünal = (İşte misalleri:) Nuh, yardım için Bize yalvardı; gerçekten Biz, dualara ne güzel cevap vereniz!
Bayraktar Bayraklı = Andolsun, Nûh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz![468]
Bekir Sadak = And olsun ki, Nuh Bize seslenmisti de duasina ne guzel icabet etmistik.
Celal Yıldırım = And olsun ki, Nûh bize seslenip hâlini arzetmişti; Onun seslenişindeki isteğini kabul edenler ne güzeldir!
Cemal Külünkoğlu = (75-76) Andolsun ki, Nuh bize (dua edip) seslenmişti. Biz de ne güzel icabet etmiştik. (Tufan'da) onu ve ailesini, pek büyük bir sıkıntıdan kurtarmıştık.
Diyanet İşleri (eski) = And olsun ki, Nuh Bize seslenmişti de duasına ne güzel icabet etmiştik.
Diyanet Vakfi = Andolsun, Nûh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz![468]
Edip Yüksel = Nuh bize seslenmişti de ne güzel karşılık vermiştik.
Elmalılı Hamdi Yazır = Celâlim hakkı için bize Nuh nidâ etmişti, biz de hakıkat ne güzel mücîbiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Andolsun ki, Nuh Bize seslenmişti. Biz de gerçekten ne güzel icabet edenleriz!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Andolsun ki Nuh bize seslenip dua etmişti de biz de ne güzel kabul etmiştik.
Gültekin Onan = Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik.
Harun Yıldırım = Andolsun, Nuh bize yalvarıp yakardı. Biz de duayı ne güzel kabul ederiz!
Hasan Basri Çantay = Andolsun ki Nuuh bize niyaz etmişdi de ne güzel icabet (ve kabul) eylemişdik.
Hayrat Neşriyat = Celâlim hakkı için, Nûh (kavminden ümîdini kesince) bize yalvarmıştı; işte (biz) ne güzel icâbet edenleriz!
İbni Kesir = Andolsun ki; Nuh, Bize niyaz etmişti. Ne güzel icabet edenleriz Biz.
Kadri Çelik = Şüphesiz Nuh bize seslenmişti de (biz de ona icabet etmiştik), doğrusu biz pek güzel icabet edenleriz!
Muhammed Esed = Nuh (işte bu sebeple) Bize yalvarmıştı ve Bizim cevabımız ne güzeldi,
Mustafa İslamoğlu = Doğrusu, (onlardan biri olan) Nuh da bizden imdat dilemişti; ve onun imdadına derhal yetişmemiz de güzeldi:
Ömer Nasuhi Bilmen = Celâlim hakkı için Nûh Bize nidâ etmişti. Artık Biz ne güzel icabet edenler (olduk).
Ömer Öngüt = Andolsun ki Nuh bize duâ edip niyazda bulunmuştu da duâsına ne güzel icabet etmiştik.
Şaban Piriş = Nuh, bize seslenmişti de biz, ona ne güzel karşılık vermiştik.
Sadık Türkmen = Ant olsun, Nuh Bize yalvarmıştı da Biz, ne güzel karşılık vermiştik.
Seyyid Kutub = Andolsun Nuh bize dua etmişti de ne güzel kabul etmiştik.
Suat Yıldırım = Nitekim Nûh Bize yalvardı da, Biz onun duasını ne de güzel kabul buyurduk!
Süleyman Ateş = Andolsun Nûh bize yalvarmıştı da ne güzel kabul buyurmuştuk!
Tefhim-ul Kuran = Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmişti de, ne güzel icabet etmiştik.
Ümit Şimşek = Nuh da Bize niyazda bulunmuştu; Biz ise ne güzel cevap verdik.
Yaşar Nuri Öztürk = Yemin olsun, Nûh bize yakarmıştı da ne güzel karşılık vermiştik biz.
İskender Ali Mihr = Ve andolsun ki Nuh (A.S), Bize nida etti. İşte duasına icabet edilenler gerçekten ne güzel (ne güzel bir durumdadırlar).
İlyas Yorulmaz = Nuh bize seslenmişti. Bizde onun çağrısına ne güzel cevap vermiştik.