فَوَرَبِّكَ لَنَحْشُرَنَّهُمْ وَالشَّيَاطِينَ ثُمَّ لَنُحْضِرَنَّهُمْ حَوْلَ جَهَنَّمَ جِثِيًّا
Fe ve rabbike le nahşurennehum veş şeyâtîne summe le nuhdırannehum havle cehenneme cisiyyâ(cisiyyen).
fe | : böylece, o zaman |
ve rabbi-ke | : ve senin Rabbin |
le nahşurenne-hum | : biz onları mutlaka haşredeceğiz |
ve eş şeyâtîne | : ve şeytanları |
summe | : sonra |
le nuhdıranne-hum | : onları hazır bulunduracağız, hazır kılacağız |
havle | : etrafı |
cehenneme | : cehennem |
cisiyyen | : diz üstü çökmüş olarak |
Diyanet İşleri = Rabbine andolsun, onları şeytanlarla beraber mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları kesinlikle cehennemin çevresinde diz üstü hazır edeceğiz.
Abdulbaki Gölpınarlı = Andolsun Rabbine onları da, Şeytanları da haşredeceğiz de sonra onları, diz çökmüş bir halde cehennemin çevresine getireceğiz.
Abdullah Parlıyan = Öyleyse Rabbine and olsun ki, biz onları ve dünyada onları yönlendiren, her türlü şeytanı ve yandaşlarını toplayacak ve sonra cehennemin çevresine, diz çökmüş bir halde getireceğiz.
Adem Uğur = Öyle ise, Rabbine andolsun ki, muhakkak surette onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları diz üstü çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.
Ahmed Hulusi = Rabbine yemin olsun ki, onları şeytanlarla beraber haşredeceğiz. . . Sonra onları elbette Cehennem'in etrafında dizüstü çökmüş hâlde bulundururuz.
Ahmet Tekin = Evet Rabbine yemin ederim ki, Biz onları ve o şeytanları mutlaka ve mutlaka mahşerde toplayacağız, sonra da onları kesinlikle cehennemin etrafında diz üstü hazır bulunduracağız.
Ahmet Varol = Rabbine yemin olsun ki, onları da şeytanları da mutlaka haşredeceğiz. Sonra onları cehennemin çevresinde dizüstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız.
Ali Bulaç = Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız.
Ali Fikri Yavuz = Rabbine and olsun ki, biz onları (öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden kâfirleri) Şeytanları ile beraber elbette ve elbette mahşerde toplayacağız. Sonra onları muhakkak Cehennem’in etrafında dizleri üstü hazır bulunduracağız (ki, Cennetlikleri görüp hasret çeksinler).
Ali Ünal = Rabbine andolsun ki, onları da, peşlerinden gittikleri insan ve cin şeytanlarını da diriltip huzurumuza toplayacak, sonra da hepsini Cehennem’in etrafında topluluklar halinde dizleri üstü çökertip yığacağız.
Bayraktar Bayraklı = Öyle ise, Rabbine andolsun ki, elbette onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları diz üstü çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.
Bekir Sadak = Rabbine and olsun ki Biz onlari mutlaka uyduklari seytanlarla beraber hasredecegiz. Sonra cehennemin yaninda diz cokturerek hazir bulunduracagiz.
Celal Yıldırım = Rabbına and olsun ki, onları şeytanlarla beraber mutlaka diriltipkaldıracağız ve biraraya getirip toplayacağız. Sonra da onları Cehennemin etrafında dizüstü hazır bulunduracağız.
Cemal Külünkoğlu = Rabbinin yüceliği hakkı için, onları (peşlerinden gittikleri) şeytanlarla birlikte mahşerde bir araya getireceğiz. Sonra da dizüstü çöktürerek cehennemin çevresinde toplayacağız.
Diyanet İşleri (eski) = Rabbine and olsun ki Biz onları mutlaka uydukları şeytanlarla beraber haşredeceğiz. Sonra cehennemin yanında diz çöktürerek hazır bulunduracağız.
Diyanet Vakfi = Öyle ise, Rabbine andolsun ki, muhakkak surette onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları diz üstü çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.
Edip Yüksel = Rabbine and olsun, onları ve şeytanları toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresine getireceğiz. Diz çökmüş halde...
Elmalılı Hamdi Yazır = Evet rabbına kasem ederim ki biz onları ve o Şeytanları muhakkak ve muhakkak mahşere toplıyacağız, sonra onları muhakkak ve muhakkak dizleri üstü Cehennemin etrafına ihzar eyliyeceğiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Evet Rabbine yemin ederim ki, Biz onları ve o şeytanları mutlaka ve mutlaka mahşerde toplayacağız, sonra da onları kesinlikle cehennemin etrafında diz üstü hazır bulunduracağız.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Rabbine andolsun ki biz onları (öldükten sonra dirilmeyi inkâr eden kâfirleri) şeytanları ile beraber elbette ve elbette mahşerde toplayacağız. Sonra onları muhakkak cehennemin etrafında dizleri üstü hazır bulunduracağız (ki cennetlikleri görüp hasret çeksinler.).
Gültekin Onan = Andolsun rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız.
Harun Yıldırım = Öyle ise, Rabbine andolsun ki, muhakkak surette onları şeytanlarla birlikte mahşerde toplayacağız; sonra onları diz üstü çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.
Hasan Basri Çantay = Binâen'aleyh Rabbine andolsun ki biz onları da, şeytanları da elbette ve elbette mahşerde toplayacağız. Sonra onları behemehal cehennemin etrafında diz üstü haazır tutacağız.
Hayrat Neşriyat = Artık Rabbine yemîn olsun ki, onları (o kâfirleri) ve şeytanları elbette (mahşerde)toplayacağız; sonra onları diz üstü çökmüş olarak muhakkak Cehennemin etrâfında hazır bulunduracağız!
İbni Kesir = Rabbına andolsun ki; Biz, onları da, şeytanları da beraber mutlaka haşr edeceğiz. Sonra cehennemin yanında diz çöktürerek hazır bulunduracağız.
Kadri Çelik = Andolsun Rabbine, biz onları da şeytanları da mutlaka bir araya getireceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş halde hazır bulunduracağız.
Muhammed Esed = Öyleyse, Rabbine andolsun ki, Biz onları (Hesap Günü'nde, kendilerini hayattayken yönlendiren) şeytani güçlerle bir araya toplayacak ve sonra cehennemin çevresinde diz üstü bekleteceğiz;
Mustafa İslamoğlu = Madem öyle, Rabbine andolsun ki onları Şeytanlarla bir araya toplayacağız; ardından cehennemin etrafında perişan bir halde getirteceğiz;
Ömer Nasuhi Bilmen = Evet. Rabbine andolsun ki onları ve şeytanları elbette haşredeceğiz. Sonra da onları muhakkak ki, cehennemin etrafında dizüstü hazırlamış olacağız.
Ömer Öngüt = Rabbine andolsun ki, onları ve şeytanları bir araya toplayacağız ve hepsini cehennemin etrafında diz çöktürüp bekleteceğiz.
Şaban Piriş = Rabbine andolsun ki, onları ve şeytanları bir araya toplayacağız ve hepsini cehennemin etrafında diz çöktürüp bekleteceğiz.
Sadık Türkmen = Rabbine ant olsun mutlaka onları ve şeytanları toplayacağız. Sonra onları cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız, diz çökmüş bir halde...
Seyyid Kutub = Rabb'inin yüceliği hakkı için, onları peşlerinden gittikleri şeytanları ile birlikte biraraya getireceğiz, sonra da dizüstü çöktürerek cehennemin çevresinde toplayacağız.
Suat Yıldırım = Senin Rabbine yemin olsun ki Biz onları da, şeytanları da diriltip huzurumuza toplayacağız, sonra da cehennemin çevresinde dizüstü çökmüş vaziyette oraya getireceğiz.
Süleyman Ateş = Rabbine andolsun ki, onları ve şeytânları mutlaka toplayacağız, sonra onları diz çökmüş vaziyette cehennemin çevresinde bulunduracağız.
Tefhim-ul Kuran = Andolsun Rabbine, biz onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra onları cehennemin çevresinde diz üstü çökmüş olarak hazır bulunduracağız.
Ümit Şimşek = Rabbine and olsun ki, onları da, şeytanları da diriltecek, sonra da Cehennemin etrafında diz çökmüş halde toplayacağız.
Yaşar Nuri Öztürk = Rabbine yemin olsun ki; onları da, şeytanları da mutlaka haşredeceğiz, sonra hepsini diz çökmüş halde cehennemin çevresinde hazır bulunduracağız.
İskender Ali Mihr = Rabbine andolsun ki, sonra da onları ve şeytanları, mutlaka haşredeceğiz (toplayacağız). Sonra onları, cehennemin etrafında diz üstü çökmüş olarak hazır kılacağız.
İlyas Yorulmaz = Rabbine and olsun ki, onları ve aldatıcı güç olan şeytanı mutlaka toplayacağız ve cehennemin etrafında onları diz üstü çökmüş olarak bir araya getireceğiz.