لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلْ الْعَامِلُونَ
Li misli hâzâ felya’melil âmilûn(âmilûne).
li | : için |
misli | : benzeri, misli |
hâzâ | : bu |
fe | : böylece, artık |
el ya’meli | : yapsın, çalışsın, amel etsin |
el âmilûne | : çalışanlar, amel edenler |
Diyanet İşleri = Çalışanlar böylesi için çalışsınlar!
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık çalışanlar da böylesine çalışsınlar.
Abdullah Parlıyan = Dünyada çalışanlar, bunun gibi bir kurtuluş için çalışsınlar.
Adem Uğur = Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsınlar.
Ahmed Hulusi = Çalışanlar işte bunun için çalışsınlar!
Ahmet Tekin = 'Sorumluluğunu bilenler, buna benzer bir mutluluk için amaçla örtüşen niyete dayalı, devamlı amel etsinler, çalışsınlar.'
Ahmet Varol = Artık çalışanlar böylesi için çalışsınlar.
Ali Bulaç = Böylece çalışanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır.
Ali Fikri Yavuz = Böyle ebedî bir saadet için çalışsın çalışanlar...
Ali Ünal = İnsan, bir kazanç, bir başarı için çalışacaksa, ancak böyle bir kazanç ve başarı için çalışmalı.
Bayraktar Bayraklı = Çalışanlar bunun için çalışsın!
Bekir Sadak = Calisanlar bunun icin calissin.
Celal Yıldırım = (Dünya'da) çalışanlar bunun gibi bir kurtuluş için çalışsınlar !
Cemal Külünkoğlu = (60-61) Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir kurtuluştur. Artık çalışanlar da böylesi bir şey için çalışmalıdır.
Diyanet İşleri (eski) = Çalışanlar bunun için çalışsın.
Diyanet Vakfi = (58-61) Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın.
Edip Yüksel = Çalışanlar bunun için çalışmalı.
Elmalılı Hamdi Yazır = Böyle bir murad için çalışsın çalışan erler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Böyle bir murat için çalışsın çalışan erler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çalışanlar işte böyle bir kurtuluş için çalışsınlar.
Gültekin Onan = Böylece çalışanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır.
Harun Yıldırım = Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsınlar.
Hasan Basri Çantay = Artık çalışanlar da bunun gibi (bir murad için) çalışmalıdır.
Hayrat Neşriyat = Çalışanlar, o hâlde böylesi (bir netîce) için çalışsın!
İbni Kesir = Çalışanlar bunun gibisi için çalışsınlar.
Kadri Çelik = Artık amel edenler de bunun bir benzeri için amel etmelidir.
Muhammed Esed = (Allah yolunda) çalışanlar, demek ki böyle bir şey için çalışırlar!
Mustafa İslamoğlu = Çalışıp çabalayanlar, işte buna benzer bir akıbet için çalışmalılar.
Ömer Nasuhi Bilmen = İşte çalışanlar, bunun misli için çalışıversinler.
Ömer Öngüt = Çalışanlar böyle ebedi bir saâdet için çalışsınlar.
Şaban Piriş = Çalışanlar da bunun benzeri için çalışsınlar.
Sadık Türkmen = Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar!
Seyyid Kutub = Çalışanlar bunun için çalışsınlar.
Suat Yıldırım = (58-61) Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: "O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi? Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler. Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!"
Süleyman Ateş = Çalışanlar bunun için çalışsınlar.
Tefhim-ul Kuran = Böylece, çalışanlar da bunun bir benzeri için çalışmalıdır.
Ümit Şimşek = Çalışacak olan, böyle birşey için çalışsın.
Yaşar Nuri Öztürk = Çalışanlar, böylesi için çalışsınlar.
İskender Ali Mihr = Artık amel edenler, bunun (fevzül azîm hedefine ulaşmak) için çalışsınlar.
İlyas Yorulmaz = İşte, (cennette olanla, cehenneme girenin) misali bu. Şimdi (dünyada iken dileyen) yapacaklarını hesap gününe göre yapsın.