فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ
Fe se tubsıru ve yubsırûn(yubsırûne).
fe | : o zaman, artık |
se- tubsıru | : göreceksin |
ve yubsırûne | : ve onlar görecekler |
Diyanet İşleri = (5-6) Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yakında sen de görürsün ve onlar da görürler.
Abdullah Parlıyan = Yakında sen de görürsün, seni şimdi küçümseyenler de görecekler
Adem Uğur = (Sen de) göreceksin, onlar da görecekler,
Ahmed Hulusi = Yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler;
Ahmet Tekin = Bunu, sen insanlığa anlatarak, öğreterek göstereceksin, inanmayanlar da görecekler, anlayacaklar.
Ahmet Varol = Yakında sen de göreceksin onlar da görecekler.
Ali Bulaç = Artık yakında göreceksin ve onlar da görecekler.
Ali Fikri Yavuz = Yakında göreceksin, onlar da (akıbetlerini) görecekler;
Ali Ünal = Yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler,
Bayraktar Bayraklı = (5-6) Hanginizde delilik olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Bekir Sadak = (5-6) Hanginizin aklindan zoru oldugunu yakinda sen de goreceksin, onlar da gorecekler.
Celal Yıldırım = (5-6) Yakında kimlerin fitneye uğramış çılgın olduğunu sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Cemal Külünkoğlu = (5-6) Hanginizin deli olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Diyanet İşleri (eski) = (5-6) Hanginizin aklından zoru olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Diyanet Vakfi = (5-6) Hanginizde delilik olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da.
Edip Yüksel = Sen de göreceksin, onlar da görecekler;
Elmalılı Hamdi Yazır = Yakında göreceksin ve görecekler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yakında göreceksin ve görecekler,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sen de göreceksin, onlar da görecek.
Gültekin Onan = Artık yakında göreceksin ve onlar da görecekler.
Harun Yıldırım = Yakında göreceksin, ve görecekler;
Hasan Basri Çantay = Yakında göreceksin, onlar da görecekler,
Hayrat Neşriyat = (5-6) Artık hanginizin fitneye tutulmuş (bir mecnun) olduğunu, yakında (sen de)göreceksin ve (onlar da) görecekler!
İbni Kesir = Yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler;
Kadri Çelik = Artık yakında göreceksin ve onlar da görmüş olacaklar.
Muhammed Esed = ve (bir gün) sen de göreceksin, onlar, (şimdi seni küçümseyenler) de görecekler,
Mustafa İslamoğlu = ve bir gün gelecek, sen de göreceksin onlar da görecekler;
Ömer Nasuhi Bilmen = (5-6) Artık yakında göreceksin ve göreceklerdir, fitneye uğramış olan hanginiz imiş?
Ömer Öngüt = Yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Şaban Piriş = Sen de göreceksin, onlar da görecekler..
Sadık Türkmen = Sen de göreceksin, onlar da görecekler;
Seyyid Kutub = Sen de göreceksin, onlar da görecekler.
Suat Yıldırım = Yakında göreceksin, onlar da görecekler.
Süleyman Ateş = (Sen de) Göreceksin, onlar da görecekler;
Tefhim-ul Kuran = Artık yakında göreceksin ve onlar da görmüş olacaklar.
Ümit Şimşek = Sen de göreceksin, onlar da görecekler:
Yaşar Nuri Öztürk = Yakında göreceksin, onlar da görecekler,
İskender Ali Mihr = Artık yakında sen göreceksin ve onlar da görecekler.
İlyas Yorulmaz = (Bunun sonucunu zamanla) Sende göreceksin, onlarda (seni inkâr edenlerde) görecekler.