فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللّهِ كَذِبًا أَوْ كَذَّبَ بِآيَاتِهِ أُوْلَئِكَ يَنَالُهُمْ نَصِيبُهُم مِّنَ الْكِتَابِ حَتَّى إِذَا جَاءتْهُمْ رُسُلُنَا يَتَوَفَّوْنَهُمْ قَالُواْ أَيْنَ مَا كُنتُمْ تَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ قَالُواْ ضَلُّواْ عَنَّا وَشَهِدُواْ عَلَى أَنفُسِهِمْ أَنَّهُمْ كَانُواْ كَافِرِينَ
Fe men azlemu mimmenifterâ alâllâhi keziben ev kezzebe bi âyâtihi, ulâike yenâluhum nasîbuhum minel kitâb(kitâbi), hattâ izâ câethum rusulunâ yeteveffevnehum kâlû eyne mâ kuntum ted'ûne min dûnillâh(dûnillâhi) kâlû dallû annâ ve şehidû alâ enfusihim ennehum kânû kâfirîn(kâfirîne).
fe | : o zaman, öyleyse |
men azlemu | : kim daha zalim |
mimmen ifterâ | : iftira eden kimseden |
alâ allâhi | : Allah’a |
keziben | : yalan olarak, yalanla |
ev | : veya |
kezzebe | : yalanladı |
bi âyâti-hi | : onun âyetlerini |
ulâike | : işte onlar |
yenâlu-hum | : onlara nail olur, erişir, ulaşır |
nasîbu-hum | : onların nasipleri, payları |
min el kitâbi | : kitaptan |
hattâ | : sonunda, olunca |
izâ câet-hum | : onlara geldiği zaman |
rusulu-nâ | : resûllerimiz, elçilerimiz |
yeteveffevne-hum | : onların vefat ettirir |
kâlû | : dediler |
eyne | : nerede |
mâ kuntum ted’ûne | : ibadet ettiğiniz, dua ettiğiniz şeyler |
min dûnillâhi | : Allah’tan başka |
kâlû | : dediler |
dallû | : saptılar (gittiler) |
an-nâ | : bizden |
ve şehidû | : ve şahit oldular |
alâ enfusi-him | : kendi nefslerine, kendilerine |
enne-hum | : kendilerinin ... olduğuna |
kânû kâfirîne | : kâfirler oldular |
Diyanet İşleri = Kim, Allah’a karşı yalan uyduran veya O’nun âyetlerini yalanlayanlardan daha zalimdir? İşte onlara kitaptan (kendileri için yazılmış ömür ve rızıklardan) payları erişir. Sonunda kendilerine melek elçilerimiz, canlarını almak için geldiğinde, “Hani Allah’ı bırakıp tapınmakta olduğunuz şeyler nerede?” derler. Onlar da, “Bizi yüzüstü bırakıp kayboldular” derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Yalan yere Allah'a iftirâ edenden, yahut onun âyetlerini inkâr eyleyenden daha zâlim kimdir ki? Kitaptan nasipleri neyse erişecek onlara; sonunda canlarını almak için elçilerimiz, onlara gelip çatınca Allah'ı bırakıp da kulluk ettiğiniz, kendilerini çağırıp durduğunuz putlar Nerede diyecekler. Onlar da kaybolup gittiler diyecekler ve kâfir olduklarına dâir kendileri, kendilerinin aleyhinde tanıklık edecekler.
Abdullah Parlıyan = Kendi asılsız uydurmalarını, Allah'a yakıştıran ya da Allah'ın ayetlerini yalanlamaya kalkışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Onlara hayatta nasib olarak her ne yazılmışsa, kendilerini bulacaktır. Sonunda canlarını almak için elçilerimiz geldiklerinde onlara: “Hani nerede Allah'tan başka çağırıp durduğunuz varlıklar?” diyecekler. Ve o günahkarlar: “Bizi yüzüstü bıraktılar” diye karşılık verecekler. Böylece Allah'tan gelen gerçekleri örtbas eden kimseler olduklarına, kendileri kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar.
Adem Uğur = Allah'a iftira eden ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Onların kitaptaki nasipleri kendilerine erişecektir. Sonunda elçilerimiz (melekler) gelip canlarını alırken "Allah'ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılar nerede?" derler. (Onlar da) "Bizden sıvışıp gittiler" derler. Ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Ahmed Hulusi = Allâh üzerine yalan uydurandan yahut O'nun işaretlerindeki varlığını yalanlayandan daha zâlim kimdir? İşte onlara Kitaptan (nâzil olan bilgideki) nasipleri ulaşır. . . Nihayet onları vefat ettirmek için Rasûllerimiz kendilerine geldiği vakit: "Allâh dûnunda yönelip var sandıklarınız nerede?" derler. . . "Bizden kaybolup gittiler" derler ve hakikat bilgisini inkâr hâlinde olduklarına kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Ahmet Tekin = Allah adına yalan uydurandan, Allah’ın âyetlerini, Kur’ân’ını, ilkelerini yalanlayanlardan daha zâlim kimler olabilir? Can alarak ölümü gerçekleştiren elçilerimiz, melekler kendilerine gelinceye kadar kitapta, Levh-i Mahfuz’da yazılı olan kısmetleri, payları, onlara, işte onlara verilmiş olur. Melekler, onların ruhlarını alarak ölümlerini gerçekleştirirken:'Allah’ın dışında kulu durumundaki, yalvarmakta olduğunuz tanrılar nerede?' derler. Onlar da:'Onlar bizi ortada bırakıp, kayboldular' derler. Kendilerinin, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfir olduklarına, kendi aleyhlerine birbirlerinin aleyhine bizzat şâhitlik ederler
Ahmet Varol = Allah'a karşı yalan uydurandan yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri ulaşır. Elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde onlara: 'Allah'tan başka taptıklarınız nerede?' derler. Onlar da: 'Bizim yanımızdan kayboldular' derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Ali Bulaç = Öyleyse, Allah'a karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitap'tan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: "Allah'tan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp kayboldular" diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kâfirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler.
Ali Fikri Yavuz = Çünkü Allah’a bir yalan uydurup atan veya onun âyetlerine yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Onlara kitabdan (kaderden) nasibleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz (göndereceğimiz melekler), canlarını almak üzere, onlara geldikleri zaman, şöyle diyecekler: “- Allah’ı bırakıp da tapındığınız putlarınız nerede? “ Onlar şöyle cevap verecekler: “- O putlar, bizi bırakıp kayboldular.” Onlar, kendi aleyhlerine, kâfir olduklarına şahidlik edeceklerdir.
Ali Ünal = Uydurdukları yalanları Allah’a isnat ederek O’na iftirada bulunan veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir?! Öylelerinin Kitap’tan (takdirden ömür ve rızık noktasında) nasipleri ne ise kendilerine erişecektir. Ama sonunda elçilerimiz (ölüm melekleri) başlarında durup canlarını alırken, “Allah’tan gayri ilâh ve ma’bud tanıyıp dua ve ibadet ettikleriniz hani nerede?” diye sorarlar. “Bizi bırakıp ortadan kayboluverdiler!” der ve böylece kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik yaparlar.
Bayraktar Bayraklı = Allah'a iftira eden ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim vardır? Onlara kitaptaki nasipleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz gelip canlarını alırken, “Hani, Allah'tan başka yalvardıklarınız nerede?” dediklerinde, “Bizden kayboldular” dediler ve kendi aleyhlerine kendilerinin kâfir olduklarına şâhitlik ettiler.
Bekir Sadak = Allah'a karsi yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Kitap'daki paylari kendilerine erisecek olanlar onlardir. Elcilerimiz canlarini almak uzere geldiklerinde onlara, «Allah'tan baska taptiklariniz nerede?» deyince, «Bizi koyup kactilar» derler, boylece inkarci olduklarina kendi aleyhlerine sahidlik ederler.
Celal Yıldırım = Allah'a karşı yalan uydurandan ve bir de O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim vardır ? İşte onlara kitapta (yazılı bulunandan) nasipleri ne ise erişecektir; tâ ki, canlarını alacak olan elçilerimiz kendilerine gelince, «Allah'tan başka yalvarıp taptıklarınız nerede ?» diyecekler. Onlar da, «Bizden kaçıp ortadan kayboldular» diyecekler ve küfre sapanlardan olduklarına dair (kendi aleyhlerine) şahitlikte bulunacaklar.
Cemal Külünkoğlu = Allah'a karşı yalan uyduran veya O'nun ayetlerini yalan sayandan daha zalim kim olabilir? (Onların) kaderden nasipleri (ne ise) kendilerine ulaşacaktır. Melekler gelip canlarını alırken onlara: “Hani, nerde Allah'tan başka yalvarıp durduğunuz varlıklar?” dediklerinde: “Onlar bizi bırakıp kayboldular!” diye karşılık verecekler ve (böylece) hakkı inkâr eden kimseler oldukları konusunda kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar.
Diyanet İşleri (eski) = Allah'a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Kitap'daki payları kendilerine erişecek olanlar onlardır. Elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde onlara, 'Allah'tan başka taptıklarınız nerede?' deyince, 'Bizi koyup kaçtılar' derler, böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.
Diyanet Vakfi = Allah'a iftira eden ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir! Onların kitaptaki nasipleri kendilerine erişecektir. Sonunda elçilerimiz (melekler) gelip canlarını alırken «Allah'ı bırakıp da tapmakta olduğunuz tanrılar nerede?» derler. (Onlar da) «Bizden sıvışıp gittiler» derler. Ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Edip Yüksel = ALLAH'a yalan iftira edenden veya ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onların kitapta anlatılan payları kendilerine erişecektir. Elçilerimiz kendilerine gelip canlarını alırken: 'ALLAH'ın dışında taptıklarınız nerede,' dediklerinde, 'Bizi terkettiler,' derler. İnkarcı olduklarına dair kendi aleyhlerinde tanıklık ederler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Zira bir yalanı Allaha iftirâ eden veya onun âyetlerine yalan diyen kimseden daha zâlim kim olabilir? Bunlara kitâbdan nasîbları irişir, nihayet kendilerine göndereceğimiz Melekler gelib canlarını alırlarken, hani o, Allahı bırakıb da taptıklarınız nerede? Dediklerinde «onlar bizi bıraktılar da gaib oldular» derler ve kâfir idiklerine kendi aleylerinde şâhidlik ederler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü bir yalanı Allah'a iftira eden veya onun ayetlerine yalan diyen kimseden daha zalim kim olabilir? Bunlara kitaptan nasipleri erişir ve sonunda kendilerine göndereceğimiz melekler gelip canlarını alırken: «Hani o, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız nerede?» dediklerinde: «Onlar bizi bırakıp kayboldular!» derler ve kafir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah'a karşı yalan uyduran yahut âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara Kitap'tan nasipleri erişir. Canlarını alacak elçilerimiz gelince onlara: «Allah'tan başka taptıklarınız nerede?» derler. Onlar: «O taptıklarımız bizden sapıp ayrıldılar.» derler. Böylece kendilerinin kâfir olduklarına bizzat şahitlik ederler.
Gültekin Onan = Öyleyse, Tanrı'ya karşı yalan uydurup iftira düzenden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitaptan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: "Tanrı'dan başka taptıklarınız nerede?" "Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp kayboldular" diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kafir olduklarına kendi aleyhlerine tanıklık ettiler.
Harun Yıldırım = Allah’a bir yalanı iftira edenden veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Onlara kitaptaki nasipleri erişecektir. Nihayet elçilerimiz ruhlarını almak için kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: “Allah’tan başka ibadet ettikleriniz nerede?” “Onlar bizden uzaklaştılar.” diyecekler de gerçekten de kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerine şahitlik edeceklerdir.
Hasan Basri Çantay = O halde Allaha karşı (demediğini söyledi diye) yalan uydurub atandan, yahud Onun âyetlerini yalan sayandan daha zaalim kimdir? Onların kitabdan nasıybleri (ne ise) kendilerine erişecekdir. Nihayet elçi (melek) lerimiz, canlarını almak üzere onlara geldikleri vakit diyecekler ki: «Allâhı bırakıb da tapa geldiğiniz (tanrılarınız) nerede»? (Cevaben şöyle) diyecekler: «Onlar bizi bırakıb gaaib oldular». Kendileri kendi aleyhlerine, muhakkak küfredenler olduklarına, şâhidlik edeceklerdir.
Hayrat Neşriyat = O hâlde Allah’a bir yalan iftirâ eden veya âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? İşte onlar yok mu, kendilerine kitabdan (mukadderâtlarından) olan nasibleri erişecektir. Nihâyet canlarını almak üzere elçilerimiz (ölüm melekleri) onlara geldikleri zaman derler ki: 'Allah’ı bırakıp da tapmakta olduğunuz şeyler nerede?' (Onlar ise:)'Bizden kaybolup gittiler!' derler ve gerçekten kendilerinin kâfir kimseler olduklarına dâir kendi aleyhlerine şâhidlik ederler.
İbni Kesir = Allah'a karşı yalan uyduran veya O'nun ayetlerini yalan sayanlardan daha zalim kim vardır? İşte onlara; kitabdaki payları erişecektir. Nihayet, elçilerimiz canlarını almak üzere onlara geldiklerinde; diyeceklerdir ki: Allah'tan başka tapar olduklarınız nerede? Onlar da derler ki: Onlar, bizi bırakıp kaçtılar. Ve onlar, kendi aleyhlerine gerçekten kafir olduklarına şehadet ederler.
Kadri Çelik = Allah'a karşı yalan uyduran veya ayetlerini yalan sayandan daha zalim kimdir? Yazılmış (takdir edilmiş) payları kendilerine erişir. Sonunda elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde onlara, “Allah'tan başka taptıklarınız nerede?” diye sorarlar. Onlar ise “bizi (yüzüstü) bırakıp kayboldular” derler. Böylece kâfir olduklarına kendi aleyhlerine şahitlik ederler.
Muhammed Esed = Kendi asılsız uydurmalarını Allaha yakıştıran ya da Allahın ayetlerini yalanlamaya kalkışan kimselerden daha zalim kim olabilir? Onlara (hayatta) nasip olarak her ne ki yazılmışsa kendilerini bulacaktır; ta ki, canlarını almak için elçilerimiz gelip (de) onlara: "Hani, nerde Allahtan başka çağırıp durduğunuz varlıklar?" deyinceye kadar. Ve (günahkarlar): "Bizi yüzüstü bıraktılar!" diye karşılık verecekler; ve (böylece), hakkı inkar eden kimseler oldukları konusunda kendi aleyhlerine tanıklık etmiş olacaklar.
Mustafa İslamoğlu = Kendi uydurduklarını Allah'a isnat eden ya da O'nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim biri olabilir mi? Bu tipler için yazılan (ceza)lardan onların payına düşen gelip onları bulacak: En sonunda canlarını almak için elçilerimiz geldiğinde, onlara "Nerede Allah'ı bırakıp da kendilerine yalvarıp yakardıklarınız?" diye soracak. Onlar (ise) "Bizi yüzüstü bıraktılar!" cevabını vererek, hakikati ısrarla inkar etmeleri konusunda yine kendi aleyhlerine tanıklık edecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık daha zalim kimdir o kimseden ki, yalan yere Allah Teâlâ'ya iftirada bulunmuş veya O'nun âyetlerini tekzîp etmiş olur. Onlar yok mu, onlara kitaptan nâsipler erişecektir. Nihâyet onlara elçi meleklerimiz gelip onların canlarını alırlarken derler ki: «Allah'tan başka kendilerine tapındıklarınız nerede?» Onlar da diyeceklerdir ki: «Taptıklarımız bizi bırakıp kayboldular». Ve onlar kendi nefisleri aleyhine kendilerinin şüphesiz kâfirler bulunmuş olduklarını itiraf ve şehâdette bulunacaklardır.
Ömer Öngüt = Allah'a karşı yalan uyduran veya O'nun âyetlerini yalanlayanlardan daha zâlim kim vardır? Onların kitaptan nasipleri kendilerine erişecektir. Nihayet elçilerimiz canlarını almak üzere geldiklerinde: “Allah'ı bırakıp da taptıklarınız nerede?” derler. Onlar da: “Uzaklaşıp gittiler!” derler ve kâfir olduklarına dâir kendi aleyhlerinde şâhitlik ederler.
Şaban Piriş = Öyleyse Allah hakkında yalan uydurandan veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Bunlara kitaptan nasipleri ne ise ulaşacaktır. Nihayet; elçilerimiz canlarını almaya gelince: -Nerede, Allah’ın dışında yalvardıklarınız? diye soracaklardır. Onlar da: -Bizden uzaklaşıp gittiler, diyerek kafir oldukları hakkında kendi aleyhlerine şahitlik edeceklerdir.
Sadık Türkmen = Allah’a karşı yalan uydurup iftira eden veya O’nun ayetlerini yalanlayandan daha zalim kimdir? Kitaptan kendilerine payları erişir. Nihayet, elçilerimiz onlara gelip de onların canlarını alırken, dediler ki: “Allah’tan başka çağırdığınız/dua ettiğiniz şeyler nerede?” Derler ki: “Bizden sapıp kayboldular.” Böylece kendilerinin inkârcı olduklarına, kendi aleyhlerine şahitlik ettiler.
Seyyid Kutub = Allah adına yalan uydurandan ya da O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim olabilir? Onlara kitaptaki payları erişir. Sonunda canlarını almak üzere elçilerimiz yanlarına geldiklerinde kendilerine 'Allah'ın dışında taptığınız putlar hani nerede? deyince, Koyup gittiler bizi' derler. Böylece kâfir olduklarına dair kendileri şahitlik ederler.
Suat Yıldırım = İftira ederek, Allah’ın söylemediği bir sözü O’na mal eden, yahut Allah’ın âyetlerini yalan sayan kimseden daha zalim biri olabilir mi?Kaderden nasipleri ne ise, onlara erişecektir. Nihayet elçilerimiz (ölüm melekleri) gelip canlarını alırken: "Hani nerede o Allah’tan başka taptıklarınız?" dediklerinde "Onlar bizden uzaklaşıp ortadan kayboldular." derler. Böylece kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde şahitlik ederler.
Süleyman Ateş = Allah'a yalan uyduran, ya da O'nun âyetlerini yalanlayandan daha zâlim kim olabilir? Onlara Kitaptan nasipleri erişir (ezelde kendileri için ne rızık takdir edilmişse onu alır ve kendilerine yazılmış süre kadar yaşarlar); nihâyet (ömürleri tükendiği zaman) melek elçilerimiz gelip canlarını alırken: "Hani Alah'tan başka yalvardıklarınız nerede?" dediklerinde: "Bizden sapıp, kayboldular" dediler ve kendi aleyhlerine, kendilerinin kâfir olduklarına şâhidlik ettiler.
Tefhim-ul Kuran = Öyleyse, Allah hakkında yalan uydurup iftira eden veya ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kimdir? Kitap'tan kendilerine bir pay erişecek olanlar bunlardır. Nihayet elçilerimiz, hayatlarına son vermek üzere kendilerine gittiklerinde onlara diyecekler ki: «Allah'tan başka tapmakta olduklarınız nerede?» «Onlar bizi (yüzüstü) bırakıp kayboldular» diyecekler. (Böylelikle) Bunlar, gerçekten kâfirler olduklarına kendi aleyhlerinde şehadet ettiler.
Ümit Şimşek = Allah adına yalan uyduran yahut Onun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim var? Bu dünyada onlar için yazılmış olan nasipleri kendilerine ulaşır. Nihayet elçilerimiz onların canlarını almak üzere geldiklerinde, 'Hani,' derler, 'Allah'tan başka yalvardıklarınız nerede?' Onlar da 'Bizi bırakıp gittiler' derler ve kâfir olduklarına dair kendi aleyhlerinde kendileri şahitlik ederler.
Yaşar Nuri Öztürk = Yalan düzerek Allah'a iftira eden yahut O'nun ayetlerini yalanlayanlardan daha zalim kim vardır? İşte bunların Kitap'tan nasipleri kendilerine ulaşır, nihayet elçilerimiz onlara gelip canlarını alırken şöyle derler: "Allah dışındaki yakardıklarınız nerede?" Şu cevabı verirler: "Bizden uzaklaşıp kayboldular." Böylece, öz benlikleri aleyhine kendilerinin kafir olduğuna tanıklık ettiler.
İskender Ali Mihr = Allah’a karşı yalanla iftira edenden veya O’nun âyetlerini yalanlayandan daha zalim kim (var)dır? Kitap’tan (Kur’ân-ı Kerim’den) kendilerine nasipleri erişecek olanlar, işte onlardır. Onlara resûllerimiz (elçi melekler, ölüm melekleri) geldiği zaman, onları vefat ettirirlerken (onlara) şöyle dediler: “Allah’tan başka dua etmiş olduğunuz şeyler nerede?” (Onlar da): “Bizden saptılar (gittiler).” dediler. Ve kendilerinin (nefslerinin) üzerine kâfir olduklarına, kendileri şahitlik ettiler.
İlyas Yorulmaz = Allah adına yalan uyduran ve ayetlerini yalanlayandan daha zalim kim vardır? Kitapta onlar için belirlenen paylarını mutlaka alacaklar. Canlarını almaya geldiklerinde elçilerimiz onlara “Allah dan başka yalvardıklarınız şimdi nerede ?” diye sorduklarında, onlarda “Bizden uzaklaşıp kayboldular” diyecekler. İşte o anda inkârcı olduklarına kendi nefisleri üzerine şahit olacaklar.