وَالَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُواْ عَنْهَا أُوْلََئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ ulâike ashabun nâr(nâri), hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).
ve ellezîne | : ve o kimseler ki |
kezzebû | : yalanladılar |
bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
ve estekberû | : ve büyüklendiler, kibirlendiler |
an-hâ | : ondan, ona karşı |
ulâike | : işte onlar |
ashabu en nâri | : ateş ehli, ateş halkı |
hum | : onlar |
fî-hâ | : orada |
hâlidûne | : devamlı kalanlar, kalacak olanlar |
Diyanet İşleri = Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Âyetlerimizi inkâr edenler ve onları kabûl etmeyi ululuklarına yediremeyenlerse cehennem ehlidir ve orada ebedî kalır onlar.
Abdullah Parlıyan = Ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, ebedi olarak kalacakları cehenneme gireceklerdir.
Adem Uğur = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Ahmed Hulusi = (Esmâ özelliklerinin açığa çıkışı olan) işaretlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı benlik taslayıp büyüklenenler (var ya), işte onlar Nâr (ateş - dalga boyu yapı - radyasyon) ehlidirler! Onlar orada sonsuza dek kalıcılardır.
Ahmet Tekin = Peygamberlere indirilen âyetlerimizi yalanlayanlar; kibirlenip büyüklük taslayarak âyetlerimizdeki şer’î hükümleri kabullenmeyi gururlarına yediremeyenler, zorbalar, diktatörler, işte onlar da cehennem ehlidir. Onlar orada ebedî kalırlar.
Ahmet Varol = Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, onlar da cehennemliklerdir. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
Ali Bulaç = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz = Âyetlerimizi yalanlıyanlara ve bunlara imanı, kibirlerine yedirmiyenlere gelince; bunlar cehennemliktirler, onlar ebedî olarak orada kalıcıdırlar.
Ali Ünal = Buna karşılık, âyetlerimizi yalanlayan ve onların karşısında büyüklük taslayarak inanmayı kibirlerine yediremeyenler ise, öyleleri Ateş’in yârânı ve yoldaşlarıdırlar ve orada sonsuzca kalacaklardır.
Bayraktar Bayraklı = Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada süreli kalacaklardır.
Bekir Sadak = Ayetlerimizi yalanlayip onlara karsi buyukluk taslayanlar, iste onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardir.
Celal Yıldırım = Âyetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar yok mu, işte onlardır Cehennem yaranları, onlardır orada ebedî kalıcılar.
Cemal Külünkoğlu = Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar; işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır.
Diyanet Vakfi = Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Edip Yüksel = Büyüklük taslayarak ayetlerimizi yalanlayanlar ise ateş halkıdır; orada ebedi kalıcıdırlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Âyetlerimizi tekzib edenlere, ve bunlara iymanı kibirlerine yediremiyenlere gelince böyleler eshabı nârdır, hep onda muhaleddirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara inanmayı kibirlerine yediremeyenler ise cehennemin sakinleridir ve sonsuza dek orada kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kim de âyetlerimizi yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardır.
Gültekin Onan = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, İşte onlar ateşin arkadaşlarıdır; orada sonsuzca kalacaklardır.
Harun Yıldırım = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler var ya; işte onlar ateş halkıdır ve orada daimi kalıcıdırlar.
Hasan Basri Çantay = Âyetlerimizi yalan sayanlar (a) ve onları kibirlerine yediremiyenler (e gelince:) Onlar da o ateşin yaranıdırlar. Onlar orada ebedî kalıcıdırlar.
Hayrat Neşriyat = Âyetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlara gelince, işte onlar ateş ehlidirler! Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir = Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar; işte onlar ateşliklerdir. Onlar orada temelli kalıcıdırlar.
Kadri Çelik = Ayetlerimizi yalanlayıp onlara karşı büyüklük taslayanlar, işte onlar ateş yarenleridir, onda temelli kalıcılardır.
Muhammed Esed = ama ayetlerimizi yalanlamaya kalkanlar ve onlara kibirle tepeden bakanlar, işte orada kalmak üzere, ateşe girecek olanlar böyleleridir!
Mustafa İslamoğlu = Mesajlarımızı yalanlayan ve onları küçümseyenlere gelince: onlar, içinde temelli kalmak üzere ateşe girecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler ve onlardan kibirlendiler, işte onlar, ateşin sahipleridir. Onlar o ateşte ebedî olarak kalacaklardır.
Ömer Öngüt = Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar ise ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar ise, ateşliktirler. Onlar, orada ebedidirler.
Sadık Türkmen = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenlere gelince; işte onlar ateşin arkadaşlarıdır, onlar orada sonsuz kalıcıdırlar.
Seyyid Kutub = Ayetlerimizi yalanlayanlar, onlara burun kıvıranlar ise, orada ebedi kalmak üzere cehennemliktirler.
Suat Yıldırım = Âyetlerimizi yalan sayanlar ve onları kabule tenezzül etmeyenler ise, işte onlar cehennemliktirler. Hem de orada ebedî kalacaklardır.
Süleyman Ateş = Âyetlerimizi yalanlayıp onları kabule tenezzül etmeyenlere gelince, onlar da ateş halkıdır; onlar orada sürekli kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran = Ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, işte onlar ateşin arkadaşlarıdır; onda sonsuzca kalacaklardır.
Ümit Şimşek = Âyetlerimizi yalanlayan ve onlara karşı kibirlenenlere gelince, onlar da ateş ehlidirler; orada sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Ayetlerimizi yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara gelince, bunlar ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır onun içinde.
İskender Ali Mihr = Ve âyetlerimizi yalanlayan kimseler ve onlara karşı kibirlenenler, işte onlar ateş ehlidirler ve onlar, orada devamlı kalanlardır (kalacaklardır).
İlyas Yorulmaz = Ayetlerimizi yalanlayan ve ona karşı büyüklenenlere gelince, onlar ateşin içine girecek olanlar olup, içinde sürekli kalacaklardır.