قَالَ ادْخُلُواْ فِي أُمَمٍ قَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِكُم مِّن الْجِنِّ وَالإِنسِ فِي النَّارِ كُلَّمَا دَخَلَتْ أُمَّةٌ لَّعَنَتْ أُخْتَهَا حَتَّى إِذَا ادَّارَكُواْ فِيهَا جَمِيعًا قَالَتْ أُخْرَاهُمْ لأُولاَهُمْ رَبَّنَا هَؤُلاء أَضَلُّونَا فَآتِهِمْ عَذَابًا ضِعْفًا مِّنَ النَّارِ قَالَ لِكُلٍّ ضِعْفٌ وَلَكِن لاَّ تَعْلَمُونَ
Kâledhulû fî umemin kad halet min kablikum minel cinni vel insi fîn nâr(nâri), kullemâ dehalet ummetun leanet uhtehâ, hattâ izâddârakû fîhâ cemîân kâlet uhrâhum li ûlâhum rabbenâ hâulâi edallûnâ fe âtihim azâben di'fen minen nâr(nâri) kâle li kullin di'fun ve lâkin lâ ta'lemûn(ta'lemûne).
kâle edhulû | : girin dedi |
fî | : içine, arasına |
umemin | : ümmetler, topluluklar |
kad | : oldu, olmuştur |
halet | : gelip geçti |
min kabli-kum | : sizden öncekilerden, sizden önceki |
min el cinni | : cinlerden |
ve el insi | : ve insanlar(dan) |
fî en nâri | : ateşin içinde, ateşte |
kullemâ | : her defasında |
dehalet | : girdi, dahil oldu |
ummetun | : ümmet, topluluk |
leanet | : lânetledi |
uhte-hâ | : kardeşleri |
hattâ | : olunca |
izâ eddârakû | : ard arda biraraya geldikleri zaman, gelince |
fî-hâ | : orada |
cemîan | : hepsi |
kâlet | : dedi (dediler) |
uhrâ-hum | : onların sonrakileri |
li ûlâ-hum | : onların öncekileri için |
rabbe-nâ | : Rabbimiz |
hâulâi | : işte onlar |
edallû-nâ | : bizi saptırdılar, dalâlete düşürdüler, dalâlette bıraktılar |
fe | : böylece, artık |
âti-him | : onlara ver |
azâben | : azap |
di’fen | : iki misli, iki kat |
min en nâri | : ateşten |
kâle | : dedi |
li kullin | : herkes için vardır |
di’fun | : iki misli, iki kat |
ve lâkin | : ve lâkin, fakat |
lâ ta’lemûne | : siz bilmezsiniz |
Diyanet İşleri = Allah, şöyle der: “Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan toplulukları ile birlikte ateşe girin.” Her topluluk (arkasından gidip sapıklığa düştüğü) yoldaşına lânet eder. Nihayet hepsi orada toplandığı zaman peşlerinden gidenler, kendilerine öncülük edenler için, “Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar. Onlara bir kat daha ateş azabı ver” derler. Allah, der ki: “Her biriniz için bir kat daha fazla azap vardır. Fakat bilmiyorsunuz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Cinlerden ve insanlardan, sizden önce gelip geçen ümmetler arasında siz de girin ateşe diyecek. Her ümmet, ateşe girdikçe kendi dindaşına lânet edecek, sonunda birbiri ardınca hepsi de orada toplanacak. Son girenler, evvelce girenler için Rabbimiz diyecekler, işte bunlar bizi doğru yoldan çıkardı, bir kat daha fazla azâb et onlara. Her zümre için diyecek, kat-kat fazla azap var ama siz bilmezsiniz.
Abdullah Parlıyan = Bunun üzerine Allah diyecek ki: “Girin öyleyse ateşe, sizden evvel gömülüp giden insan ve cin toplulukları arasına.” Ve herbir gurup ateşe girerken, kendi yandaşlarına lanet edecek. O kadar ki, onların hepsi birbiri ardınca oraya doluştuklarında, sonrakiler önden gidenler için şöyle diyecek: “Ey Rabbimiz! Bizi yoldan çıkaran işte bunlardı, öyleyse onlara ateşle kat kat azap et.” Allah: “Hepinize kat kat azap vardır, ama bunu bilmiyor ve anlamıyorsunuz” buyuracak.
Adem Uğur = Allah buyuracak ki: "Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!" Her ümmet girdikçe yoldaşlarına lânet edecekler. Hepsi birbiri ardından orada (cehennemde) toplanınca, sonrakiler öncekiler için, "Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!" diyecekler. Allah da: Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz, diyecektir.
Ahmed Hulusi = Buyurdu: "Sizden önce geçmiş cinnden ve insten topluluklar arasında, Nâr'a (ateşe - radyasyona - yakıcı dalga boyu ortamına) dâhil olun". . . Her topluluk dâhil oldukça, inancını paylaştığı yakınına lânet eder! Nihayet hepsi orada bir araya gelip birikince, sonrakiler öncekileri için: "Rabbimiz. . . İşte bunlar bizi saptırdılar. . . Onlara Nâr'dan (ateş - radyasyon) iki kat azap ver" derler. . . Buyurdu: "Hepsi için iki katı vardır, fakat bilmiyorsunuz. "
Ahmet Tekin = Allah onlara:'Sizden önce yaşamış, geçip gitmiş cin ve insan topluluklarıyla birlikte siz de ateşe, Cehennem’e girin' buyurur. Her millet Cehennem’e girdiğinde, hak yoldan uzaklaşarak, sapıklığa düşmesine sebep olan yakınlarına, idarecilerine güç ve iktidar sahiplerine lânet eder. Nihayet, birbirlerinin peşinden girip, hepsi Cehennem’de toplandığında, halk, iktidar sahibi liderleri kastederek:'Rabbimiz, işte bunlar, bizi hak yoldan uzaklaştırarak, başımıza buyruk hale getirip, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihimize imkân sağladılar. Onlara Cehennem ateşinden kat kat, katmerli bir ceza ver.' derler. Allah da:'Herkesin azabı katmerlidir. Fakat kime ne kadar ceza verildiğini siz bilemeyeceksiniz.' buyurur.
Ahmet Varol = (Allah): 'Sizden önce geçmiş olan cin ve insan topluluklarıyla ateşe girin' der. Her topluluk girdikçe kardeşine [4] lanet eder. Nihayet hepsi birbirlerinin ardından oraya toplandıklarında sonrakiler öncekiler [5] hakkında: 'Ey Rabbimiz! Şunlar bizi saptırdılar, onlara ateşten kat kat azap ver' derler. O da: 'Herkes için kat kattır ama siz bilmiyorsunuz' der.
Ali Bulaç = (Allah) diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin." Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler. (Allah da:) "Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek.
Ali Fikri Yavuz = Allah, kıyamette kâfirlere: “-sizden önce insan ve cinden gelip geçen ümmetlerin bulunduğu ateşin içine girin”, buyuracaktır. Her ümmet girdikçe, kendini sapıtan daha önceki dindaşına lânet edecektir. Nihayet hepsi cehennemde birbiriyle buluşup toplanınca, bağlılar (tabi olanlar) öncüleri için şöyle diyecek: “- Ey Rabbimiz, bizi sapıtanlar, işte bunlardır. Bunlara ateşten iki kat bir azab ver.” Allah; “-Her birinize iki kat azab var, fakat bilmiyorsunuz.” buyurur.
Ali Ünal = Allah da şöyle buyurur: “Katılın insanlardan ve cinlerden sizden önce geçen toplulukların arasına, girin onlarla beraber Ateş’e!” Bu şekilde bir topluluk Ateş’e girdikçe yoldaşlarına lânet eder. Nihayet hepsi orada toplanıp bir araya geldiklerinde, sonrakiler öncekiler hakkında şöyle der: “Ey Rabbimiz! Şunlar bizi yoldan çıkardılar; bu sebeple onlara iki kat Ateş azabı çektir!” Allah, şöyle buyurur: “(Saptıranlar, hem kendileri sapıp hem de başkalarını saptırdığı, diğerleri ise onlara uyup saptığı ve onları taklit ettikleri için,) her birinize iki kat azap var, fakat siz bilmiyorsunuz.”
Bayraktar Bayraklı = Allah buyuracak ki: “Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe giriniz!” Her ümmet girdikçe yoldaşına lânet edecektir. Hepsi birbiri ardından orada toplanınca, sonrakiler öncelikler için, “Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” diyecekler. Allah da, “Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz” diyecektir.
Bekir Sadak = Allah, «Sizden once gecmis cin ve insan ummetleriye beraber atese girin» der. Her ummet girdikce kendi yoldasina lanet eder. Hepsi birbiri ardindan cehennemde toplaninca, sonrakiler oncekiler icin, «Rabbimiz! Bizi sapitanlar iste bunlardir, onlara ates azabini kat kat ver derler, Allah, «Hepsinin kat kattir, ama bilmezsiniz» der.
Celal Yıldırım = (Allah da onlara): Sizden önce gelip geçen cin ve insanlar arasında siz de Cehennem'e girin, buyuracak. Ne kadar bir ümmet ateşe girse yoldaşına lanet edecek. Sonunda hepsi orada toplanıp biraraya gelince, sonrakiler öncekiler için, «Ey Rabbimiz ! İşte bunlar bizi saptırdılar, o nedenle bunlara ateşten kat kat azâb ver,» diyecekler. Allah da: «Her birinize kat kat vardır, ama bilmiyor, anlamıyorsunuz,» buyuracak.
Cemal Külünkoğlu = (Bunun üzerine Allah buyuracak ki:) “Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de girin ateşe!” Her ümmet (cehenneme) girdikçe; (kendisine uyduğu) yoldaşına lanet eder. Nihayet hepsi peş peşe orada toplanınca; sonrakiler öncekiler için derler ki: “Rabbimiz! İşte bizi bunlar saptırdı. Onun için bunlara katmerli azap ver.” (Allah) buyurur ki: “Her biriniz katmerli azaba müstahaksınız ama bunu bilmiyorsunuz.”
Diyanet İşleri (eski) = Allah, ' Sizden önce geçmiş cin ve insan ümmetleriyle beraber ateşe girin' der. Her ümmet girdikçe kendi yoldaşına lanet eder. Hepsi birbiri ardından cehennemde toplanınca, sonrakiler öncekiler için, 'Rabbimiz! Bizi sapıtanlar işte bunlardır, onlara ateş azabını kat kat ver' derler, Allah, 'Hepsinin kat kattır, ama bilmezsiniz' der.
Diyanet Vakfi = Allah buyuracak ki: «Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe girin!» Her ümmet girdikçe yoldaşlarına lânet edecekler. Hepsi birbiri ardından orada (cehennemde) toplanınca, sonrakiler öncekiler için, «Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!» diyecekler. Allah da: Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz, diyecektir.
Edip Yüksel = 'Sizden önce geçen cin ve insan topluluklarıyla birlikte ateşe girin,' dedi. Her ne zaman bir topluluk girdiyse bir öncekine lanet etti. Hepsi oraya vardığında sonrakiler öncekiler için: 'Rabbimiz, bizi bunlar saptırdı. Bunlara ateşten bir kat daha fazla azap ver,' dediler. 'Hepsi için iki kat vardır. Ancak bilmezsiniz,' dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır = Allah, kıyamette kâfirlere: “-sizden önce insan ve cinden gelip geçen ümmetlerin bulunduğu ateşin içine girin”, buyuracaktır. Her ümmet girdikçe, kendini sapıtan daha önceki dindaşına lânet edecektir. Nihayet hepsi cehennemde birbiriyle buluşup toplanınca, bağlılar (tabi olanlar) öncüleri için şöyle diyecek: “- Ey Rabbimiz, bizi sapıtanlar, işte bunlardır. Bunlara ateşten iki kat bir azab ver.” Allah; “-Her birinize iki kat azab var, fakat bilmiyorsunuz.” buyurur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Allah da şöyle buyurur: “Katılın insanlardan ve cinlerden sizden önce geçen toplulukların arasına, girin onlarla beraber Ateş’e!” Bu şekilde bir topluluk Ateş’e girdikçe yoldaşlarına lânet eder. Nihayet hepsi orada toplanıp bir araya geldiklerinde, sonrakiler öncekiler hakkında şöyle der: “Ey Rabbimiz! Şunlar bizi yoldan çıkardılar; bu sebeple onlara iki kat Ateş azabı çektir!” Allah, şöyle buyurur: “(Saptıranlar, hem kendileri sapıp hem de başkalarını saptırdığı, diğerleri ise onlara uyup saptığı ve onları taklit ettikleri için,) her birinize iki kat azap var, fakat siz bilmiyorsunuz.”
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah buyuracak ki: “Sizden önce geçmiş cin ve insan toplulukları arasında siz de ateşe giriniz!” Her ümmet girdikçe yoldaşına lânet edecektir. Hepsi birbiri ardından orada toplanınca, sonrakiler öncelikler için, “Ey Rabbimiz! Bizi işte bunlar saptırdılar! Onun için onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” diyecekler. Allah da, “Zaten herkes için bir kat daha fazla azap vardır, fakat siz bilmezsiniz” diyecektir.
Gültekin Onan = (Tanrı) Diyecek: "Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin." Her bir ümmet girişinde kardeşini [kendi benzerini] lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: "Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver" diyecekler. (Tanrı da:) "Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz" diyecek.
Harun Yıldırım = Buyuracak ki: “Cin ve insanlardan sizden öne geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin.” Her ümmet girdikçe kardeşini lanetler. Hepsi birbiri ardınca orada toplanınca sonrakileri öncekileri için: “Rabbimiz bizi işte bunlar saptırdı, o halde onlara iki kat azap ver.” Diyecekler. Buyuracak ki: “Herkes için iki kattır, fakat siz bilmezsiniz.”
Hasan Basri Çantay = (Allah) diyecek: «İns ve cinden sizden evvel geçmiş ümmetler arasında siz de girin bu ateşin içine». Her ümmet girdikçe (kendisine uyub saydığı) hemşiresine lâ'net edecek. Nihayet hepsi birbiri ardınca oraya girib toplanınca da sonrakiler evvelkiler için: «Ey Rabbimiz, diyecek, işte bizi bunlar saptırdılar. Onun için bunlara ateşden katmerli azâb ver». Buyuracak ki: «Herkes için katmerli. Şu kadar ki siz (bunu) bilmezsiniz».
Hayrat Neşriyat = (Allah onlara:) 'Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan ümmetleri arasında (siz de)ateşe girin!' buyurur. Ne zaman (Cehennem’e) bir ümmet girse, kendi (din) kardeşine(yoldaşına) lâ'net eder. Nihâyet hep berâber orada birbiri ardınca toplandıkları zaman, sonrakiler öncekiler için: 'Rabbimiz! Bunlar bizi dalâlete düşürdüler; bu yüzden onlara ateşten kat kat azab ver!' derler. (Allah da:) '(Siz de dâhil) herkes için kat kat (azab)vardır; fakat siz (kimin ne azab çekeceğini) bilmezsiniz!' buyurur.
İbni Kesir = Allah: “Sizden önce geçmiş cin ve insan ümmetleriyle beraber ateşe girin!” der. Her ümmet girdikçe kendini sapıtan yoldaşına lânet eder. Hepsi birbiri ardından cehennemde toplanınca, sonrakiler öncekiler için: “Rabbimiz! Bizi sapıtanlar işte bunlardır, onlara ateş azabını kat kat ver!” derler. Allah: “Hepsinin kat kattır, amma bilmezsiniz. ” der.
Kadri Çelik = Allah, “Sizden önce geçmiş cin ve insan ümmetleriyle beraber ateşe girin” der. Her ümmet (ateşe) girdikçe kendi kardeşine (yoldaşına) lânet eder. Hepsi birbiri ardından ateşte toplanınca, sonrakiler (uyanlar), öncekiler (önderleri) için, “Rabbimiz! Bizi saptıranlar işte bunlardır, onlara ateş azabını kat kat ver!” derler. Allah, “Hepinizin kat kattır, ama bilmezsiniz” der.
Muhammed Esed = (Bunun üzerine Allah): "Katılın öyleyse, ateşe sizden önce gömülüp giden görünmeyen varlıklar ve insanlar güruhuna!" (Ve) bir güruh (ateşe) girerken her seferinde kendi yandaşlarına lanet edecek; o kadar ki, onların hepsi, birbiri ardından oraya doluştuklarında, sonrakiler önden gidenler için (şöyle) diyecek: "Ey Rabbimiz! Bizi yoldan çıkaran işte bunlardı: öyleyse, onlara ateşle iki kat azap ver!" Allah: "Her biriniz iki kat azaba müstehaksınız ama bunu bilmiyorsunuz" diye cevap verecek buna.
Mustafa İslamoğlu = (Ve Allah): "Sizden önce gelip geçmiş olan görünür görünmüz iradeli varlık gurupları arasına siz de katılarak ateşe girin!" diyecek. (Ateşe) giren guruplar her seferinde diğer guruba lanet edecek; öyle ki, onların tümü birbiri ardınca oraya doluşunca, sonrakiler önden gidenler için "Rabbimiz! İşte bizi yoldan çıkaran bunlar; bu yüzden onlara iki kat ateş azabı çektir!" diyecek. (Allah): "Hepiniz iki kat azabı hak ettiniz, fakat bunun dahi farkında değilsiniz!" diye cevap verecek.
Ömer Nasuhi Bilmen = Buyurur ki: «Siz de sizden evvel ins ve cinden gelip geçmiş olan ümmetlerin arasında cehenneme giriniz.» Her ne zaman bir ümmet girdikçe hemşiresine (kendi dindaşına) lânet eder. Nihâyet hepsi oraya girip biribirine iltihak edince sonrakileri öndekileri için diyecektir ki: «Ey Rabbimiz! onlar bizi sapıttılar, artık onlara ateşten iki kat azap ver.» (Cenâb-ı Hak da) Buyuracak ki: «Hepinize kat kat azap vardır. Lâkin siz bilmezsiniz.»
Ömer Öngüt = Allah: “Sizden önce geçmiş cin ve insan ümmetleriyle beraber ateşe girin!” der. Her ümmet girdikçe kendini sapıtan yoldaşına lânet eder. Hepsi birbiri ardından cehennemde toplanınca, sonrakiler öncekiler için: “Rabbimiz! Bizi sapıtanlar işte bunlardır, onlara ateş azabını kat kat ver!” derler. Allah: “Hepsinin kat kattır, amma bilmezsiniz. ” der.
Şaban Piriş = Allah: -Sizden önce geçen cin ve insan toplumları içinde ateşe girin! der. Her toplum da girdikçe kardeşini lanetler. Sonunda hepsi orada bir araya gelince, sonra gelenler, öncekiler için: -Rabbimiz, işte bizi bunlar saptırdılar. Onlara ateşten azabı kat kat ver! derler. Allah: Herkese kat kat azap vardır, fakat, bilmiyorsunuz, der.
Sadık Türkmen = (Allah) buyurdu ki: “Sizden önce geçmiş, cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe girin!” Girdikçe içine, her bir toplum yoldaşına lânet etti. Sonunda hepsi birden orada toplandıklarında; sonrakiler, öncekiler için dediler ki: “Rabbimiz! İşte bunlar bizi saptırdı. Onlara ateşten bir kat daha fazla azap ver!” (Allah) buyurdu ki: “Hepsi için bir kat fazla vardır. Ancak siz bilmezsiniz!”
Seyyid Kutub = Allah onlara «Sizden önce gelip göçen cin ve insan toplulukları yanında cehenneme giriniz» der. Her cehenneme giren topluluk yoldaşına lânet okur. Sonunda hepsi biraraya gelince sonrakiler, kendilerinden öncekiler için «Ey Rabbimiz, bizi bunlar yoldan çıkardı, onun için bunlara bir kat daha fazla cehennem azabı çektir» derler. Allah da onlara «Herbirinizin azabı ikiye katlanmıştır, ama bilmiyorsunuz.»
Suat Yıldırım = Hak Teâlâ: "Girin bakalım sizden önce gelip geçen cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe!" buyurur. Her ümmet oraya girdikçe, yoldaşına lânet eder. Nihayet hepsi birbiri ardından gelip orada bir araya gelince, sonrakiler öndekileri göstererek:"Ey Rabbimiz, derler. İşte şunlar bizi saptırdılar, onun için onlara iki kat ateş azabı çektir."O da: "Her birinize iki misli azap var, lâkin siz bunu bilmiyorsunuz!" buyurur.
Süleyman Ateş = (Allâh) buyurdu: "Sizden önce geçen cin ve insan topluluklariyle beraber ateşin içine girin!" Her ümmet girdikçe yoldaşına la'net etti. Hepsi birbiri ardından orada toplanınca sonrakiler, öncekiler için dediler ki: "Rabbimiz, bunlar bizi saptırdılar. Bunlara ateşten bir kat daha azâb ver!" (Allâh): "Hepsi için bir kat fazla (azâb) vardır, ama siz bilmezsiniz." dedi.
Tefhim-ul Kuran = (Allah) diyecek: «Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin.» Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: «Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azab ver diyecekler. (Allah da:) «Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz» diyecek.
Ümit Şimşek = Allah onlara, 'Sizden evvel gelmiş cin ve insan toplulukları arasında girin ateşe!' buyurur. Oraya giren herbir topluluk, kendi kardeşine lânet eder. Nihayet hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, sonra gelenler, öncekiler için 'Ey Rabbimiz, bizi işte bunlar saptırdılar; onlara ateşten iki kat azap ver' derler. Allah buyurur ki: 'Herkese iki kat azap var, ama siz bilmiyorsunuz.'
Yaşar Nuri Öztürk = Allah buyurdu: "Sizden önce gelip geçmiş cin ve insan topluluklarıyla içiçe, girin bakalım ateşe." Her ümmet girdiğinde, yoldaşına/kızkardeşine lanet eder. Nihayet, hepsi orada bir araya gelince, sonrakiler öncekiler için şöyle derler: "Rabbimiz! Bizi bunlar saptırdılar. Ateş azabını bunlara bir kat daha fazla ver." Allah buyurur: "Her biri için bir kat fazlası var, fakat siz bilmezsiniz."
İskender Ali Mihr = (Allahû Tealâ) buyurdu: “Sizden önce geçmiş olan, ateşte bulunan insan ve cin topluluğuna girin. Her ümmet, her girişte (dahil olduğu zaman) hepsi orada ard arda toplanınca, (sapmalarına sebep olan) kardeşlerine lânet ettiler. Sonrakiler, öncekiler için: “Rabbimiz, bizi dalâlette bırakanlar işte bunlar, artık onlara ateşten iki kat azap ver.” dediler. (Allahu Tealâ) şöyle buyurdu: “Herkes için iki kat (azap vardır). Fakat siz bilmezsiniz.”
İlyas Yorulmaz = (Allah) Dedi ki “Sizden önce gelip geçmiş, tanımadığınız (cin) ve bir kısmını da tanıdığınız (ins), ateşin içindeki topluluklarla beraber sizde ateşe girin. ” Ateşe giren her topluluk, (kendisinin ateşe girmesine sebep olan) kardeşine lanet edecek ve hatta ateşin içinde toplu olarak birbirlerine ulaştıklarında, sonrakiler öncekilere “Rabbimiz bizi saptıranlar işte bunlar, onlara ateşten azap olarak kat kat fazlasını ver” derler. Allah da onlara “Ateşte olanların hepsine kat kat azap var, fakat siz bilmiyorsunuz” der.