الَّذِينَ يَجْتَنِبُونَ كَبَائِرَ الْإِثْمِ وَالْفَوَاحِشَ إِلَّا اللَّمَمَ إِنَّ رَبَّكَ وَاسِعُ الْمَغْفِرَةِ هُوَ أَعْلَمُ بِكُمْ إِذْ أَنشَأَكُم مِّنَ الْأَرْضِ وَإِذْ أَنتُمْ أَجِنَّةٌ فِي بُطُونِ أُمَّهَاتِكُمْ فَلَا تُزَكُّوا أَنفُسَكُمْ هُوَ أَعْلَمُ بِمَنِ اتَّقَى
Ellezîne yectenibûne kebâirel ismi vel fevâhışe illâl lemem(lememe), inne rabbeke vâsiul magfireh(magfireti), huve a'lemu bikum iz enşeekum minel ardı ve iz entum e cinnetun fî butûni ummehâtikum, fe lâ tuzekkû enfusekum, huve a'lemu bi menittekâ.
ellezîne | : o kimseler ki |
yectenibûne | : kaçınırlar |
kebair | : büyük |
el ismi | : günah |
ve | : ve |
el fevâhişe | : çok çirkin yüz kızartıcı olanından |
illa | : dışında, hariç |
el lememe | : küçük günahlar |
inne | : muhakkak ki |
rabbeke | : senin Rabbin |
vâsiu | : geniş olandır |
magfireti | : mağfireti |
huve | : o |
a’lemu | : daha iyi bilendir |
bikum | : sizi |
iz enşeekum | : (inşa ettiği) yarattığı zaman |
min el ardi | : topraktan |
ve iz | : ve o zaman |
entum | : siz |
ecinnetun | : bir cenin |
fî butûni | : karınlarında |
ummehâtikum | : annelerinizin |
fe | : öyleyse |
lâ tuzekkû | : temize çıkartmayın |
enfusekum | : nefslerinizi |
huve | : o |
a’lemu | : iyi bilendir |
bi men | : kimseyi |
ittekâ | : takva sahibi |
Diyanet İşleri = Onlar, ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve çirkin işlerden uzak duran kimselerdir. Şüphesiz Rabbin, bağışlaması çok geniş olandır. Sizi, topraktan yarattığında da ve analarınızın karnında ceninler iken de, en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, Allah’a karşı gelmekten sakınanları en iyi bilendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Israr etmemek şartıyle küçük günahlardan başka suçların büyüklerinden ve çirkin şeylerden sakınanlara gelince: Şüphe yok ki Rabbinin yarlıgaması pek geniştir. O, sizi yeryüzünden yaratıp meydana getirdiği zaman ve siz, analarınızın karnında birer dölken de bilir; artık siz, kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın, o, kim çekinmededir, daha iyi bilir.
Abdullah Parlıyan = Büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlara gelince, onlar arada bir hataya düşseler de bilsinler ki, Rabbin bağışlaması bol olandır. O sizi yeryüzündeki topraktan var ederken de, analarınızın karınlarında saklı bulunduğunuz zaman da, sizi en iyi bilen O'dur. O halde siz, kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın. O, kimin yolunu kendi kitabıyla bulmaya çalıştığını daha iyi bilir.
Adem Uğur = Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.
Ahmed Hulusi = Onlar ki, büyük suçlardan (şirk, iftira, öldürmek vb. gibi) ve fevahişten (zina vb. gibi) uzak dururlar; beşeriyetin sonucu ufak suçlar dışında. . . Muhakkak ki Rabbinin mağfireti geniştir! O varlığınızı Esmâ'sıyla oluşturan olarak sizi daha iyi bilir; arzdan (bedeniniz) sizi inşa ettiğinde ve analarınızın karınlarında ceninler hâlindeyken! O hâlde nefslerinizi (benliğinizi) temize çıkarmaya çalışmayın! O, korunanın kim olduğunu (Esmâ'sıyla yaratanı olarak) bilendir!
Ahmet Tekin = İhsan sahibi, devamlı aktif samimi mü’minler, küçük kusurların dışında, bilerek büyük günah işlemekten ve meşrû olmayan şehevî fiillerden, gayri meşrû ilişkilerden, zinadan, hayâsızlıktan, cimrilikten, haddi aşmaktan ve ahlâksızlıktan kaçınanlardır. Senin Rabbinin koruma kalkanı ve bağışlaması geniştir. O, sizi topraktan yarattığı günler dahil, annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz dönemleri de içine alacak şekilde her şeyi bilir, sizi iyi tanır. Bu sebeple kendinizi, vicdanlarınızı, birbirinizi temize çıkarmayın. O, kendisine sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanları, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan, takva esaslarını, takvaya dayalı düzeni benimseyen mü’minleri de iyi bilir.
Ahmet Varol = Ki onlar küçük kusurlar dışında günâhların büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar. Şüphesiz Rabbin bağışlaması geniş olandır. O sizi topraktan yarattığında ve siz daha annelerinizin karınlarında ceninler iken de (her kademede) sizi çok iyi bilir. Artık kendinizi temize çıkarmayın. Kimin sakındığını O daha iyi bilir.
Ali Bulaç = Ki onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyük olanından ve çirkin utanmazlıklardan kaçınırlar. Şüphesiz senin Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir.
Ali Fikri Yavuz = Onlar ki, küçük günahlar müstesna, günahın büyüklerinden (şirkten) ve fuhşiyattan kaçınırlar, muhakkak Rabbin geniş mağfiretlidir (onları bağışlar). O, sizi (babanız Adem’i) topraktan yarattığı sıra ve sizler analarınızın karınlarında ceninler iken, sizin hallerinizi çok iyi bilendir. Şimdi nefislerinizi temize çıkarmayın; O, Allah’dan korkanın kim olduğunu çok iyi bilendir.
Ali Ünal = O iyiler yapanlar ki, ufak kusur ve günahlara düşseler bile, büyük günahlardan (ve yine şüphesiz birer büyük günah olan) çirkin ve hayasız işlerden kaçınırlar. Şüphesiz ki senin Rabbinin mağfireti pek geniştir. O sizi, topraktan inşa ederken de, siz annelerinizin karnında birer cenin halindeyken de çok iyi bilir. Öyleyse, nefislerinizi temize çıkarmayın, kendinizi hatasız görmeyin. Yine O, kimin gerçekten O’na gönülden saygı duyup, itaatsizlikten kaçındığını da çok iyi bilir.
Bayraktar Bayraklı = Onlar, basit hatalar hariç büyük günahlardan ve yüz kızartıcı davranışlardan kaçınanlardır. Şüphesiz Rabbinin bağışlaması geniştir. O sizi topraktan var ederken de, annelerinizin rahminde saklı bulunduğunuzda da, sizinle ilgili her bilgiye sahiptir. Öyleyse kendinizi temize çıkarmayınız. O, Allah'a saygı duyanı en iyi bilendir.[592]
Bekir Sadak = (31-32) Goklerde olanlar ve yerde olanlar Alah'indir ki O, kotuluk yapanlara islerinin karsiligini verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana buyuk gunahlardan ve hayasizliklardan kacinanlara islediklerinden daha iyisiyle karsiligini verir. Dogrusu Rabbinin bagisi boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karinlarinda cenin halinde iken sizleri cok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize cikarmayin. O, sakinani cok iyi bilir. *
Celal Yıldırım = O iyilik işleyenler ki, ufak çaptaki kusur ve günahlar dışında günahın büyüklerinden ve her türlü ahlâk ve terbiye dışı söz ve davranışlardan kaçınırlar. Şüphesiz ki Rabbin bağışlaması geniştir. Sizi topraktan (elde edilen ürünlerle) oluşturup yetişme alanına getirdiği anlarda ve siz, analarınızın karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zamanda sizi en iyi bilen O'dur. Artık kendinizi temize çıkarmaya kalkışmayın. O, korkup sakınanları daha iyi bilir.
Cemal Külünkoğlu = İyilik işleyenler, küçük kusurlar hariç, büyük günahlardan ve çirkin davranışlardan uzak dururlar. Şüphesiz senin Rabbin, bağışlayıcılığı geniş olandır. O sizi gerek ilk başta topraktan yaratırken ve gerekse annelerinizin karınlarında cenin aşamasındayken (ne olduğunuzu) çok iyi bilendir. Öyleyse kendinizi (beğenip) temize çıkarmayın! Çünkü o kimin kötülüklerden sakındığını herkesten iyi bilendir.
Diyanet İşleri (eski) = (31-32) Göklerde olanlar ve yerde olanlar Allah'ındır ki O, kötülük yapanlara işlerinin karşılığını verir; iyi davrananlara, ufak tefek kabahatleri bir yana büyük günahlardan ve hayasızlıklardan kaçınanlara işlediklerinden daha iyisiyle karşılığını verir. Doğrusu Rabbinin bağışı boldur. Sizi yerden var ederken ve siz annelerinizin karınlarında cenin halinde iken sizleri çok iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O, sakınanı çok iyi bilir.
Diyanet Vakfi = Ufak tefek kusurları dışında, büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınanlara gelince, bil ki Rabbin, affı bol olandır. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada (bile), sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.
Edip Yüksel = Onlar, büyük günahlardan ve kötülüklerden kaçınırlar, yalnız küçük suçlar işlerler. Rabbinin bağışlaması engindir. Sizi topraktan yaratırken ve annelerinizin karınlarında cenin (fetus) durumundayken sizi iyi bilmektedir. Öyleyse kendinizi (övüp) temize çıkarmayın. O, erdemlileri iyi bilir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Onlar ki günahın büyüklerinden; vebalden, fuhşiyyattan kaçınırlar, ancak ufak tefek kusur başka, şübhesiz ki rabbın geniş mağfiretlidir. Hem sizin her hallerinize a'lemdir, sizi Arzdan inşa ettiği sıra ve sizler analarınızın karınlarında cenînler iken, şimdi nefislerinizi tezkiyeye kalkışmayın, O'dur en bilen müttakı olanı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlar ki günahın büyüklerinden (vebalden) ve çirkef davranışlardan kaçınırlar, ancak ufak tefek kusurlar hariç; şüphesiz ki, Rabbin geniş mağfiretlidir. O sizin her halinizi en iyi bilendir, sizi topraktan meydana getirdiğinde ve sizler analarınızın karınlarında cenin halinde iken. Şimdi nefislerinizi temize çıkarmaya kalkışmayın! O'dur en iyi bilen günahtan korkup sakınanı!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar ki günahın büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar hariç. Şüphesiz Rabbinin affı geniştir. O, sizi daha topraktan yarattığı zaman ve siz annelerinizin karınlarında bulunduğunuz sırada, sizi en iyi bilendir. Bunun için kendinizi temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.
Gültekin Onan = Ki onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyük olanından ve çirkin utanmazlıklardan kaçınırlar. Şüphesiz senin rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir.
Harun Yıldırım = Ki onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyük olanından ve hayasızlıklardan kaçınırlar. Şüphesiz senin Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi yerden inşa ettiğiyarattığı zaman ve analarınızın karnında ceninler halinde iken sizi en iyi bilendir. Öyleyse kendinizi temize çıkarıpdurmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir.
Hasan Basri Çantay = (O güzel hareket edenler), ufak ufak suçlar (ı) haaric olmak üzere, günâhın büyüklerinden ve fuhuşlardan kaçınanlardır. Şübhesiz ki Rabbin, mağfireti bol olandır. O, sizi daha toprakdan yaratdığı zaman ve siz henüz analarınızın karınlarında döller haalinde olduğunuz sırada siz (in ne olduğunuzu) çok iyi bilendir. Bunun için kendinizi (beğenib) temize çıkarmayın. O, (fenâlıkdan) sakınan kimdir, çok iyi bilendir.
Hayrat Neşriyat = Onlar ki, (bazen hatâ ederek işledikleri) küçük günahlar hâriç, büyük günahlardan ve fuhşiyâttan (mutlaka) kaçınırlar. Şübhesiz ki Rabbin, mağfireti pek geniş olandır. O sizi, gerek yerden (topraktan) yarattığı zaman, gerekse siz analarınızın karnında bir cenin iken en iyi bilendir. O hâlde nefislerinizi temize çıkarmayın! O, takvâ sâhibi olanı en iyi bilendir.
İbni Kesir = Onlar ki; ufak-tefek kusurları dışında günahın büyüklerinden ve hayasızlıktan kaçınırlar. Muhakkak ki Rabbın; mağfireti geniş olandır. Sizi, daha topraktan yarattığı zaman ve henüz analarınızın karınlarında cenin halinde iken sizi en iyi bilen O'dur. Kendinizi temize çıkarmayın. O; takva sahibi olanları da en iyi bilendir.
Kadri Çelik = Onlar ufak tefek kusurları dışında büyük günahlardan ve edepsizliklerden kaçınırlar. Hiç şüphesiz Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, daha topraktan yarattığı ve siz daha annelerinizin karınlarında cenin halinde bulunduğunuz zaman bile sizi daha iyi bilendir. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın. O, kimin takva sahibi olduğunu en iyi bilendir.
Muhammed Esed = Büyük günahlardan ve çirkin fiillerden kaçınanlara gelince, onlar arada bir hataya düşseler de (bilsinler ki) Rabbin bağışlamada cömerttir. O, sizi toz topraktan var ederken de, annelerinizin rahminde saklı bulunduğunuzda da sizinle ilgili her bilgiye sahiptir. O halde kendinizi saf ve temiz görmeyin; (çünkü) O, kimin Kendisine karşı sorumluluk bilinci taşıdığını en iyi bilendir.
Mustafa İslamoğlu = Büyük günahlardan va ahlaksızca fiillerden kaçınanlara gelince: ufak tefek kusurlar işleseler de, kesin olarak bilsinler ki senin Rabbin engin bağış sahibidir. O, yeryüzü (toprağından) sizi var ederken de, anneleriniz karınlarında cenin halindeyken de sizinle ilgili her şeyi bilir; şu halde kendinizi temize çıkarmayın: kimin takvaya uygun davrandığını en iyi bilen O'dur.
Ömer Nasuhi Bilmen = (Güzellikte bulunanlar) O kimselerdir ki, günahın büyüklerinden ve fahiş şeylerden kaçınırlar, küçük günah müstesna. Şüphe yok ki, Rabbim mağfireti geniş olandır ve O sizi en ziyâde bilendir. O vakit ki, sizi yerden, yarattı ve o vakit ki, siz analarınızın karınlarında ceninler halinde idiniz. Artık nefislerinizi tezkiye etmeyin. O, muttakî olanı en ziyâde bilendir.
Ömer Öngüt = Onlar ki günahın büyüklerinden ve hayâsızlıklardan kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar işleyebilirler. Şüphesiz ki Rabbinin mağfireti geniştir. Sizi daha topraktan yarattığı zaman ve henüz analarınızın karınlarında ceninler halinde iken sizi en iyi bilen O'dur. Kendinizi beğenip temize çıkarmayın. Çünkü O, kötülükten sakınanı daha iyi bilir.
Şaban Piriş = O iyilik edenler, ufak tefek kusurları dışında, günahın büyüklerinden ve fuhşiyattan kaçarlar. Şüphesiz Rabbinin mağfireti geniştir. Sizi topraktan meydana getirdiği zaman da ve siz, annelerinizin karnında cenin halinde iken de sizi en iyi O bilir. Öyleyse, kendi kendinizi temize çıkarmayın. Kimin takvalı olduğunu en iyi o bilir.
Sadık Türkmen = Onlar günahın büyüklerinden ve iğrenç/çirkef (yüz kızartıcı) işlerden kaçınırlar. Küçük kusurlar başka! Şüphesiz Rabbin affı geniş olandır. Sizi en iyi bilendir; topraktan/yerden/arzdan sizi inşa ettiğinde de ve annelerinizin karınlarında ceninler iken de (her halinizi bilir). Öyleyse kendinizi temize çıkarmayın. O, korunup sakınan (takva sahibi) kimseyi en iyi bilendir.
Seyyid Kutub = İyilik işleyenler büyük günahlardan ve çirkin davranışlardan uzak dururlar. Sadece küçük kusurları olabilir. Senin Rabb'inin bağışlayıcılığı geniş kapsamlıdır. O sizi gerek ilk başta topraktan yaratırken ve gerekse annelerinizin karınlarında cenin aşamasındayken bilir. Öyleyse kendinizi temize çıkarmayınız. Çünkü o kimin kötülüklerden sakındığını herkesten iyi bilir.
Suat Yıldırım = O iyiler, ufak kusur ve günahlardan olmasa da, büyük günahlardan, aşikâr hayasızlıklardan kaçınırlar. Senin Rabbinin mağfireti boldur. O sizi topraktan yaratırken ve siz annelerinizin karınlarında döl halinde iken mayanızın ne olduğunu gayet iyi bilir. Öyleyse kendinizi temize çıkarmayın, övünüp durmayın. Çünkü kimin Allah’ı daha çok sayıp O’na karşı gelmekten sakındığını O pek iyi bilmektedir.
Süleyman Ateş = Onlar, günâhın büyüklerinden ve çirkin işlerden kaçınırlar, yalnız bazı küçük hatâlar işleyebilirler. Şüphesiz Rabbinin affı geniştir (O kendisine yönelen kulunu affeder). O sizi daha iyi bilir: Gerek sizi topraktan inşâ ettiği, gerek annelerinizin karınlarında bulunduğunuz zaman biçim verdiği sırada (sizin her hâlinizi bilmiştir), artık kendinizi övüp yüceltmeyin, çünkü O, korunanı daha iyi bilir.
Tefhim-ul Kuran = Ki onlar büyük günahlardan, çirkince utanmazlıklardan kaçınırlar, ufak tefek günahlar bundan müstesnadır. Hiç şüphesiz Rabb'in, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir, hatta sizi topraktan yarattığı ve siz daha annelerinizin karınlarında cenin halinde bulunduğunuz zaman bile. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp durmayın. O, kimin takva sahibi olduğunu en iyi bilendir.
Ümit Şimşek = Onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyüklerinden ve fuhşiyattan kaçınırlar. Rabbinin bağışlaması ise pek geniştir. Sizi topraktan yarattığında da, annelerinizin karınlarında siz birer cenin halinde iken de sizi en iyi bilen Odur. Siz kendinizi temize çıkarmayın; kimin takvâ sahibi olduğunu en iyi O bilir.
Yaşar Nuri Öztürk = Öyle kişilerdir ki onlar, günahın büyüklerinden ve iğrençliklerden çekinip kaçınırlar. Bazı küçük sürçmeler hariç. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş olandır. Sizi en iyi bilen O'dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. O halde kendi kendinizi temize çıkmış göstermeyin; kimin sakındığını en iyi bilen O'dur.
İskender Ali Mihr = Onlar ki, küçük günahlar hariç, büyük günahlardan ve fuhuştan içtinap ederler (sakınırlar). Muhakkak ki Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir. O, sizi topraktan yaratmıştı. Ve siz, annelerinizin karnında cenin idiniz. Öyleyse nefslerinizi temize çıkarmayın (nefslerinizi tezkiye ettiğinizi iddia etmeyin). O (Allah), kimin takva sahibi olduğunu daha iyi bilendir.
İlyas Yorulmaz = Küçük sürçmelerin dışında, günahların büyüklerinden ve çirkin davranışlardan kaçınanları, şüphe yok ki Allah bağışlamasıyla kuşatacaktır. O Rabbiniz sizi yeryüzünün toprağından ilk defa yaratırken ve annelerinizin karnında henüz cenin halindeyken dahi, sizi en iyi bilendir. Onun için kendi nefsinizi kendiniz temize çıkarmayın, zira kendisinden sakınıp korunanı da en iyi bilen O dur.