فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
Fe yevme izin lâ yuazzibu azâbehû ehadun.
fe | : artık |
yevme izin | : o gün, izin günü |
lâ yuazzibu | : azaplandıramaz |
azâbe-hû | : onun azabı |
ehadun | : bir kimse |
Diyanet İşleri = Artık o gün, Allah’ın edeceği azabı kimse edemez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken o gün öylesine bir azaplandırır onu ki kimsecikler, o çeşit azâb edemez.
Abdullah Parlıyan = Fakat o gün hiçbir kimse Allah'ın günahkarlara ettiği azap gibi azap edemez.
Adem Uğur = Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
Ahmed Hulusi = Artık o süreçte, O'nun azabı gibi hiçbir kimse azap edemez!
Ahmet Tekin = Artık o gün, kimse onu Allah’ın cezalandırdığı gibi cezalandıramaz. Kimse onun yerine cezalandırılamaz.
Ahmet Varol = Artık o gün O'nun azabı gibi hiç kimse azap edemez.
Ali Bulaç = Artık o gün hiç kimse (Allah'ın) vereceği azab gibi azablandıramaz.
Ali Fikri Yavuz = Artık o gün, Allah’ın ettiği azabı kimse edemez;
Ali Ünal = O gün Allah’ın edeceği azabı hiçbir kimse hiçbir zaman edemez;
Bayraktar Bayraklı = (25-26) O gün Allah'ın günahkârlara vereceği azabı, hiç kimse veremez ve hiç kimse O'nun gibi bağ vuramaz.
Bekir Sadak = O gun, hic kimse, Allah'in azabettigi gibi azabedemez.
Celal Yıldırım = Artık o gün O'nun (Allah'ın) azabı gibi hiç kimse azâb edemez.
Cemal Külünkoğlu = (25-26) Artık o gün, O'nun (Allah'ın) azabı gibi hiç kimse azap edemez ve O'nun vuracağı bağı hiç kimse vuramaz.
Diyanet İşleri (eski) = O gün, hiç kimse, Allah'ın azabettiği gibi azabedemez.
Diyanet Vakfi = Artık o gün, Allah'ın edeceği azabı kimse edemez.
Edip Yüksel = O gün, O'nun cezası gibi bir cezayı kimse veremez.
Elmalılı Hamdi Yazır = artık o gün onun ettiği azâbı kimse edemez
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık o gün O'nun ettiği azabı kimse edemez.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Artık o gün O'nun azabı gibi hiç kimse azap edemez.
Gültekin Onan = Artık o gün hiç kimse (Tanrı'nın) vereceği azab gibi azablandıramaz.
Harun Yıldırım = Artık o gün kimse O’nun azabı gibi azab edemez.
Hasan Basri Çantay = Artık o gün (Allahın) azâbı gibi hiçbir kimse azâb yapamaz,
Hayrat Neşriyat = Artık o gün, O’nun (Allah’ın) azâbı gibi, hiçkimse azâb edemez!
İbni Kesir = O gün O'nun azabı gibi hiç bir kimse azab edemez.
Kadri Çelik = Artık o gün hiç kimse, (Allah'ın) vereceği azap gibi azap etmez.
Muhammed Esed = Hiç kimse Allah'ın o Gün (günahkarlara verdiği) azap gibi azap veremez;
Mustafa İslamoğlu = İşte o gün hiçbir kimse O'nun tattırdığı can yakıcı mahrumiyeti tattıramaz;
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık o gün O'nun yapacağı azabı bir kimse yapamaz.
Ömer Öngüt = O gün Allah'ın yapacağı azap gibi hiç kimse azap edemez.
Şaban Piriş = İşte, hiç kimse o gün Allah’ın cezalandırdığı gibi cezalandıramaz.
Sadık Türkmen = Işte o gün, hiç kimse O’nun azabı gibi azap edemez.
Seyyid Kutub = O gün O'nun yapacağı azabı kimse yapamaz.
Suat Yıldırım = İşte o gün O’nun ettiği azabı kimse edemez.
Süleyman Ateş = O gün O'nun yapacağı azâbı kimse yapamaz.
Tefhim-ul Kuran = Artık o gün hiç kimse, (Allah'ın) vereceği azab gibi azablandıramaz.
Ümit Şimşek = O gün Onun vereceği azabı hiç kimse veremez.
Yaşar Nuri Öztürk = O gün hiç kimse O'nun azabı gibi azap edemez.
İskender Ali Mihr = Artık o izin günü, kimse O’nun (Allah’ın) azabı gibi azaplandıramaz.
İlyas Yorulmaz = Artık O gün, Allah’ın azap ettiği gibi, hiçbir kimse azap edemez.