يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
Yekûlu yâ leytenî kaddemtu li hayâtî.
yekûlu | : der |
yâ leyte-nî | : keşke ben |
kaddemtu | : takdim ettim |
li hayâtî | : hayatım için |
Diyanet İşleri = “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
Abdulbaki Gölpınarlı = Keşke der, önceden, daha sağken iyilik etseydim.
Abdullah Parlıyan = İnsan o gün: “Ah keşke gelecek hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım” diyecek.
Adem Uğur = (İşte o zaman insan:) "Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!" der.
Ahmed Hulusi = "Keşke hayatım (şu yaşamım) için önceden yararlı şeyler yapsaydım!" der.
Ahmet Tekin = 'Keşke hayatım için, önceden bir şeyler yapsaydım, iman edip hayırlı ameller işleseydim.' der.
Ahmet Varol = Der ki: 'Ah keşke! (Bu) hayatım için önceden bir şeyler göndermiş olsaydım!'
Ali Bulaç = Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim."
Ali Fikri Yavuz = (O, şöyle) der: “- Ah, ne olurdu! Keşke ben (ebedî olan ahiret) hayatım için, önceden (fani dünyada) salih ameller yapmış olsaydım.”
Ali Ünal = “Keşke” der, “dünyada iken bu hayatım için hazırlık yapmış olsaydım!”
Bayraktar Bayraklı = “Âh, keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım!” der.
Bekir Sadak = «eske bu hayatim icin onceden bir sey yapsaymisim» der.
Celal Yıldırım = keşke (bu) hayatım için önden (iyi yararlı amelleri) gönderseydim» der.
Cemal Külünkoğlu = (İşte o zaman insan:) “Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım” der.
Diyanet İşleri (eski) = 'Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaymışım' der.
Diyanet Vakfi = (İşte o zaman insan:) «Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim!» der.
Edip Yüksel = 'Keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapsaydım,' der.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ah der; nolurdu ben önce hayatım için (sağlığımda hayırlar) takdim etmiş olsa idim
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Der ki: «Keşke ben bu hayatım için (sağlığımda hayırlar) göndermiş olsaydım.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Keşke hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim.» der.
Gültekin Onan = Der ki: "Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim."
Harun Yıldırım = “Ah ne olurdu hayatım için hazırlasaydım.” der.
Hasan Basri Çantay = «Ah, diyecek, keski hayâtım için önden (saalih ameller) yapsaydım».
Hayrat Neşriyat = (O zaman insan:) 'Keşke ben, (bu ebedî) hayâtım için önceden (dünyada iken iyi ameller) yapsaydım!' der.
İbni Kesir = Keşke bu hayatım için önceden bir şey yapsaydım, der.
Kadri Çelik = “Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim!” der.
Muhammed Esed = O, "Ah, keşke (gelecek) hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım!" diyecek.
Mustafa İslamoğlu = O diyecek ki: "Ah n'olaydım, keşke bu hayatım için hazırlık yapmış olaydım!"
Ömer Nasuhi Bilmen = Der ki, «Keşke hayatım için (güzel ameller) takdim etmiş olsa idim.»
Ömer Öngüt = (İşte o zaman insan): "Ah ne olurdu, keşke bu hayatım için önceden bir şeyler yapıp gönderseydim!" der.
Şaban Piriş = Oysa dünya hayatının ve imtihanın sona erdiği o gün öğüt alma günü değil, karar günüdür. Orada gerçeği anlamak artık işe yaramaz. Ve insanlar her şeyin gerçekliğinin bütün çıplaklığı ile gözler önüne serildiği o gün şöyle der: -Keşke hayatım için hazırlıkta bulunsaydım.
Sadık Türkmen = Der ki: “Yazık, ne olurdu bu hayatım için, önceden bir şeyler takdim etseydim/gönderseydim.”
Seyyid Kutub = O zaman insan, 'Ah keşke ben bu hayatım için önceden iyi işler yapıp gönderseydim' der.
Suat Yıldırım = "Keşke sağlığımda bu hayatım için hazırlık yapsaydım!" der.
Süleyman Ateş = (O zaman insan): "Âh, keşke ben bu hayâtım için (iyi işler yapıp) gönderseydim!" der.
Tefhim-ul Kuran = Der ki: «Keşke hayatım için, (önceden bir şeyler) takdim edebilseydim.»
Ümit Şimşek = 'Eyvah,' der. 'Keşke bu hayat için bir hazırlık yapsaydım!'
Yaşar Nuri Öztürk = Der ki: "Keşke şu hayatım için önden bir şeyler gönderseydim."
İskender Ali Mihr = “Keşke ben hayatım için (yaşarken güzel ameller) takdim etseydim.” der.
İlyas Yorulmaz = “Keşke hayatım için bir şeyler yapıp hazırlasaydım” der.