فَقَالُوا أَبَشَرًا مِّنَّا وَاحِدًا نَّتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَّفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ
Fe kâlû ebeşeren minnâ vâhiden nettebiuhû innâ izen lefî dalâlin ve suur(suurin).
fe | : böylece, o zaman |
kâlû | : dediler |
e beşeren | : bir beşere mi |
min-nâ | : bizden |
vâhiden | : birisi |
nettebiu-hû | : ona tâbî olacağız |
in-nâ | : muhakkak ki biz |
izen | : öyleyse, o taktirde |
le fî dalâlin | : gerçekten dalâlet içinde |
ve suurin | : ve çılgınlık |
Diyanet İşleri = (23-24) Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: “İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Derken bizden bir adama mı uyacağız dediler, gerçekten de o zaman elbette sapıklığa düşeriz, ateşlere yanar, kavruluruz.
Abdullah Parlıyan = “Bizim gibi bir insana mı uyacağız? O zaman biz apaçık bir sapıklık ve delilik etmiş oluruz.
Adem Uğur = Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz dediler.
Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Bizden bir beşere mi tâbi olacağız? O takdirde muhakkak ki inancımızdan sapıp ahmaklık içinde kalırız. "
Ahmet Tekin = 'İçimizden, gücünden korkulmayan zavallı bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir yanılgıya düşmüş, ahmaklık ve delilik etmiş oluruz.' dediler.
Ahmet Varol = Dediler ki: 'Bizden olan bir insana mı uyacağız? O takdirde biz kesin sapıklık ve çılgınlık içinde (kalmış) oluruz.
Ali Bulaç = Dediler ki: "Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz."
Ali Fikri Yavuz = Şöyle dediler: “- İçimizden (peygamber iddiasında olan) bir insana mı tâbi olacağız? O takdirde biz, muhakkak sapıklık içinde kalır ve ateşlere düşeriz.
Ali Ünal = “Ne yani?” dediler, “içimizden biri, bizim gibi bir beşer, O’na mı tâbi olacağız? O’na tâbi olursak, o zaman görülmemiş bir hata ve bir çılgınlık yapmış oluruz; yolumuzu şaşırıp, ateşe düşmüş oluruz.
Bayraktar Bayraklı = “Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz” dediler.
Bekir Sadak = (24-25) «cimizden bir insana mi uyacagiz? O zaman biz sapiklik ve delilik etmis oluruz. Kitap, aramizda, ona mi verilmis? Hayir, o pek yalanci ve simarigin biridir» dediler.
Celal Yıldırım = Bizden bir adama mı uyacağız ? O takdirde biz, sapıklık, sıkıntı ve delilik içinde kalırız.
Cemal Külünkoğlu = (24-25) (Onlar da:) “Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. Zikir (vahiy) aramızdan bir tek ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir” demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) = (24-25) 'İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir' dediler.
Diyanet Vakfi = «Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz» dediler.
Edip Yüksel = Dediler ki, 'Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Şöyle dediler: içimizden bir beşere mi tabi' olacağız? Şübhesiz biz o vakıt şaşkınlık içinde kalır ateşlere yanarız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şöyle dediler: «İçimizden bir insana mı uyacağız? Şüphesiz biz o vakit şaşkınlık içinde kalır, ateşlere yanarız!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz.» dediler.
Gültekin Onan = Dediler ki: "Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz."
Harun Yıldırım = Dediler ki: “Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık ve çılgınlık içinde oluruz.”
Hasan Basri Çantay = «Biz (im cinsimiz) den bir tek insana, ona mı tâbi' olacağız? Bu takdîrde biz muhakkak ki bir sapıklık ve delilik içinde (kalmış oluruz)», dediler.
Hayrat Neşriyat = Üstelik dediler ki: 'İçimizden tek (başına) olan bir insana, ona mı uyacağız? Şübhesiz ki o takdirde biz, gerçekten bir dalâlet ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.'
İbni Kesir = Dediler ki: İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz, sapıklık ve delilik etmiş oluruz.
Kadri Çelik = Dediler ki: “Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir şaşkınlık (sapıklık) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.”
Muhammed Esed = ve şöyle demişlerdi: "Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz mutlaka hataya ve ahmaklığa duçar oluruz!
Mustafa İslamoğlu = ve dediler ki: "Ne! İçimizden (bula bula) bir ölümlüye mi uyacağız? Bu takdirde biz sapıklığa ve çılgınlığa gömülmüş oluruz.
Ömer Nasuhi Bilmen = (23-24) Semûd (kavmi) korkutucuları tekzîp etti. Dediler ki: «Bizden bir tek beşere mi? Ona mı tâbi olacağız? Şüphe yok ki, biz o vakit elbette bir sapıklık ve çılgınlık içinde bulunmuş oluruz.»
Ömer Öngüt = Dediler ki: "İçimizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. "
Şaban Piriş = -İçimizden bir adama mı uyacağız? O vakit sapıtmış ve delilik etmiş oluruz, dediler.
Sadık Türkmen = Dediler ki: “Bizim gibi bir insana mı uyacağız? O zaman biz, bir sapıklık ve bir çılgınlık içine düşeriz.”
Seyyid Kutub = Dediler ki: «İçimizden bir insanın peşinden mi gideceğiz? Öyle yaparsak sapıtmış ve kendimizi ateşe atmış oluruz.»
Suat Yıldırım = (23-25) Semûd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"
Süleyman Ateş = "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz" dediler.
Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir şaşkınlık (sapıklık) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.»
Ümit Şimşek = Dediler ki: 'İçimizden bir beşere mi uyacağız? O zaman sapıtmış ve çıldırmışız demektir.
Yaşar Nuri Öztürk = Şöyle demişlerdi: "İçimizden bir tek insana mı uyacağız? Vallahi böyle bir durumda biz, sapıklık ve çılgınlık içine düşeriz."
İskender Ali Mihr = O zaman şöyle dediler: “Bizden biri olan bir beşere mi? Biz, ona mı tâbî olacağız? O taktirde muhakkak ki biz, gerçekten dalâlet ve çılgınlık içinde oluruz.”
İlyas Yorulmaz = Dediler ki “İçimizden yalnızca bir tek insana mı tabi olacağız. O zaman biz sapıklık içinde kalmış ve delirmiş oluruz. ”