Önceki Ayet Sonraki Ayet  
54. Sûre Kamer/25

 أَؤُلْقِيَ الذِّكْرُ عَلَيْهِ مِن بَيْنِنَا بَلْ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٌ

  E ulkıyez zikru aleyhi min beyninâ bel huve kezzâbun eşir(eşirun).

Kelime Karşılaştırma
e : mi
ulkiye : ilka edildi, ulaştırıldı
ez zikru : zikir
aleyhi : ona
min beyni-nâ : aramızdan, içimizden
bel : hayır
huve : o
kezzâbun : çok yalan söyleyen, yalancı
eşirun : kibirli, haddini aşan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = “Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Vahiy, içimizden gele gele ona mı geliyor? Hayır, o, yalancı kendini beğenmiş birisi.

 Abdullah Parlıyan = Vahiy aramızda gele gele O'na mı geliyor? Hayır O, yalancı ve şımarığın birisidir” dediler.

 Adem Uğur = Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır o, yalancı ve şımarığın biridir (dediler.)

 Ahmed Hulusi = "Zikir (hakikat ilmini hatırlatıcı) aramızdan Ona mı ilka olundu? Bilakis O küstah bir yalancıdır!"

 Ahmet Tekin = 'Vahiy, aramızdan ona, Sâlih’e mi indirildi? O küstah bir yalancıdır.' dediler.

 Ahmet Varol = Zikir (kitap, vahiy) aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır, o kendini beğenmiş yalancının biridir.'

 Ali Bulaç = "Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."

 Ali Fikri Yavuz = O kitab (vahy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Doğrusu o, şımarık bir yalancıdır.”

 Ali Ünal = “Aramızdan bula bula O mu bulunmuş da, Kitap O’na indirilmiş. Oysa O, tam bir yalancı, üzerimizde hakimiyet kurmak isteyen bir küstah!”

 Bayraktar Bayraklı = “Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır, o yalancı ve şımarığın biridir” dediler.[597]

 Bekir Sadak = (24-25) «cimizden bir insana mi uyacagiz? O zaman biz sapiklik ve delilik etmis oluruz. Kitap, aramizda, ona mi verilmis? Hayir, o pek yalanci ve simarigin biridir» dediler.

 Celal Yıldırım = Aramızdan kitap ona mı verilmiş ?! Hayır O, çok yalancı şımarığın biridir, dediler.

 Cemal Külünkoğlu = (24-25) (Onlar da:) “Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. Zikir (vahiy) aramızdan bir tek ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir” demişlerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (24-25) 'İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir' dediler.

 Diyanet Vakfi = «Vahiy, aramızda ona mı verildi? Hayır o, yalancı ve şımarığın biridir» (dediler.)

 Edip Yüksel = 'Mesaj aramızdan ona mı verildi? O, yalancı küstahın biridir.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = O zikir aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = O zikir (vahiy) aramızdan ona mı bırakılıyor? Belki o bir şımarık yalancıdır!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir» (dediler).

 Gültekin Onan = "Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır."

 Harun Yıldırım = “Zikir, içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o çok yalan söyleyen, kendini beğenmiş bir şımarıktır.”

 Hasan Basri Çantay = «Bizim aramızdan vahy ona mı verildi? Hayır, o, şımarık, aşırı bir yalancıdır».

 Hayrat Neşriyat = 'Zikir (Vahiy), aramızdan ona mı indirildi? Hayır! O, şımarık bir yalancıdır!'

 İbni Kesir = Zikir, aramızdan ona mı verilmiş? Hayır o, pek yalancı ve şımarığın biridir.

 Kadri Çelik = “Zikr (vahiy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o, çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarıktır.”

 Muhammed Esed = Neden içimizden bir tek o'na (ilahi) öğüt ve uyarı indirildi? Hayır, o küstah bir yalancıdan başka bir şey değil!"

 Mustafa İslamoğlu = Vahiy, aramızdan bir tek ona mı indirildi? Hayır, aksine o yalanda sınır tanımayan bir mağrurun biri."

 Ömer Nasuhi Bilmen = (25-26) «O zikir, bizim aramızdan O'nun üzerine mi bırakılmıştır. Hayır. O bir mağrur, fazla yalancıdır.» Yakında bileceklerdir ki, o mağrur, o ziyâde yalancı kim imiş?

 Ömer Öngüt = "Zikir aramızda ona mı verilmiş? Hayır! O yalancı ve şımarığın biridir. "

 Şaban Piriş = -Aramızdan, vahiy ona mı gönderilmiş? Hayır, O, yalancı küstahın biridir.

 Sadık Türkmen = “ilâhî öğüt aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır! O, yalancı şımarığın tekidir.”

 Seyyid Kutub = Bizler dururken vahiy ona indirildi, öyle mi? Hayır, o şımarık bir yalancıdır!

 Suat Yıldırım = (23-25) Semûd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"

 Süleyman Ateş = "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı küstahın biridir!"

 Tefhim-ul Kuran = «Zikr (vahy) içimizden ona mı bırakıldı? Hayır, o, çok yalan söyleyen kendini beğenmiş bir şımarıktır.»

 Ümit Şimşek = 'Aramızdan ona mı vahiy verilmiş? O şımarık yalancının biridir.'

 Yaşar Nuri Öztürk = "Aramızdan öğüt ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir."

 İskender Ali Mihr = Zikir, aramızdan ona mı ilka edildi (ulaştırıldı)? Hayır o, haddini aşan bir yalancıdır.

 İlyas Yorulmaz = “Öğüt veren kitap aramızdan ona mı verilmesi gerekiyordu?”