Önceki Ayet Sonraki Ayet  
54. Sûre Kamer/24

 فَقَالُوا أَبَشَرًا مِّنَّا وَاحِدًا نَّتَّبِعُهُ إِنَّا إِذًا لَّفِي ضَلَالٍ وَسُعُرٍ

  Fe kâlû ebeşeren minnâ vâhiden nettebiuhû innâ izen lefî dalâlin ve suur(suurin).

Kelime Karşılaştırma
fe : böylece, o zaman
kâlû : dediler
e beşeren : bir beşere mi
min-nâ : bizden
vâhiden : birisi
nettebiu-hû : ona tâbî olacağız
in-nâ : muhakkak ki biz
izen : öyleyse, o taktirde
le fî dalâlin : gerçekten dalâlet içinde
ve suurin : ve çılgınlık
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (23-24) Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: “İçimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken bizden bir adama mı uyacağız dediler, gerçekten de o zaman elbette sapıklığa düşeriz, ateşlere yanar, kavruluruz.

 Abdullah Parlıyan = “Bizim gibi bir insana mı uyacağız? O zaman biz apaçık bir sapıklık ve delilik etmiş oluruz.

 Adem Uğur = Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz dediler.

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Bizden bir beşere mi tâbi olacağız? O takdirde muhakkak ki inancımızdan sapıp ahmaklık içinde kalırız. "

 Ahmet Tekin = 'İçimizden, gücünden korkulmayan zavallı bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir yanılgıya düşmüş, ahmaklık ve delilik etmiş oluruz.' dediler.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Bizden olan bir insana mı uyacağız? O takdirde biz kesin sapıklık ve çılgınlık içinde (kalmış) oluruz.

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz."

 Ali Fikri Yavuz = Şöyle dediler: “- İçimizden (peygamber iddiasında olan) bir insana mı tâbi olacağız? O takdirde biz, muhakkak sapıklık içinde kalır ve ateşlere düşeriz.

 Ali Ünal = “Ne yani?” dediler, “içimizden biri, bizim gibi bir beşer, O’na mı tâbi olacağız? O’na tâbi olursak, o zaman görülmemiş bir hata ve bir çılgınlık yapmış oluruz; yolumuzu şaşırıp, ateşe düşmüş oluruz.

 Bayraktar Bayraklı = “Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz” dediler.

 Bekir Sadak = (24-25) «cimizden bir insana mi uyacagiz? O zaman biz sapiklik ve delilik etmis oluruz. Kitap, aramizda, ona mi verilmis? Hayir, o pek yalanci ve simarigin biridir» dediler.

 Celal Yıldırım = Bizden bir adama mı uyacağız ? O takdirde biz, sapıklık, sıkıntı ve delilik içinde kalırız.

 Cemal Külünkoğlu = (24-25) (Onlar da:) “Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. Zikir (vahiy) aramızdan bir tek ona mı verildi? Hayır, o yalancı küstahın biridir” demişlerdi.

 Diyanet İşleri (eski) = (24-25) 'İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz sapıklık ve delilik etmiş oluruz. Kitap, aramızda, ona mı verilmiş? Hayır, o pek yalancı ve şımarığın biridir' dediler.

 Diyanet Vakfi = «Aramızdan bir beşere mi uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz» dediler.

 Edip Yüksel = Dediler ki, 'Bizden bir insana mı uyalım? O zaman biz sapar ve cehenneme gireriz.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şöyle dediler: içimizden bir beşere mi tabi' olacağız? Şübhesiz biz o vakıt şaşkınlık içinde kalır ateşlere yanarız

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şöyle dediler: «İçimizden bir insana mı uyacağız? Şüphesiz biz o vakit şaşkınlık içinde kalır, ateşlere yanarız!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz.» dediler.

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delalet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz."

 Harun Yıldırım = Dediler ki: “Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık ve çılgınlık içinde oluruz.”

 Hasan Basri Çantay = «Biz (im cinsimiz) den bir tek insana, ona mı tâbi' olacağız? Bu takdîrde biz muhakkak ki bir sapıklık ve delilik içinde (kalmış oluruz)», dediler.

 Hayrat Neşriyat = Üstelik dediler ki: 'İçimizden tek (başına) olan bir insana, ona mı uyacağız? Şübhesiz ki o takdirde biz, gerçekten bir dalâlet ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.'

 İbni Kesir = Dediler ki: İçimizden bir insana mı uyacağız? O zaman biz, sapıklık ve delilik etmiş oluruz.

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir şaşkınlık (sapıklık) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.”

 Muhammed Esed = ve şöyle demişlerdi: "Biz kendi içimizden çıkan bir faniye mi uyacağız? O takdirde biz mutlaka hataya ve ahmaklığa duçar oluruz!

 Mustafa İslamoğlu = ve dediler ki: "Ne! İçimizden (bula bula) bir ölümlüye mi uyacağız? Bu takdirde biz sapıklığa ve çılgınlığa gömülmüş oluruz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = (23-24) Semûd (kavmi) korkutucuları tekzîp etti. Dediler ki: «Bizden bir tek beşere mi? Ona mı tâbi olacağız? Şüphe yok ki, biz o vakit elbette bir sapıklık ve çılgınlık içinde bulunmuş oluruz.»

 Ömer Öngüt = Dediler ki: "İçimizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık etmiş oluruz. "

 Şaban Piriş = -İçimizden bir adama mı uyacağız? O vakit sapıtmış ve delilik etmiş oluruz, dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Bizim gibi bir insana mı uyacağız? O zaman biz, bir sapıklık ve bir çılgınlık içine düşeriz.”

 Seyyid Kutub = Dediler ki: «İçimizden bir insanın peşinden mi gideceğiz? Öyle yaparsak sapıtmış ve kendimizi ateşe atmış oluruz.»

 Suat Yıldırım = (23-25) Semûd kavmi de Peygamberlerini yalancı saydılar ve: "Yani biz," dediler, "içimizden bir adamın peşinden mi gideceğiz? Böyle yaparsak doğrusu sapıtmış ve çıldırmış oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyık görülmüş? Hiç de öyle değil, bilakis o, yalancının, küstahın tekidir!"

 Süleyman Ateş = "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz" dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir şaşkınlık (sapıklık) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz.»

 Ümit Şimşek = Dediler ki: 'İçimizden bir beşere mi uyacağız? O zaman sapıtmış ve çıldırmışız demektir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Şöyle demişlerdi: "İçimizden bir tek insana mı uyacağız? Vallahi böyle bir durumda biz, sapıklık ve çılgınlık içine düşeriz."

 İskender Ali Mihr = O zaman şöyle dediler: “Bizden biri olan bir beşere mi? Biz, ona mı tâbî olacağız? O taktirde muhakkak ki biz, gerçekten dalâlet ve çılgınlık içinde oluruz.”

 İlyas Yorulmaz = Dediler ki “İçimizden yalnızca bir tek insana mı tabi olacağız. O zaman biz sapıklık içinde kalmış ve delirmiş oluruz. ”