فَإِن يَصْبِرُوا فَالنَّارُ مَثْوًى لَّهُمْ وَإِن يَسْتَعْتِبُوا فَمَا هُم مِّنَ الْمُعْتَبِينَ
Fe in yasbirû fen nâru mesven lehum ve in yesta’tibû fe mâ hum minel mu’tebîn(mu’tebîne).
fe | : artık, bu durumda |
in | : eğer, ise |
yasbirû | : sabrederler |
fe | : işte, artık |
en nâru | : ateş |
mesven | : kalınan yer |
lehum | : onlar için |
ve in | : ve eğer |
yesta’tibû | : hoşnut etmek isterler, affedilmek isterler |
fe | : artık, bundan sonra |
mâ-hum | : onlar değillerdir |
min | : den |
el mu’tebîne | : hoşnut olunanlar, affedilenler |
Diyanet İşleri = Şimdi eğer dayanabilirlerse, artık cehennem onların yeridir! Eğer Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeye izin isteseler, onlara izin verilmez.
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık sabredebilirlerse ateştir yurtları onların ve onlar suçlarından geçilmesini isterlerse dilekleri kabûl edilmez.
Abdullah Parlıyan = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Allah'ı razı etmek için dünyaya dönüp iyi işler yapmak isterlerse bile, kendilerini düzeltmelerine izin verilenlerden olmayacaklardır.
Adem Uğur = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Ahmed Hulusi = Sabırla katlansalar bile (bir gün geçer diye), Nâr onların yaşam ortamıdır! Eğer (mazeret ile Rablerini) razı etmek isteseler, onlar mazeretleri kabul edilip razı olunanlardan olmazlar!
Ahmet Tekin = Şimdi eğer, sabredebilir, dayanabilirlerse, onların konaklama yeri ateştir. Şâyet tekrar dünyaya dönüp Allah’ı hoşnut etmek istiyorlarsa, artık arzularına nâil olamayacaklar.
Ahmet Varol = Eğer dayanırlarsa ateş onların barınağıdır. (Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse artık hoşnut edecek bir şey yapmalarına izin verilmez. [2]
Ali Bulaç = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler.
Ali Fikri Yavuz = Artık sabredebilirlerse, ateş kendilerine bir meskendir. Eğer dünyaya dönmeyi isterlerse, artık dünyaya dönecek olanlardan değillerdir.
Ali Ünal = İster sabretsinler ister sabretmesinler, her halükârda onların yerleşme yeri Ateş’tir. Ondan kurtulmak için merhamet dilenecek bile olsalar, kendilerine merhamet olunmaz.
Bayraktar Bayraklı = Eğer dayanabilirlerse yerleri ateştir. Eğer Allah'ı hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Bekir Sadak = Ister sabretsinler ister etmesinler, onlarin duragi atestir. Hos tutulmalarini isteseler de artik hos tutulmazlar.
Celal Yıldırım = Dayanabilirlerse (dayansınlar), ateş onların kalacağı yerdir. Memnun olacakları şeye dönmek isterler, dilekleri yerine getirilecek değildir.
Cemal Külünkoğlu = İster sabretsinler ister etmesinler, (yaptıkları yüzünden) onların durağı ateştir. (Ahirette) kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için (Allah'tan özür dileyip) yalvarsalar da buna izin verilmeyecek (çünkü iş işten geçmiştir).
Diyanet İşleri (eski) = İster sabretsinler ister etmesinler, onların durağı ateştir. Hoş tutulmalarını isteseler de artık hoş tutulmazlar.
Diyanet Vakfi = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Edip Yüksel = Dayanırlarsa yerleri ateştir. Yok, hoş görülmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Artık sabredebilirlerse ateş kendilerine bir ikametgâhtır, yok eğer hoşnudluğa dönmek isterlerse hoşnud edileceklerden değildirler
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Artık sabredebilirlerse ateş kendilerine bir ikametgahtır. Yok eğer hoşnutluğa dönmek isterlerse, hoşnut edileceklerden değildirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sabırla katlansalar bile (bir gün geçer diye), Nâr onların yaşam ortamıdır! Eğer (mazeret ile Rablerini) razı etmek isteseler, onlar mazeretleri kabul edilip razı olunanlardan olmazlar!
Gültekin Onan = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık hoşnut olacaklardan değildirler.
Harun Yıldırım = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir. Ve eğer (tekrar dünyaya dönüp Allah'ı) hoşnut etmek isterlerse, memnun edilecek değillerdir.
Hasan Basri Çantay = Şimdi eğer (azaba) dayanabilirlerse işte onların yurdu: Ateş! (Yok), eğer (hoşnud oldukları dünyâye) tekrar dönmek isterlerse bu suretle de onlar hoşnud edilecek değildirler.
Hayrat Neşriyat = Şimdi eğer sabrede(bili)rlerse, onların kalacakları yer artık ateştir. (Kendilerinden)râzı olunmayı da isteseler, artık onlar râzı olunacak kimselerden değildirler.
İbni Kesir = Şimdi eğer sabredebilirlerse; işte onların durağı ateştir. Eğer dönmek isterlerse; artık onlar hoşnud edilecek değildirler.
Kadri Çelik = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir ve eğer onlar hoşnutluk isterlerse, artık onlar hoşnut olunanlardan değillerdir.
Muhammed Esed = (Başlarına gelene) sabırla katlansalar (bile,) onların mekanı, yine ateş olacak ve kendilerini düzeltmelerine izin verilmesi için yalvarsalar da buna izin verilmeyecek;
Mustafa İslamoğlu = Eğer dayanabilirlerse, bu durumda ateş onlar için bir çeşit mesken olacaktır; geri dönüp af için başvurmak isteyecekler, asla başvuruları kabul edilmeyecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen = İmdi sabrederlerse hemen ateş onlar için bir ikametgâhtır ve eğer bir hoşnutluk dilerlerse artık onlar hoşnut olacak kimselerden değildirler.
Ömer Öngüt = Şimdi eğer dayanabilirlerse, onların yeri ateştir! Eğer özür beyan edip Rablerini memnun etmek isterlerse, özürleri kabul edilmeyecektir.
Şaban Piriş = Şimdi eğer dayanabilirlerse, ateş onların maskesidir. Eğer kendilerinden razı olunmasını beklerlerse, kesinlikle onlardan razı olunmayacaktır.
Sadık Türkmen = Şimdi, eğer dayanabilirlerse onların yeri ateştir. Ve özür dilemek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir.
Seyyid Kutub = İster sabretsinler ister etmesinler, onların durağı ateştir. Hoş tutulmalarını isteseler de artık hoş tutulmazlar.
Suat Yıldırım = Eğer sabredip dayanabilirlerse, cehennem zaten kendi yerleşme yerleridir. Şayet özür dileyip Rab’lerini razı etmek için tekrar dünyaya dönmek isterlerse, onlara bu imkân verilmez.
Süleyman Ateş = Şimdi eğer dayanabilirlerse, ateştir onların yeri. Ve eğer özür dileyip Rablerini râzı etmek isterlerse özürleri kabul edilmeyecektir (çünkü özür dileme vakti geçmiştir artık).
Tefhim-ul Kuran = Şimdi eğer sabredebilirlerse, artık onlar için konaklama yeri ateştir. Ve eğer onlar hoşnut olma (dünya)ya dönmek isterlerse, artık onlar hoşnut olacaklardan değildirler.
Ümit Şimşek = Dayanabilirlerse, artık onların yeri ateştir. Çünkü özür de beyan etseler kendilerine bir fırsat daha verilecek değildir.
Yaşar Nuri Öztürk = Şimdi eğer dayanabilirlerse, barınakları ateştir. Yok eğer özür dileyip hoşnutluk sağlamak istiyorlarsa, özürleri kabul edilmeyecektir.
İskender Ali Mihr = Artık sabredebilirlerse artık ateş onların kalacakları yerdir. Ve eğer onlar affedilmek isterlerse, onlar affedilecek olanlardan değillerdir.
İlyas Yorulmaz = Eğer onlar batıl inançlarında ısrar ederlerse (sabrederlerse), ateş onlar için kalacak yer olacaktır. (Hesap günü) Hatalarını düzeltmek isteseler de, kendilerine hatalarını düzeltme fırsatı verilecek değildir.