Önceki Ayet Sonraki Ayet  
79. Sûre Nâzi’ât/20

 فَأَرَاهُ الْآيَةَ الْكُبْرَى

  Fe erâhul âyetel kubrâ.

Kelime Karşılaştırma
fe : bundan sonra
erâ-hu : ona gösterdi
el âyete : âyet, mucize, delil
el kubrâ : büyük
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Derken Mûsâ ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken ona en büyük delîli göstermişti.

 Abdullah Parlıyan = Derken Musa ona en büyük mucizesi olan asanın yılana çevrilmesini gösterdi.

 Adem Uğur = Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Ahmed Hulusi = Derken ona büyük mucizeyi gösterdi!

 Ahmet Tekin = Mûsâ hak peygamber olduğu konusunda Firavun’a en büyük mûcizeyi gösterdi.

 Ahmet Varol = Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Ali Bulaç = (Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Ali Fikri Yavuz = (Mûsa vardı da) ona, büyük mucizeyi (asânın ejderha oluşunu) gösterdi.

 Ali Ünal = (Musa Firavun’a vardı ve) ona en büyük mucizesini gösterdi.

 Bayraktar Bayraklı = Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Bekir Sadak = Bunun uzerine ona en buyuk mucizeyi gosterdi.

 Celal Yıldırım = Bunun üzerine Musa, ona o büyük mu'cizeyi gösterdi.

 Cemal Külünkoğlu = Derken (Musa) ona, en büyük mucizeyi (asanın ejderha oluşunu) gösterdi.

 Diyanet İşleri (eski) = Bunun üzerine ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Diyanet Vakfi = Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Edip Yüksel = Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Vardı ona o büyük mu'cizeyi de gösterdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Vardı ona, o büyük mucizeyi gösterdi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Musa Firavun'a o büyük mucizeyi gösterdi.

 Gültekin Onan = (Musa) Ona büyük ayeti gösterdi.

 Harun Yıldırım = Derken ona en büyük âyeti gösterdi.

 Hasan Basri Çantay = (Musa gitdi, teblîğ etdi) Ona o en büyük mu'cizeyi gösterdi.

 Hayrat Neşriyat = Bunun üzerine (Mûsâ gitti ve) ona en büyük mu'cizeyi gösterdi.

 İbni Kesir = Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Kadri Çelik = (Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Muhammed Esed = Bunun üzerine (Musa), (Firavun'a gitti ve) ona (Rabbinin rahmetinin eseri olan) büyük mucizeyi anlattı.

 Mustafa İslamoğlu = Nihayet ona o büyük mucizevi belgeyi gösterdi;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık O'na pek büyük mûcize gösterdi.

 Ömer Öngüt = Ve ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Şaban Piriş = Ona en büyük mucizeyi/ayeti gösterdi.

 Sadık Türkmen = Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Seyyid Kutub = Bunun üzerine ona en büyük mucizeyi gösterdi.

 Suat Yıldırım = Ona en büyük mûcizeyi gösterdi.

 Süleyman Ateş = Ona büyük mu'cizeyi gösterdi.

 Tefhim-ul Kuran = (Musa) Ona büyük mucizeyi gösterdi.

 Ümit Şimşek = O büyük mucizeyi ona gösterdi.

 Yaşar Nuri Öztürk = Derken, ona o en büyük mucizeyi gösterdi.

 İskender Ali Mihr = Bundan sonra ona büyük mucize gösterdi.

 İlyas Yorulmaz = Sonra Musa ona büyük ayetler gösterdi.