وَحُمِلَتِ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ فَدُكَّتَا دَكَّةً وَاحِدَةً
Ve humiletil ardu vel cibâlu fe dukketâ dekketen vâhıdeh(vâhıdeten).
ve humilet(i) | : ve taşındı, kaldırıldı |
el ardu | : arz, yeryüzü |
ve el cibâlu | : ve dağlar |
fe | : böylece, o zaman, olduğu zaman |
dukketâ | : parçalandı |
dekketen | : çarpış |
vâhideten | : bir, tek |
Diyanet İşleri = (13-15) Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve yeryüzü ve dağlar, bir kerecik birbirlerine çarpıp dağılınca.
Abdullah Parlıyan = arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpılışla birbirlerine çarpıldığı ve hepsi darmadağınık olduğu zaman
Adem Uğur = Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman,
Ahmed Hulusi = Arz (bedenler) ve dağlar (benlikler) kaldırılıp da tek darbeyle darmadağın edildiklerinde;
Ahmet Tekin = Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp dehşetle bir defa çarpışarak, un ufak edildiği, lavlar fışkırdığı zaman olacak olur.
Ahmet Varol = Yer ve dağlar kaldırılıp bir çarpışla birbirine çarpıldığı zaman,
Ali Bulaç = Yeryüzü ve dağlar yerlerinden oynatılıp kaldırılacağı, ardından tek bir çarpma ile birbirlerine çarpılıp parça parça olacağı zaman.
Ali Fikri Yavuz = Yer ve dağlar kaldırılıp da bir çarpılış çarpıldıkları zaman,
Ali Ünal = Yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp, birbirlerine tek bir çarpma ile paramparça edildiğinde,
Bayraktar Bayraklı = Yer ve dağlar yükletilip birbirine bir çarpışla parça parça edildiğinde;
Bekir Sadak = (13-15) Sura bir ufurus ufuruldugu, yer ve daglar kaldirilip bir vurusla birbirine carpildigi zaman, iste o gun olacak olur, kiyamet kopar.
Celal Yıldırım = Yerküre ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek çarpılışla paramparça edildiğinde,
Cemal Külünkoğlu = (13-15) Sur'a bir kerecik üfürülünce, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirlerine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.
Diyanet İşleri (eski) = (13-15) Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar.
Diyanet Vakfi = (13-15) Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar).
Edip Yüksel = Yer ve dağlar kaldırılıp birbirine çarpılıp darmadağın edildiği zaman,
Elmalılı Hamdi Yazır = O yer ve dağlar yükletilip arkasından da bir çarpılış çarpıldılar mı bir daf'a
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = o yer ve dağlar yükletilip arkasından bir çarpılış çarpıldıklarında,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,
Gültekin Onan = Yeryüzü ve dağlar yerlerinden oynatılıp kaldırılacağı, ardından tek bir çarpma ile birbirlerine çarpılıp parça parça olacağı zaman.
Harun Yıldırım = Yer ve dağlar yüklenip bir darbeyle tokuşturulduğunda;
Hasan Basri Çantay = yerle dağlar yerlerinden kaldırılıb da yekdiğerine bir çarpışla hepsi toz haaline geldiği (zaman).
Hayrat Neşriyat = (13-15) Artık Sûr’a bir üfleyişle üflendiği, yer ve dağlar kaldırılıp bir darbe ile birbirine çarpıl(arak darmadağın edil)dikleri zaman, işte o gün olacak olan olmuş (kıyâmet kopmuş)tur!
İbni Kesir = Yer ile dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığında,
Kadri Çelik = Yeryüzü ve dağlar yerlerinden oynatılıp kaldırılacağı, ardından da tek bir çarpma ile birbirlerine çarpılıp parça parça olacağı zaman.
Muhammed Esed = yeryüzü(nün) ve dağlar(ın) bir tek darbe ile yerlerinden sökülüp parçalandıkları (anı)!
Mustafa İslamoğlu = yeryüzü ve dağlar yerlerinden edilip, ardından da tek bir seferde un ufak edildiğinde:
Ömer Nasuhi Bilmen = (13-14) Vaktâ ki Sûr'a bir üfürülme ile üfürülmüş olur. Ve yer ve dağlar yerlerinden kaldırılmış ve birbirine bir çarpışla çarpmış, darmadağın olmuş bulunur.
Ömer Öngüt = Yer ve dağlar kaldırılıp birbirine şiddetle çarpılarak darmadağın edildiği zaman.
Şaban Piriş = Yer ve dağlar kaldırılıp birbirine çarpıldığı zaman.
Sadık Türkmen = Yeryüzü ve dağlar kaldırılıp da tek vuruşla birbirlerine çarpıldığı zaman,
Seyyid Kutub = Yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirlerine çarpıldığı zaman,
Suat Yıldırım = (13-14) Artık Sûr'a kuvvetle üflendiğinde, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek darbe ile çarpılıp paramparça edildiğinde,
Süleyman Ateş = Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,
Tefhim-ul Kuran = Yeryüzü ve dağlar yerlerinden oynatılıp kaldırılacağı, ardından da tek bir çarpma ile birbirlerine çarpılıp parça parça olacağı zaman.
Ümit Şimşek = Yer ve dağlar kaldırılıp tek bir darbeyle parçalandığında,
Yaşar Nuri Öztürk = Yer ve dağlar yükletilip birbirine bir çarpılışla parça parça edildiğinde,
İskender Ali Mihr = Ve yeryüzü (arz) ve dağlar yerlerinden kaldırılıp, tek bir çarpışla parçalandığı zaman.
İlyas Yorulmaz = Yeryüzü ve dağlar taşınır, sonra tek bir sarsıntı ile her şey alt üst olur.