Önceki Ayet Sonraki Ayet  
69. Sûre Hâkka/13

 فَإِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ نَفْخَةٌ وَاحِدَةٌ

  Fe izâ nufiha fîs sûri nefhatun vâhıdeh(vâhıdetun).

Kelime Karşılaştırma
fe : artık
izâ nufiha : üflendiği zaman
: içine
es sûri : sur, İsrafil (A.S)’ın borusu
nefhatun : üfleyiş
vâhidetun : bir, tek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (13-15) Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sûra bir kerecik üfürülünce.

 Abdullah Parlıyan = Sûra bir kerecik üfürülünce,

 Adem Uğur = Artık Sûr'a bir tek defa üflendiği,

 Ahmed Hulusi = Sur'a (sûretlere - o anki bedenlere) nefha-i vahide (tek bir üfürüş) üflendiğinde (bilinçler hakikatlerini bedensiz fark ettiklerinde). . .

 Ahmet Tekin = Sûra bir kere üfürüldüğü zaman, olacak olur.

 Ahmet Varol = Sur'a bir üfürülüş üfürüldüğü,

 Ali Bulaç = Artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği.

 Ali Fikri Yavuz = Çünkü Sûr’a ilk üfürülüş üfürüldüğü,

 Ali Ünal = Artık gün gelip de Sûr’a kuvvetle üflendiğinde,

 Bayraktar Bayraklı = Sûra bir üfleyişle üflendiğinde;

 Bekir Sadak = (13-15) Sura bir ufurus ufuruldugu, yer ve daglar kaldirilip bir vurusla birbirine carpildigi zaman, iste o gun olacak olur, kiyamet kopar.

 Celal Yıldırım = Sûr'a bir tek defa üfürüldüğünde,

 Cemal Külünkoğlu = (13-15) Sur'a bir kerecik üfürülünce, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir çarpışla birbirlerine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.

 Diyanet İşleri (eski) = (13-15) Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar.

 Diyanet Vakfi = (13-15) Artık Sûr'a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar).

 Edip Yüksel = Boruya bir kez üfürüldüğü zaman,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü sur üfürülüp de bir tek nefha

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü Sur'a bir tek üfleme üflendiğinde,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,

 Gültekin Onan = Artık Sur'a tek bir üfürürülüşle üfürüleceği.

 Harun Yıldırım = Artık Sur’a tek bir üfürüşle üfürüldüğünde;

 Hasan Basri Çantay = Artık «Suur» a birinci üfürülüşle üfürüldüğü zaman,

 Hayrat Neşriyat = (13-15) Artık Sûr’a bir üfleyişle üflendiği, yer ve dağlar kaldırılıp bir darbe ile birbirine çarpıl(arak darmadağın edil)dikleri zaman, işte o gün olacak olan olmuş (kıyâmet kopmuş)tur!

 İbni Kesir = Sur'a bir üfürüldüğünde;

 Kadri Çelik = Artık sura tek bir üfürülüşle üfürüleceği.

 Muhammed Esed = O halde, (Son Saat'i gözünün önüne getir,) (hesap vakti) Sur'u(nun) bir tek üflemeyle ses verdiği,

 Mustafa İslamoğlu = İmdi, sur borusuna (ilk kez) tek bir defa üflendiğinde,

 Ömer Nasuhi Bilmen = (13-14) Vaktâ ki Sûr'a bir üfürülme ile üfürülmüş olur. Ve yer ve dağlar yerlerinden kaldırılmış ve birbirine bir çarpışla çarpmış, darmadağın olmuş bulunur.

 Ömer Öngüt = Sur'a ilk defa üflediği zaman.

 Şaban Piriş = Sûr’a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman...

 Sadık Türkmen = Sur’a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman,

 Seyyid Kutub = Sura birinci üfleme üflendiği,

 Suat Yıldırım = (13-14) Artık Sûr'a kuvvetle üflendiğinde, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek darbe ile çarpılıp paramparça edildiğinde,

 Süleyman Ateş = Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,

 Tefhim-ul Kuran = Artık sur'a tek bir üfürülüşle üfürüleceği,

 Ümit Şimşek = Sûra bir üfürüş üfürüldüğünde,

 Yaşar Nuri Öztürk = Sûra bir üfleyişle üflendiğinde,

 İskender Ali Mihr = Artık sur’a tek bir üfleyişle üflendiği zaman.

 İlyas Yorulmaz = Sura tek bir üfürülüşle üfürüldüğü (kıyametin başlama işareti verildiği) zaman.