فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ
Fettekûllâhe ve atîûni.
fe | : artık, öyleyse |
ittekû | : takva sahibi olun |
allâhe | : Allah |
ve etîû-ni | : ve itaat edin |
Diyanet İşleri = “Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık Allah'tan çekinin ve itâat edin bana.
Abdullah Parlıyan = Öyleyse, yolunuzu Allah'la bulmak suretiyle, benim izimden yürüyün.
Adem Uğur = Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Ahmed Hulusi = "O hâlde Allâh'tan (kesinlikle yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun ve bana itaat edin!"
Ahmet Tekin = 'Allah’a sığının, emirlerine yapışın, günahlardan arınıp, azaptan korunun, bana itaat edin, benim sünnetimi uygulayın.'
Ahmet Varol = Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin.
Ali Bulaç = "Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin."
Ali Fikri Yavuz = Artık Allah’dan korkun ve bana itaat edin.
Ali Ünal = “O halde artık Allah’tan korkun, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Bayraktar Bayraklı = (106-110) Kardeşleri Nûh onlara şöyle demişti: “Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah'a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah'a saygı duyun ve bana itaat edin!”
Bekir Sadak = (106-11) 0 Kardesleri Nuh, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misinz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin» dedi.
Celal Yıldırım = Artık Allah'tan korkup bana itaat edin.
Cemal Külünkoğlu = (107-108) “Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin!”
Diyanet İşleri (eski) = (106-110) Kardeşleri Nuh, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin' dedi.
Diyanet Vakfi = Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Edip Yüksel = 'ALLAH'ı dinleyip bana uymalısınız.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Gelin Allahdan korkun, bana itaat edin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Gelin Allah'tan korkun, bana itaat edin!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Gelin artık, Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Gültekin Onan = "Artık Tanrı'dan korkup sakının ve bana itaat edin."
Harun Yıldırım = Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.
Hasan Basri Çantay = «Artık Allahdan korkun ve bana itaat edin».
Hayrat Neşriyat = 'Artık, Allah’dan sakının ve bana itâat edin!'
İbni Kesir = Artık Allah'tan korkun da bana itaat edin.
Kadri Çelik = “Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.”
Muhammed Esed = öyleyse artık Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyın ve benim izimden yürüyün!"
Mustafa İslamoğlu = şu halde, Allah'a karşı sorumlu davranın ve beni izleyin!
Ömer Nasuhi Bilmen = (105-108) Nûh'un kavmi peygamberleri tekzîp ettiler. O vakit, kardeşleri Nûh, onlara dedi: «İttikada bulunmayacak mısınız? Şüphe yok, ben sizin için emin bir peygamberim. Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Ömer Öngüt = “Allah'tan korkun ve bana itaat edin. ”
Şaban Piriş = Allah’tan korkun ve bana itaat edin.
Sadık Türkmen = Öyleyse Allah’tan sakının ve bana itaat edin.
Seyyid Kutub = Öyleyse Allah'tan korkunuz ve çağrıma uyunuz.
Suat Yıldırım = Öyleyse Allah’a karşı gelmekten sakının da bana itaat edin!
Süleyman Ateş = "Allah'tan korkun ve bana itâ'at edin."
Tefhim-ul Kuran = «Artık Allah'tan korkup sakının ve bana itaat edin.»
Ümit Şimşek = 'Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
Yaşar Nuri Öztürk = "Artık Allah'tan sakının da bana itaat edin."
İskender Ali Mihr = Öyleyse Allah’a karşı takva sahibi olun (Allah’a ulaşmayı dileyin). Ve bana itaat edin.
İlyas Yorulmaz = “Allah dan sakının ve bana itaat edin. ”