وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَى رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve mâ es’elukum aleyhi min ecrin, in ecriye illâ alâ rabbil âlemîn(âlemîne).
ve mâ es’elu-kum | : ve sizden istemiyorum |
aleyhi | : ona |
min | : den |
ecrin | : ecir, ücret |
in | : eğer |
ecriye | : benim ecrim, benim ücretim |
illâ | : ancak, sadece |
alâ | : üzerinde, ...’ya ait |
rabbi | : Rab |
el âlemîne | : âlemler |
Diyanet İşleri = “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve ben, tebliğime karşılık bir mükâfât istemem sizden, benim mükâfâtım, ancak âlemlerin Rabbine âit.
Abdullah Parlıyan = Hem bu görevim için, sizden dünyevî bir karşılık da beklemiyorum. Benim ücretim, ancak Alemlerin Rabbine aittir.
Adem Uğur = Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
Ahmed Hulusi = "Bunun için sizden bir karşılık istemiyorum. . . Çalışmamın karşılığını yaşatacak olan sadece Rabb-ül âlemîn'dir!"
Ahmet Tekin = 'Tebliğ görevime karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim, mükâfatım âlemlerin, bütün varlıkların Rabbine aittir.'
Ahmet Varol = Bunun için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir.
Ali Bulaç = "Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir."
Ali Fikri Yavuz = Buna karşı, ben sizden bir mükâfat da istemiyorum. Benim mükâfatım ancak âlemlerin Rabbine aiddir.
Ali Ünal = “Ben, bu davetim karşılığında sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretimi verecek olan ancak Âlemlerin Rabbi’dir.
Bayraktar Bayraklı = (106-110) Kardeşleri Nûh onlara şöyle demişti: “Sakınmaz mısınız? Bakın ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. Artık, Allah'a saygı duyun ve bana itaat edin. Hem bunun için sizden dünyevî bir karşılık da istemiyorum. Benim karşılığımı verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Onun için, Allah'a saygı duyun ve bana itaat edin!”
Bekir Sadak = (106-11) 0 Kardesleri Nuh, onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misinz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin» dedi.
Celal Yıldırım = Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum ; benim hizmetimin karşılığı ancak âlemlerin Rabbına aittir.
Cemal Külünkoğlu = “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah'a aittir.”
Diyanet İşleri (eski) = (106-110) Kardeşleri Nuh, onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin' dedi.
Diyanet Vakfi = Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
Edip Yüksel = 'Buna karşılık sizden herhangi bir ücret te istemiyorum. Benim ücretim, ancak evrenlerin Rabbine aittir.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Buna karşı ben sizden bir ecir de istemiyorum, benim ecrim ancak rabbül'âlemîne aiddir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Buna karşı ben sizden bir ücret de istemiyorum. Benim mükafatım ancak alemlerin Rabbine aittir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «Buna karşılık ben sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükafaatımı verecek olan ancak, âlemlerin Rabbidir.»
Gültekin Onan = "Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin rabbine aittir."
Harun Yıldırım = Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir.
Hasan Basri Çantay = «Ben buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim mükâfatım aalemlerin Rabbinden başkasına aaid değildir».
Hayrat Neşriyat = '(Ben) buna (tebliğ vazîfeme) karşılık sizden bir ücret istemiyorum! Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbine âiddir.'
İbni Kesir = Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak alemlerin Rabbına aittir.
Kadri Çelik = “Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretim yalnızca âlemlerin Rabbine aittir.”
Muhammed Esed = "Hem bunun için sizden (dünyevi) bir karşılık da gözlemiyorum; hak ettiğim karşılığı (vermek) alemlerin Rabbinden başkasına düşmez.
Mustafa İslamoğlu = Ben bu (davet) karşılığında sizden hiçbir ücret talep etmiyorum. Benim ecrimi takdir etmek, sadece alemlerin Rabbine düşer.
Ömer Nasuhi Bilmen = (109-110) «Ve bunun mukabilinde sizden bir ücret istemiyorum. Benim mükâfaatım, ancak alemlerin Rabbine aittir. Artık Allah'tan korkun ve bana itaat edin.»
Ömer Öngüt = “Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbine âittir. ”
Şaban Piriş = Buna karşılık sizden bir ücret de istemiyorum. Benim ücretim, ancak alemlerin Rabbine aittir.
Sadık Türkmen = Ben buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum, benim ücretim âlemlerin Rabbine aittir.
Seyyid Kutub = Ben bu çağrı hizmetime karşılık sizden herhangi bir ücret istemiyorum, benim çabamın karşılığını verecek olan alemlerin Rabb'idir.
Suat Yıldırım = Bu hizmetten ötürü sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretimi verecek olan, ancak Rabbülâlemîn’dir.
Süleyman Ateş = "Ben sizden, buna karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, yalnız âlemlerin Rabbine âittir."
Tefhim-ul Kuran = «Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; benim ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir.»
Ümit Şimşek = 'Hizmetim için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim Âlemlerin Rabbine aittir.
Yaşar Nuri Öztürk = "Ben bunun için sizden bir ücret istemiyorum. Benim ödülüm sadece âlemlerin Rabbi'ndendir.
İskender Ali Mihr = Ve ona (tebliğe) karşı sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim sadece âlemlerin Rabbine aittir.
İlyas Yorulmaz = Elçiliğimin karşılığında sizden ücret istemiyorum. Benim ücretimi vermek alemlerin Rabbine aittir. ”