وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ فَإِذَا أُوذِيَ فِي اللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللَّهِ وَلَئِن جَاء نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ الْعَالَمِينَ
Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi fe izâ ûziye fîllâhi ceale fitneten nâsi ke azâbillâhî, ve le in câe nasrun min rabbike le yekûlunne innâ kunnâ meakum, e ve leysallâhu bi a’leme bi mâ fî sudûril âlemîn(âlemîne).
ve | : ve |
min | : dan |
en nâsi | : insanlar |
men | : kim, kimse |
yekûlu | : der, diyor |
âmennâ | : biz îmân ettik (biz âmenû olduk) |
bi allâhi | : Allah’a |
fe | : artık, o zaman |
izâ ûziye | : eziyet edildiği zaman |
fîllâhi (fî allâhi) | : Allah hakkında, Allah yolunda |
ceale | : yaptı, kıldı |
fitnete | : fitne |
en nâsi | : insan |
ke | : gibi |
azâbi allâhi | : Allah’ın azabı |
ve le | : ve elbette, mutlaka |
in câe | : gelirse |
nasrun | : bir yardım |
min | : dan |
rabbi-ke | : senin Rabbin |
le | : elbette, mutlaka |
yekûlunne | : derler |
innâ | : muhakkak ki biz |
kunnâ | : biz olduk |
mea-kum | : sizinle birlikte, beraber |
e | : mı |
ve | : ve |
leyse | : değil |
allâhu | : Allah |
bi a’leme | : çok iyi bilen |
bi mâ | : şey ile, şeyi |
fî | : içinde |
sudûri | : göğüsler, sineler |
el âlemîne | : âlemler |
Diyanet İşleri = İnsanlardan öyleleri vardır ki, “Allah’a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah’ın azabı gibi tutar. Andolsun, Rabbinden bir yardım gelecek olsa mutlaka, “Biz de sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve insanlardan Allah'a inandık diyen var ki Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca insanların, kendisini sınamasını Allah'ın azâbıymış gibi sayar ve Rabbinden bir yardım ve zafer de gelirse bu çeşit kişiler, biz sizinleyiz derler mutlaka; Allah, âlemlerin gönüllerinde ne var, daha iyi bilmez mi?
Abdullah Parlıyan = İnsanlardan öyleleri var ki, “Allah'a iman ettik!” derler; ama Allah yolunda bir sıkıntıya uğrarlarsa, insanlardan çektikleri eziyeti, Allah'tan gelen ceza gibi görürler. Rabbinden inananlara bir yardım gelince de, “Aslında biz, her zaman sizinle beraberiz” derler. Allah bütün yaratılmışların kalplerindekini, en iyi bilen değil midir?
Adem Uğur = İnsanlardan kimi vardır ki: "Allah'a inandık" der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, "Doğrusu biz de sizinle beraberdik" derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?
Ahmed Hulusi = İnsanlardan kimisi de vardır ki: "Amenna billâh = iman ettik Esmâ'sıyla hakikatimiz olan Allâh'a" dediği hâlde; Allâh uğruna eziyete uğradığında, insanların fitnesini Allâh'ın azabı gibi kabul etti. Andolsun ki Rabbinden bir zafer gelirse, elbette şöyle diyecekler: "Gerçekten biz sizinle beraberdik. " Allâh, âlemlerin sadırlarında (insanların beyinlerinde) olan şeyi (Esmâ'sından yaratanı olarak) daha iyi bilen değil midir?
Ahmet Tekin = İnsanlardan, sözde:'Allah’a iman ettik' diyen bazıları, Allah’ın dini uğrunda, eziyete maruz kaldığı zaman, insanların işkencesini, baskısını, zulmünü, Allah’ın azâbına denk tutar. Halbuki Rabbinden bir yardım, bir zafer gelecek olsa:'Doğrusu, biz de sizinle beraberdik' derler. İyi de, insanların gönüllerindekini en iyi bilen Allah değil midir?
Ahmet Varol = İnsanlardan öyleleri vardır ki: 'İman ettik' der, ancak Allah uğrunda kendisine eziyet edildiğinde insanların eziyetlerini Allah'ın azabı gibi sayar. Rabbinden bir zafer geldiğinde andolsun: 'Şüphesiz biz de sizinle beraberdik' diyeceklerdir. Oysa Allah alemlerin (insanların) göğüslerinde olanları daha iyi bilen değil midir?
Ali Bulaç = İnsanlardan öylesi vardır ki, "Allah'a iman ettik" der; fakat Allah uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Allah'ın azabıymış gibi sayar; ama Rabbinden 'bir yardım ve zafer' gelirse, andolsun: "Biz gerçekten sizlerle birlikteydik" demektedirler. Oysa Allah, alemlerin sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?
Ali Fikri Yavuz = İnsanlar içinde öyle kimse vardır ki: “- Allah’a iman ettik” der: - Sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğratıldı mı, tutar insanların eziyetini Allah’ın (cehennemdeki) azabı gibi kabul eder (de dininden döner ve kâfir olur). Muhakkak ki Rabbinden (müminlere) bir zafer gelirse, onlar (o münafıklar müminlere) şöyle diyecekler: “- Doğrusu biz de sizinle beraberdik.” Allah, bütün alemlerin kalblerinde olanı (imanı ve nifakı) en iyi bilen değil midir?
Ali Ünal = İnsanlar içinde öylesi de var ki, “Allah’a iman ettik!” demekte, fakat bu iman ikrarından dolayı bir eziyete maruz kalınca da, insanlardan gördüğü baskı ve eziyeti Allah’ın azabı gibi tutup (imanından geri dönüvermektedir). Buna karşılık, Rabbinden sana bir zafer gelince, bu defa hiç şüphesiz, “Biz de sizinle beraberdik!” diyeceklerdir. Yoksa Allah, insanların göğüslerinin derinliklerinde nelerin yattığını çok daha iyi bilmekte değil midir?
Bayraktar Bayraklı = İnsanlardan, “Allah'a inandık” diyenler vardır. Fakat Allah uğrunda eziyete uğrayınca, insanların işkencelerini Allah'ın azabı gibi sayarlar. Eğer Rabbin katından bir yardım gelecek olursa, “Kesinlikle biz de sizinle birlikte idik” derler. Allah herkesin sinelerinde olanları en iyi bilen değil midir?”
Bekir Sadak = Insanlardan: «Allah'a inandik» diyenler vardir; ama Allah ugrunda bir ezaya ugratilinca, insanlarin ezasini Allah'in azabi gibi tutarlar. Rabbinizden bir yardim gelecek olursa, and olsun ki,"Dogrusu biz sizinle beraberdik» derler. Allah, herkesin kalbinde olanlari en iyi bilen degil midir?
Celal Yıldırım = İnsanlardan öyleleri de var ki, «Allah'a imân ettik» derler. (Ama) Allah yolunda bir eziyete uğrarlarsa, insanların ezâ-cefâsını Allah'ın azabı gibi sayarlar ve eğer Rabbından bir yardım gelirse, «biz elbette sizinle beraberdik» derler. Allah, âlemlerin (bütün insanların) göğüslerinde olanı (doğruluğu, yalan ve ikiyüzlülüğü, inkâr ve sapıklığı) en iyi bilen değil midir?
Cemal Külünkoğlu = İnsanlardan öyleleri vardır ki: “Allah'a inandık” derler. Ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanlardan gördükleri baskı ve işkenceyi Allah'ın azabı gibi görürler. Andolsun ki, (inananlara) Rabbinden bir yardım gelecek olsa (münafıklar) mutlaka: “Biz de sizinle beraberdik” derler. (Hâlbuki) Allah, herkesin kalbinde olanı en iyi bilen değil midir?
Diyanet İşleri (eski) = İnsanlardan: 'Allah'a inandık' diyenler vardır; ama Allah uğrunda bir ezaya uğratılınca, insanların ezasını Allah'ın azabı gibi tutarlar. Rabbinizden bir yardım gelecek olursa, and olsun ki, 'Doğrusu biz sizinle beraberdik' derler. Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir?
Diyanet Vakfi = İnsanlardan kimi vardır ki: «Allah'a inandık» der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir nusret gelecek olsa, mutlaka, «Doğrusu biz de sizinle beraberdik» derler. İyi de, Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?
Edip Yüksel = İnsanlardan, 'ALLAH'a inandık,'diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, 'Biz sizinle birlikte idik,'derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi?
Elmalılı Hamdi Yazır = İnsanlar içinde kimi de vardır Allaha iyman ettik der, sonra da Allah uğrunda bir eziyyet edildi mi, insanların mihnetini Allahın azâbı gibi tutar, celâlim hakkı için rabbından bir nusrat gelirse cidden biz sizinle beraber idik diyeceklerinde şübhe yoktur, ya Allah bütün alemînin sînelerindekine a'lem değil mi?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İnsanlar arasında kimi de vardır ki, «Allah'a iman ettik.» der sonra da Allah uğrunda bir eziyete uğradığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Andolsun ki, Rabbinden bir yardım gelirse, «Kesinlikle Biz sizinle beraberdik.» diyeceklerinde şüphe yoktur. Acaba Allah, bütün insanların sinelerindekini en iyi bilen değil midir?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İnsanlardan kimi vardır ki, «Allah'a inandık» der; fakat Allah uğrunda eziyete uğratıldığı zaman, insanların işkencesini Allah'ın azabı gibi tutar. Halbuki Rabbinden bir yardım gelecek olsa, mutlaka, «Doğrusu biz de sizinle beraberdik» derler. Acaba Allah, herkesin kalbindekileri en iyi bilen değil midir?
Gültekin Onan = İnsanlardan öylesi vardır ki "Tanrı'ya inandık" der fakat Tanrı uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların (kendisine yönelttikleri işkence ve) fitnesini Tanrı'nın azabıymış gibi sayar; ama rabbinden bir 'yardım ve zafer' gelirse, andolsun: "Biz gerçekten sizlerle birlikteydik" demektedirler. Oysa Tanrı, alemlerin sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?
Harun Yıldırım = İnsanlardan, 'ALLAH'a inandık,'diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, 'Biz sizinle birlikte idik,'derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi?
Hasan Basri Çantay = İnsanlardan öyle adam vardır ki «Allaha inandık» der de Allah uğrunda eziyyete (dûçâr) edildiği zaman insanların (kendi hakkındaki) fitnesini Allahın azâbı imiş gibi tanır. Andolsun ki Rabbinden bir nusret gelirse onlar: «Biz de hakıykaten sizinle beraberdik» diyecekler muhakkak. Allah, aalemlerin sineleri içinde ne var, çok iyi bilen değil midir?
Hayrat Neşriyat = İnsanlardan öyle kimseler de vardır ki, 'Allah’a îmân ettik' der. Fakat Allah uğrunda (kendilerine) bir eziyet edildiği zaman, insanların verdiği sıkıntıyı Allah’ın azâbı gibi tutar! Şânım hakkı için, eğer Rabbinden (size) bir yardım (bir zafer) gelirse, (onlar)mutlaka: 'Şübhesiz biz sizinle berâberdik!' diyeceklerdir. Hâlbuki Allah, âlemlerin sînelerinde bulunanları en iyi bilen değil midir?
İbni Kesir = İnsanlardan öyleleri de vardır ki; Allah'a inandık, der de; Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca; insanların o eziyetini, Allah'ın azabı gibi tutar. Rabbından bir yardım gelecek olursa; andolsun ki: Doğrusu biz, sizinle beraberdik, derler. Allah, herkesin kalbinde olanları en iyi bilen değil midir?
Kadri Çelik = İnsanlardan, “Allah'a iman ettik” diyenler vardır; fakat Allah uğruna eziyet gördüğü zaman, insanların fitnesini (eziyetini) Allah'ın azabıymış gibi sayar. Ama Rabbinden bir yardım gelirse, “Biz gerçekten sizlerle birlikteydik” derler. Oysa Allah, âlemlerin (bütün insanların) sinelerinde olanı daha iyi bilen değil midir?
Muhammed Esed = İnsanlar arasında öyleleri var ki, (kendileri ve kendi gibileri adına) "Biz, Allah'a inanıyoruz!" derler; ama Allah yolunda sıkıntıya düşünce insanlardan çektikleri eziyeti Allah'tan gelen ceza gibi, (hatta ondan daha korkutucu) görürler; Rabbinden (gerçek inanç sahiplerine) bir yardım gelince de, "Aslında biz her zaman sizinle beraberiz!" derler. Allah, bütün yaratılmışların kalplerinden geçenleri en iyi bilen değil midir?
Mustafa İslamoğlu = Kimi insanlar da vardır ki, "Allah'a inandık!" derler, fakat iş Allah (davası) uğrunda eza cefa çekmeye gelince, insanların baskısını Allah'ın cezası gibi algılarlar; Rabbinden bir yardım ulaşınca da, ısrarla "Zaten biz ta başından beri sizinle beraberdik" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve nâstan öylesi de vardır ki, «Allah'a imân ettik,» der. Sonra Allah uğrunda bir eziyete uğrasa nâsın fitnesini Allah'ın azabı gibi telakki eder. Celâlim hakkı için Rabbinden bir nusret gelecek olunca da elbette diyeceklerdir ki: «Biz de muhakkak sizinle beraber bulunduk.» Allah, âlemlerin sinelerinde olanı en ziyâde bilen değil midir?
Ömer Öngüt = İnsanlardan kimi vardır ki: “Allah'a inandık. ” derler. Fakat Allah uğrunda bir eziyete uğratıldığı zaman, insanların ezâsını Allah'ın azâbı gibi tutarlar. Rabbinizden bir yardım gelecek olursa, andolsun ki: “Biz de sizinle beraberdik!” derler. Allah herkesin kalbinde olanları daha iyi bilen değil midir?
Şaban Piriş = İnsanlardan “Allah’a iman ettik” deyip, O’nun uğrunda bir eza gördükleri zaman, insanların eziyetini Allah’ın azabıyla bir tutanlar vardır. Rabbinden bir yardım gelecek olursa, hemen “Biz sizinle beraberdik” derler. Allah, herkesin kalbinde ne olduğunu en iyi bilen değil mi?
Sadık Türkmen = Insanlardan öyleleri de vardır ki; “Allah’a inandık” derler. Ama Allah yolunda insanlardan bir eziyet görürlerse; insanların yaptığı eziyeti Allah’ın azabı gibi zannederler. Ama Rabbinden bir yardım gelirse: “Şüphesiz biz de sizinle beraberdik” derler. Oysa Allah herkesin zihinlerinde olanları, en iyi bilen değil midir?
Seyyid Kutub = Öyle kimseler var ki, «Allah'a inandık» derler. Fakat Allah uğrunda işkenceye uğradıklarında insanların işkencesini Allah'ın azabı ile bir tutarlar. Eğer sana Rabb'inin bir yardımı gelecek olursa, böyleleri kesinlikle «Biz sizlerle beraberdik» derler. Acaba Allah, insanların içlerinde sakladıkları duyguları herkesten iyi bilmez mi?
Suat Yıldırım = (9-10) İman edip güzel ve makbul iş yapanları elbet hayırlı insanlar arasına dahil edeceğiz. Kimi insanlar vardır ki "Allah’a iman ettim" der, fakat Allah yolunda olduğu için işkence edilince halkın bu baskısını, Allah’ın azabı gibi sayar. Şayet senin Rabbinden zafer ve galebe gelirse "Biz sizinle beraberdik" diyeceklerdir. Oysa Allah, insanların kalplerinin neleri sakladığını pek iyi bilmektedir.
Süleyman Ateş = İnsanlardan kimi vardır ki "Allah'a inandık." der, fakat Allâh uğrunda kendisine eziyet edilince insanların işkencesini, Allâh'ın azâbı gibi sayar. Ama Rabbinden (sana) bir yardım gelse, andolsun: "Biz de sizinle beraberdik," derler. Allâh, âlemlerin göğüslerinde bulunan (düşünceler)i daha iyi bilmez mi?
Tefhim-ul Kuran = Kimi insanlar da vardır ki, "Allah'a inandık!" derler, fakat iş Allah (davası) uğrunda eza cefa çekmeye gelince, insanların baskısını Allah'ın cezası gibi algılarlar; Rabbinden bir yardım ulaşınca da, ısrarla "Zaten biz ta başından beri sizinle beraberdik" derler.
Ümit Şimşek = Ve nâstan öylesi de vardır ki, «Allah'a imân ettik,» der. Sonra Allah uğrunda bir eziyete uğrasa nâsın fitnesini Allah'ın azabı gibi telakki eder. Celâlim hakkı için Rabbinden bir nusret gelecek olunca da elbette diyeceklerdir ki: «Biz de muhakkak sizinle beraber bulunduk.» Allah, âlemlerin sinelerinde olanı en ziyâde bilen değil midir?
Yaşar Nuri Öztürk = İnsanlar içinden öylesi vardır ki, "Allah'a inandık" der fakat Allah uğrunda bir eziyete uğratılınca, insanlardan gelen fitneyi Allah'ın azabı gibi tutar. Ve eğer Rabbinden bir yardım gelirse kesinlikle şöyle diyeceklerdir: "Biz sizinle beraberdik." Allah, âlemlerin göğüslerindekini en iyi şekilde bilmiyor mu?
İskender Ali Mihr = Ve insanlardan, “biz Allah’a îmân ettik” diyenlere Allah yolunda eziyet edildiği zaman, insanlara Allah’ın azabıymış gibi fitne çıkardılar. Eğer Rabbinden yardım gelirse, muhakkak: “Biz sizinle gerçekten beraberdik.” derler. Allah, âlemlerin sinesinde olanları en iyi bilen değil mi?
İlyas Yorulmaz = İnsanlardan iman ettik diyenler var. Sonra Allah yolunda eziyete uğratıldığında, insanların baskılarını, Allah’ın azabı gibi zanneder. Eğer Rabbinden bir yardım gelirse, herhalde “Bizde sizinle beraberdik” diyeceklerdir. Allah alemlerde olanların sinelerinde sakladıklarını, en iyi bilen değil midir?