إِنَّا كَفَيْنَاكَ الْمُسْتَهْزِئِينَ
İnnâ kefeynâkel mustehziîn(mustehziîne).
innâ | : muhakkak ki biz |
kefeynâ-ke | : biz sana kâfiyiz |
el mustehziîne | : alay edenler |
Diyanet İşleri = (95-96) Şüphesiz biz, Allah ile beraber başka ilâh edinen alaycılara karşı sana yeteriz. İlerde bilecekler.
Abdulbaki Gölpınarlı = O alaycılara karşı biz yeteriz sana.
Abdullah Parlıyan = Çünkü ilâhî mesajı küçümseyen, O'nunla alay edenlere karşı, biz sana yeteriz.
Adem Uğur = (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Ahmed Hulusi = O alay edenlere karşı, kesinlikle biz sana yeterliyiz!
Ahmet Tekin = Seninle alay edenlere karşı, bizim seninle beraber olmamız sana yeter.
Ahmet Varol = O alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Ali Bulaç = Şüphesiz o alay edenlere (karşı) biz sana yeteriz.
Ali Fikri Yavuz = Muhakkak ki biz, (seninle alay eden) o müstehzîlere karşı kâfiyiz, (onları helâk ederiz).
Ali Ünal = O alaycılara karşı Bizim sana destek olmamız kâfidir.
Bayraktar Bayraklı = “Seninle alay edip, ilâhî mesajı küçümseyenlere karşı biz sana yeteriz.”
Bekir Sadak = (95-96) Allah'la beraber baska bir tanrinin bulundugunu kabul eden alaycilara karsi suphesiz Biz sana kafiyiz. Yakinda ne oldugunu ogreneceklerdir.
Celal Yıldırım = (95-96) Şüphen olmasın ki, Allah ile beraber başka ilâh tanıyan o alaycı gruba karşı biz sana yeteriz. İleride (ne olacağını) bilecekler.
Cemal Külünkoğlu = (Seninle ve sana vahyedilenlerle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Diyanet İşleri (eski) = (95-96) Allah'la beraber başka bir tanrının bulunduğunu kabul eden alaycılara karşı şüphesiz Biz sana kafiyiz. Yakında ne olduğunu öğreneceklerdir.
Diyanet Vakfi = (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Edip Yüksel = Alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Her halde biz sana o müstehzîlerin haklarından geliriz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Herhalde Biz, o alay edenlerin hakkından gelmek için sana yeteriz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Muhakkak ki alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Gültekin Onan = Şüphesiz o alay edenlere (karşı) biz sana yeteriz.
Harun Yıldırım = (Seninle) alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Hasan Basri Çantay = (95-96) Allahla beraber diğer bir Tanrı daha tanıyan o istihzâcılara muhakkak ki biz yeteriz. Onlar yakında (uğrayacakları akıbetleri) bileceklerdir.
Hayrat Neşriyat = Şübhesiz ki biz, o alay edenlere karşı sana yeteriz.
İbni Kesir = O alaycılara karşı muhakkak ki Biz, sana yeteriz.
Kadri Çelik = Şüphesiz o alay edenlere (karşı) biz sana yeteriz.
Muhammed Esed = çünkü, ilahi mesajı küçümseyen, onunla alay edenlere karşı Biz sana yeteriz;
Mustafa İslamoğlu = Unutma ki küçümseyip alaya alanlara karşı Biz sana yeteriz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, Biz o müstehzîlere karşı sana yeteriz.
Ömer Öngüt = Alay edenlere karşı şüphesiz ki biz sana yeteriz.
Şaban Piriş = Alaycılara karşı biz sana yeteriz.
Sadık Türkmen = Şüphesiz biz, alay edenlere karşı sana yeteriz.
Seyyid Kutub = O istihzacılara karşı muhakkak ki biz sana yeteriz.
Suat Yıldırım = Seninle alay edenlerin haklarından gelmeye Biz yeteriz.
Süleyman Ateş = O alay edenlere karşı biz sana yeteriz.
Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz o alay edenlere (karşı) biz sana yeteriz.
Ümit Şimşek = Biz o alaycıların hakkından geliriz.
Yaşar Nuri Öztürk = Alay edip eğlenenlere karşı biz sana yeteriz.
İskender Ali Mihr = Muhakkak ki; Biz, alay edenlere karşı sana kâfiyiz (yeteriz).
İlyas Yorulmaz = Biz, seninle alay edenlere karşı sana yeteriz.