يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ إِذَا ضَرَبْتُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَتَبَيَّنُواْ وَلاَ تَقُولُواْ لِمَنْ أَلْقَى إِلَيْكُمُ السَّلاَمَ لَسْتَ مُؤْمِنًا تَبْتَغُونَ عَرَضَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فَعِندَ اللّهِ مَغَانِمُ كَثِيرَةٌ كَذَلِكَ كُنتُم مِّن قَبْلُ فَمَنَّ اللّهُ عَلَيْكُمْ فَتَبَيَّنُواْ إِنَّ اللّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا
Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ darabtum fî sebîlillâhi fe tebeyyenû ve lâ tekûlû li men elkâ ileykumus selâme leste mu’minâ(mu’minen), tebtegûne aradal hayâtid dunyâ, fe indallâhi megânimu kesîrah(kesîratun). Kezâlike kuntum min kablu fe mennallâhu aleykum fe tebeyyenû. İnnallâhe kâne bimâ ta’melûne habîrâ(habîran).
yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne | : onlar, olanlar |
âmenû | : âmenû oldular, îmân ettiler, yaşarken Allah’a ulaşmayı dilediler |
izâ | : ... olduğu zaman |
darabtum | : yürüyüşe, sefere çıktınız |
fî | : ...’da |
sebîli | : yol |
allâhi | : Allah |
fe | : artık |
tebeyyenû | : iyice araştırıp beyan edin, açığa çıkarın |
ve | : ve |
lâ tekûlû | : söylemeyin, demeyin |
li men | : kimseye |
elkâ | : ilka etti, ulaştırdı |
ileykum | : size |
es selâme | : selâm |
leste | : sen değilsin |
mu’minen | : mü’min |
tebtegûne | : arayarak, gaye edinerek |
arada | : gelip geçici meta (dünya malı) |
el hayâti | : hayat |
ed dunyâ | : dünya |
fe | : oysa, halbuki |
inde | : yanında, katında |
allâhi | : Allah |
megânimu | : ganimetler |
kesîratun | : çoktur |
kezâlike | : öyle, böyle |
kuntum | : siz oldunuz, siz idiniz |
min kablu | : önceden, daha önce |
fe | : o zaman |
menne | : nimet verdi |
allâhu | : Allah |
aleykum | : sizin üzerinize |
fe | : o halde |
tebeyyenû | : iyice araştırıp beyan edin, açığa çıkarın |
inne | : muhakkak |
allâhe | : Allah |
kâne | : oldu, ...idi, ...dır |
bi-mâ | : şeyleri |
ta’melûne | : yapıyorsunuz |
habîran | : haberdar olan, haberdar |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek, “Sen mü’min değilsin” demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu (müslüman oldunuz). Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, Allah yolunda savaşa gittiğiniz zaman pek dikkatli ve ihtiyatlı olun ve size selâm verene, dünya menfaatini dileyerek sen mümin değilsin demeyin, şüphe yok ki Allah katında çok ganîmetler var. Siz de önce böyleydiniz de Allah size lütfetti, o halde dikkat edin, ihtiyatlı olun; hiç şüphe yok ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Abdullah Parlıyan = O halde ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman, karşılaştığınız durumu açıkca kavramaya çalışın ve size barış teklif edene veya müslüman olduğunu bildirene, bu dünya hayatının gelip geçici kazançlarına duyduğunuz özlem ve istekle sen mü'min değilsin demeyin. Oysa ganimetlerin çoğu, Allah katındadır. Siz de, bir zamanlar aynı durumdaydınız ama, Allah size karşı lutfetti de imana geldiniz. Öyleyse muhakemenizi kullanın. Şüphesiz Allah yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.
Adem Uğur = Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek "Sen mümin değilsin" demeyin. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler. . . Allâh için sefere çıktığınızda iyice araştırın ve size selâm verene (anlaşmak isteyene), dünya hayatının geçici menfaatini arayarak, "Sen iman eden değilsin" demeyin. . . Allâh indînde çok ganimetler var. . . Daha önce siz de öyle idiniz de Allâh size lütufta bulundu. . . O hâlde iyice araştırın. . . Muhakkak ki Allâh yapmakta olduklarınızın yaratanı olarak Habiyr'dir.
Ahmet Tekin = Ey iman edenler, Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman, dostu düşmanı ayırt etmek için, iyi anlayıp dinleyin, iyice araştırın. Size boyun eğdiğini, İslâm’a girdiğini duyurana, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek:'Sen mü’min değilsin' demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Önceden siz de onlar gibiydiniz. Allah size lütufda bulundu. O halde, iyi anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah, işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyice araştırın [20] ve dünya hayatının varlığına göz dikerek, size selam verene: 'Sen mü'min değilsin' demeyin. Allah katında çokça ganimetler vardır. Siz de daha önce öyle idiniz Allah size lütufta bulundu. Şu halde iyice araştırın. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Bulaç = Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size (İslam geleneğine göre) selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen mü'min değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet, Allah katındadır, bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır.
Ali Fikri Yavuz = Ey mü’minler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman, mü’mini kâfirden ayırt etmek için iyice araştırın. Size İslâm selâmı veren kimseye, -dünya hayatının geçici nimet ve menfaatına göz dikerek - sen mü’min değilsin, demeyin. Allah katında çok ganimetler var. İslâma ilk önce girdiğiniz zaman siz de öyle idiniz (dilinizle getirdiğiniz şahâdet, kalblerinizde kökleşmemişti) Sonra Allah, size iman ve istikameti lütfetti. Onun için iyice anlayın (öldürmede acele etmeyin). Muhakkak Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
Ali Ünal = Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, karşılaştığınız herhangi bir meseleyi iyice araştırıp mahiyetini tam olarak aydınlatın ve size (İslâm selâmıyla) selâm verip Müslümanlık izharında bulunan her kim olursa olsun, dünya hayatının o pek az ve geçici metaını taleple, “Sen mü’min değilsin!” demeyin. Unutmayın ki, Allah katında pek çok ve pek çeşitli ganimetler vardır. Önceden siz de böyle idiniz: (iman nedir, İslâm nedir bilmiyordunuz ve bir kelime ile İslâm’a girip Müslümanlığınızı izhar ettiniz) de, Allah size nimet üstüne nimet verdi (ve sizi şu anda sahip bulunduğunuz mevkie çıkardı); o halde, karşılaştığınız herhangi bir mesele tam olarak aydınlanmadan o mevzuda harekete geçmeyin. Bilin ki Allah, her ne yapıyorsanız ondan mutlaka ve hakkıyla haberdardır.
Bayraktar Bayraklı = Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyiniz. Size barış teklif edene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek “Sen mümin değilsin” demeyiniz. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyleyken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayıp dinleyiniz. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Bekir Sadak = Ey Inananlar! Allah yolunda yurudugunuz vakit, her seyi iyice anlayin. Size, musluman oldugunu bildirene, dunya hayatinin gecici menfaatine goz dikerek: «Sen mumin degilsin» demeyin. Allah katinda bircok ganimetler vardir. Evvelce siz de oyleydiniz. Allah size iyilikte bulundu, iyice arastirip anlayin, Allah islediklerinizden suphesiz haberdardir.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Allah yolunda (savaşmak üzere) adım atıp yürüdüğünüzde, açıklığa kavuşmasını anlamaya, sonucunu tesbit edip öğrenmeye çalışın, size İslâmî ölçüde selâm verip müslüman olduğunu bildirene, —dünya hayatının menfaatini arzulayarak— sen mü'min değilsin, demeyin. (Unutmayın ki) Allah katında birçok ganimetler var. Bundan önce siz de öyle idiniz; Allah size lûtf-u keremde bulundu. O sebeple açıklığa kavuşmasını iyice araştırın. Şüphesiz ki Allah, yapageldiğiniz şeylerden haberlidir.
Cemal Külünkoğlu = Ey inananlar! Allah yolunda savaşa/sefere çıktığınız zaman (mü'mini kafirden ayırt etmek için) iyice araştırın. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek (ganimet almak için): “Sen mü'min değilsin” demeyin. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. (Unutmayın ki) sizler de bir zamanlar aynı durumdaydınız ama Allah size (imanı) lütfetti. Öyleyse iyice araştırın (“sen mü'min değilsin” diyerek peşin hükümlü olmayın). Şüphesiz ki Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Diyanet İşleri (eski) = Ey İnananlar! Allah yolunda yürüdüğünüz vakit, her şeyi iyice anlayın. Size, müslüman olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: 'Sen mümin değilsin' demeyin. Allah katında birçok ganimetler vardır. Evvelce siz de öyleydiniz. Allah size iyilikte bulundu, iyice araştırıp anlayın, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek «Sen mümin değilsin» demeyin. Çünkü Allah'ın nezdinde sayısız ganimetler vardır. Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayıp dinleyin. Şüphesiz Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Edip Yüksel = İnananlar, ALLAH yolunda çarpışmağa çıktığınız zaman dikkatli olun. Size barış önerene, dünya hayatının geçici yararını gözeterek 'Sen inanmıyorsun,' demeyin. Çünkü ALLAH'ın yanında çok ganimetler var. Daha önceleri siz de onlar gibiydiniz; fakat ALLAH size lütfetti. Öyleyse iyice araştırıp emin olun. ALLAH yaptıklarınızdan Haberdardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iyman edenler! Allah yolunda adım attığınız vakıt iyi anlayın dinleyin size islâm selâmı veren kimseye -dünya hayatının geçici metaına göz dikerek- sen mü'min değilsin demeyin, Allah yanında çok ganimetler var, önce siz de öyle idiniz, Allah kerem buyurdu da sizleri iyman ile tanıttı onun için iyi anlayın dinleyin, muhakkak ki Allah ne yaparsanız habîr bulunuyor.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız vakit, iyice anlayın, dinleyin. Size İslam selamı veren kimseye -dünya hayatının geçici metaına göz dikerek- «Sen mümin değilsin!» demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyleydiniz, Allah kerem buyurdu da sizleri iman ile tanıştırdı. Onun için iyice anlayın, dinleyin! Gerçekten Allah, ne yaparsanız haberdardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey İman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman, mümini kâfirden ayırmak için iyice araştırın. Size selam veren kimseye, dünya hayatının menfaatini gözeterek, «Sen mümin değilsin» demeyin. Allah katında çok ganimetler var. İslâm'a ilk önce girdiğiniz zaman siz de öyle idiniz. Sonra Allah size lutufta bulundu. Onun için iyice araştırın. Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
Gültekin Onan = Ey inananlar, Tanrı yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size [islam geleneğine göre] selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: "Sen inançlı değilsin" demeyin. Asıl çok ganimet Tanrı katındadır. Bundan önce siz de böyle idiniz; Tanrı size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Tanrı yaptıklarınızdan haberi olandır.
Harun Yıldırım = Ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman iyice araştırın da sizden selam verene dünya hayatının menfaatini gözeterek: “Sen mü’min değilsin!” demeyin. Allah katında nice ganimetler vardır. Önce siz de öyleydiniz de Allah size lutfetti. O halde iyice araştırın! Muhakkak ki Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdar olandır.
Hasan Basri Çantay = Ey îmanedenler, Allah yolunda harbe çıkdığınız zaman (mes'elelerin) tam açıklanmasını bekleyin. Size (müslümanca) selâm verene, dünyâ hayaatının (geçici) menfeatini arayarak, «Sen mü'min değilsin» demeyin. İşte Allahın katında bir çok ganimetler vardır. Evvelce siz de böyle iken Allah size lutfetdi. O halde (mes'elelerin) iyice açıklanmasını bekleyin. Şübhesiz ki Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır.
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Allah yolunda (cihâd için) sefere çıktığınız zaman, artık iyi araştırın, size selâm veren (veya teslîm olan) bir kimseye, dünya hayâtının geçici menfaatini arzulayarak (onu öldürüp mallarını ganîmet olarak almak için): 'Sen mü’min değilsin(veya sana eman yok)!' demeyin! İşte (unutmayın ki) Allah katında birçok ganîmetler vardır. Daha evvel siz de öyle idiniz de Allah size (hidâyeti) lûtfetti; öyleyse iyi araştırın! Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.
İbni Kesir = Ey iman edenler; Allah yoluna koyulduğunuz zaman, iyice araştırın. Size selam verene; dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek; sen mü'min değilsin, demeyin. Allah katında çok ganimetler vardır. Önce siz de öyleydiniz ama Allah size lütfetti. Onun için iyice araştırın. Muhakkak ki Allah; yaptıklarınızdan haberdardır.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Allah yolunda harekete geçtiğiniz zaman, her şeyi iyice araştırın. Size Müslüman olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatini dileyerek, “Sen iman etmiş değilsin” demeyin. Asıl çok ganimet, Allah katındadır. Bundan önce siz gerçekten böyle (dünya hayatının geçici menfaatini dileyenler) idiniz. Allah size iyilikte bulundu, (o halde) iyice araştırıp anlayın, Allah yaptıklarınızdan gerçekten haberdardır.
Muhammed Esed = (O halde) siz ey iman edenler, Allah yolunda (sefere) çıktığınız zaman karşılaştığınız durumu açıkça kavramaya çalışın ve size barış teklif edene bu dünyevi hayatın gelip geçici kazançlarına duyduğunuz (özlem ve) isteklerle "Sen mümin değilsin!" demeyin. Çünkü asıl kazanç Allah katındadır. Siz de bir zamanlar aynı durumdaydınız, ama Allah size karşı lütufkar davranmıştı. Öyleyse muhakemenizi kullanın. Şüphesiz Allah, yaptığınızdan her zaman haberdardır
Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman edenler! Allah yolunda sefere çıktığınız zaman son derece sorumlu davranın; ve size barış teklif edene bu dünya hayatının geçici zevkine göz dikerek "Sen mü'min değilsin!" demeyin! Çünkü asıl ganimet Allah katındadır. Siz de daha önce onların durumundaydınız, fakat Allah'ın lutfuna nail oldunuz. Artık çok dikkatli davranın: zira Allah tüm yaptıklarınızdan haberdardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ey imân edenler! Allah Teâlâ'nın yolunda yürüdüğünüz zaman dikkat-i nazarda bulununuz ve size selâm veren kimseye, dünya hayatının fani metaını arayarak, sen mü'min değilsin, demeyiniz. Allah Teâlâ'nın indinde çok ganîmetler vardır. Siz de evvelce öyle idiniz de Allah Teâlâ size inâyet buyurdu. Artık işin güzelce belli olmasına bakınız. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ sizin yaptığınıza hakkıyla haberdar bulunmaktadır.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman iyice araştırın. Size selâm verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: “Sen mümin değilsin!” demeyin. Çünkü Allah'ın katında sayısız ganimetler vardır. Siz de önceden böyle idiniz de Allah size lütfetti. O halde iyice araştırın. Şüphesiz ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Şaban Piriş = - Ey iman edenler, Allah yolunda savaş için sefere çıktığınızda teenni ile (aceleye kapılmadan) hareket edin; size selam veren kimseye, dünya hayatını arzulayarak “sen mümin değilsin!” demeyin. Zira Allah katında pek çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyleydiniz de Allah, size iyilikte bulundu. Öyleyse iyice araştırıp anlayın. Allah şüphesiz yaptıklarınızdan haberdardır.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Allah; saldırganları/teröristleri etkisiz kılmanız için, savaşa izin verdiğinde; sefere çıkmadan önce gerekli araştırmayı yapın. Size selâm veren (barış öneren) kimseye, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek; “Sen mümin değilsin” demeyin. Allah katında pek çok ganimetler vardır. Daha önce siz de öyle idiniz de Allah size lütufta bulundu. Onun için iyice araştırın. Çünkü Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Seyyid Kutub = Ey müminler Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyice emin olmadan silah çekmeyiniz. Size selam verene, dünya hayatının malına göz dikerek 'sen mü'min değilsin' demeyiniz. Zira asıl bol ganimetler Allah katındadır. Bir zamanlar siz de öyle idiniz de Allah'ın lütfu ile mümin oldunuz. O halde silah çekmeden önce durumu iyice anlayınız. Hiç şüphesiz ne yaparsanız Allah ondan haberdardır.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Yeryüzünde Allah yolunda sefere çıktığınız zaman, son derece dikkatli davranın. Size selâm verene, dünya hayatının geçici ve az bir menfaatini elde etmek için: "Sen mümin değilsin" demeyin! Unutmayın ki Allah’ın yanında birçok ganimetler vardır. Önceden siz de böyle idiniz, Allah size lütfetti de imanla şereflendiniz. Öyleyse iyi anlayın, dinleyin çok dikkatli davranın. Muhakkak ki Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.
Süleyman Ateş = Ey inananlar, Allâh yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayın, dinleyin, size selâm verene, dünyâ hayâtının geçici menfaatini gözeterek: "Sen mü'min değilsin!" demeyin. Çünkü Allâh'ın yanında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle idiniz, Allâh size lutfetti (imânâ geldiniz). O halde iyice anlayın (dinleyin, peşin hüküm vermeyin). Çünkü Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır.
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, Allah yolunda adım attığınız (savaşa çıktığınız) zaman gerekli araştırmayı yapın ve size (islam geleneğine göre) selam verene, dünya hayatının geçiciliğine istekli çıkarak: «Sen mü'min değilsin» demeyin. Asıl çok ganimet, Allah katındadır, bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu. Öyleyse iyice açıklık kazandırın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Yeryüzünde Allah için sefere çıktığınız zaman dikkatli olun da, size selâm veren kimseye 'Sen mü'min değilsin' demeyin. Siz dünya hayatının gelip geçici menfaatini arıyorsunuz; Allah katında ise nice ganimetler var. Evvelce siz de böyle idiniz, sonra Allah'ın lütfuna eriştiniz; onun için dikkatli olun ve araştırın. Şu bir gerçek ki, Allah sizin bütün yaptıklarınızdan haberdar bulunuyor.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman edenler! Allah yolunda gaza için dolaştığınızda, iyice anlayıp dinleyin de size selam verene/barış teklifi sunana "Sen mümin değilsin!" demeyin. İğreti hayatın menfaatine göz dikiyorsunuz ama Allah katında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle idiniz ama Allah size lütufta bulundu. O halde, iyice araştırın, anlayın dinleyin. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar! Allah’ın yolunda (savaşmak üzere) sefere çıktığınız zaman artık (mü’mini kâfirden ayırt etmek için) iyice araştırıp açığa çıkarın. Ve size selâm verip (teslim olan) kimseye, dünya hayatının geçici metaını (çıkarını) isteyerek: “Sen mü’min değilsin.” demeyin. Oysa Allah’ın katında ganimet çoktur. Daha önce siz de öyle idiniz, o zaman Allah (lütufta bulunup) sizin üzerinize ni’met verdi. O halde iyice araştırıp açığa çıkarın. Muhakkak ki Allah, yaptığınız şeylerden haberdardır.
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Allah yolunda mücadele için çıktığınızda, savaşmak için hedeflediğiniz toplumlar hakkında araştırma yapın ve sizinle barış antlaşması yapmak istiyorlarsa, dünya hayatının imkanlarını arzu ederek (ganimet elde etmek için) onlara “Siz inanmış kimseler değilsiniz” diye, barış tekliflerini geri çevirmeyin. Elde edilecek ganimetlerin çok fazlası Allah’ın yanındadır. Hatırlayın, siz, Allah’ın daha önce iyilik yaptığı kimselersiniz. Allah her zaman yaptıklarınızdan haberdardır.