رَبِّ فَلَا تَجْعَلْنِي فِي الْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Rabbi fe lâ tec’alnî fîl kavmiz zâlimîn(zâlimîne).
rabbi | : Rabbim |
fe | : o zaman, öyleyse |
lâ tec’al-nî | : beni kılma |
fi | : içinde |
el kavmi ez zâlimîne | : zalimler kavmi |
Diyanet İşleri = (93-94) De ki: “Ey Rabbim! Onlara yöneltilen tehditleri bana mutlaka göstereceksen, beni o zalim milletin içinde bulundurma.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbim, beni zâlim topluluğun içinde bırakma.
Abdullah Parlıyan = Rabbim! Beni yaratılış gayesi dışında yaşayan toplum arasında bırakma!
Adem Uğur = Bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma, Rabbim!"
Ahmed Hulusi = "O zaman beni zâlimler kavmi içinde tutma Rabbim!"
Ahmet Tekin = 'Bu durumda beni inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlim, müşrik bir kavmin içinde bırakma, Rabbim!'
Ahmet Varol = Rabbim! Bu durumda beni bu zalimler topluluğunun içinde bırakma.'
Ali Bulaç = "Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma."
Ali Fikri Yavuz = Beni o zalimler topluluğu arasında bulundurma, Rabbim!”
Ali Ünal = “Bu takdirde Rabbim, beni bu zalimler güruhunun içinde bulundurma!”
Bayraktar Bayraklı = (93-94) “Ey Rabbim! Eğer onlara vaad edilen azabı bana göstereceksen, beni o zâlimlerin içinde bırakma” de!
Bekir Sadak = (93-94) De ki: «Rabbim! Onlarin tehdit olunduklari seyi bana mutlaka gostereceksen, o zaman beni zalim milletin icinde bulundurma Yarabbi.
Celal Yıldırım = Rabbim ! Beni o zâlim topluluk arasında bulundurma.»
Cemal Külünkoğlu = (93-94) De ki: “Ey Rabbim! Onlara vaad edilen o azabı bana mutlaka göstereceksen, Rabbim! Beni o zalimler topluluğu içinde bırakma!”
Diyanet İşleri (eski) = (93-94) De ki: 'Rabbim! Onların tehdit olundukları şeyi bana mutlaka göstereceksen, o zaman beni zalim milletin içinde bulundurma Yarabbi.'
Diyanet Vakfi = (93-94) (Resûlüm!) De ki: «Rabbim! Eğer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sıkıntıyı ve uhrevî azabı) mutlaka bana göstereceksen; bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma Rabbim!»
Edip Yüksel = 'Rabbim, beni o zalim toplum içinde bırakma.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Beni o zalimler güruhunda bulundurma rabbım!
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = beni o zalimler güruhu arasında bulundurma Rabbim!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bu durumda beni, o zalimler topluluğunda bulundurma, Rabbim!
Gültekin Onan = "Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma."
Harun Yıldırım = Bu durumda beni zalimler topluluğunun içinde bulundurma, Rabbim!"
Hasan Basri Çantay = «O halde, Rabbim, beni zaalimler güruhunun içinde bırakma».
Hayrat Neşriyat = (93-94) (Habîbim, yâ Muhammed!) De ki: 'Rabbim! Eğer onların tehdîd edilmekte oldukları şeyi mutlaka bana göstereceksen, o hâlde Rabbim, beni o zâlimler topluluğunun içinde bulundurma!'
İbni Kesir = Rabbım, o zaman beni zalimler güruhunun içinde bulundurma.
Kadri Çelik = “Rabbim! Bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma.”
Muhammed Esed = Rabbim, o zaman, benim de bu zalim insanlardan biri olmama izin verme!"
Mustafa İslamoğlu = o takdirde Rabbim, beni zalimler güruhunun arasında bırakma!"
Ömer Nasuhi Bilmen = «Yarabbi! Beni o zalimler olan kavmin içinde bulundurma.»
Ömer Öngüt = “O zaman ey Rabbim! Beni zâlimler topluluğu arasında bulundurma!”
Şaban Piriş = Rabbim, o zaman beni zalim toplum içinde bulundurma!
Sadık Türkmen = Beni, o zalim topluluk içinde bırakma Ey Rabbim!”
Seyyid Kutub = Ya Rabb'i, beni zalimler arasında bırakma.
Suat Yıldırım = (93-94) De ki: "Ya Rabbî, eğer onlara vâd edilen o azabı bana göstereceksen, beni o zalimler güruhu içinde bırakma!"
Süleyman Ateş = "Rabbim, beni şu zâlim kavmin içinde bırakma!"
Tefhim-ul Kuran = «Rabbim, bu durumda beni zulmeden kavmin içinde bırakma.»
Ümit Şimşek = 'Beni o zalimler güruhu içinde bırakma, yâ Rabbi!'
Yaşar Nuri Öztürk = Beni o zalimler topluluğunun içinde tutma Rabbim!"
İskender Ali Mihr = Rabbim, öyleyse beni zalimler kavmi içinde bırakma.
İlyas Yorulmaz = “Rabbim! (Onlara azap ettiğinde) Beni zalimler topluluğunun içinde bırakma. ”