وَقُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ سَيُرِيكُمْ آيَاتِهِ فَتَعْرِفُونَهَا وَمَا رَبُّكَ بِغَافِلٍ عَمَّا تَعْمَلُونَ
Ve kulil hamdu lillâhi se yurîkum âyâtihî fe ta’rifûnehâ, ve mâ rabbuke bi gâfilin ammâ ta’melûn(ta’melûne).
ve kuli | : ve de, söyle |
el hamdu | : hamd |
li allâhi | : Allah’a mahsus, Allah’a |
seyurî-kum | : size gösterecek |
âyâti-hi | : onun âyetleri |
fe | : artık, böylece |
ta’rifûne-hâ | : onu tanıyacaksınız |
ve mâ | : ve değil |
rabbu-ke | : senin Rabbin |
bi gâfilin | : gâfil olan |
ammâ | : şeylerden |
ta’melûne | : yapıyorsunuz |
Diyanet İşleri = De ki: “Hamd Allah’a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek ve siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve de ki: Hamd Allah'a, yakında delillerini gösterecek size ve siz de tanıyacaksınız onları ve Rabbin, ne yaptığınızdan gafil değildir.
Abdullah Parlıyan = Ve yine de ki: “Tüm eksiksiz övgüler Allah'a aittir. O size ayetlerini gösterecek ve siz de onları, hemen bilip anlayacaksınız. Hem Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.”
Adem Uğur = Ve şöyle de: Hamd Allah'a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Ahmed Hulusi = De ki: "El Hamdu Lillâh! O size işaretlerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız!" Rabbin yaptıklarından bîhaber değildir. "
Ahmet Tekin = 'Allah’a hamdolsun. O size dünyada ezici kudretini, mü’minler eliyle başınıza getireceği felâketleri gösterecek, her tarafa duyuracak. Siz de başınıza gelecekleri biliyorsunuz. Rabbin, işlediğiniz amellerden habersiz değildir, mühlet verir, ihmal etmez.' de.
Ahmet Varol = Ve: 'Allah'a hamdolsun. O size ayetlerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız' de. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Ali Bulaç = Ve de ki: "Allah'a hamdolsun, O size ayetlerini gösterecektir, siz de onları bilip tanıyacaksınız." Senin Rabbin, yaptıklarınızdan gafil değildir.
Ali Fikri Yavuz = Yine de ki: “ - Allah’a hamd olsun. O, yakında size azab alâmetlerini (Bedir savaşında veya kıyamette) gösterecektir de, onları tanıyacaksınız (Allah tarafından olduklarını anlıyacaksınız). Senin Rabbin bütün yaptıklarınızdan (Kureyş kâfirlerinin işlerinden) gâfil değildir.”
Ali Ünal = Yine söyle: “Bütün hamd, Allah içindir; O size, (her ne buyurmuşsa onun doğru olduğunu ispat eden) âyetlerini gösterecek, siz de o âyetleri tanıyacaksınız.” Bil ki Rabbin, yapıp durduklarınızdan asla habersiz ve onlara karşı kayıtsız değildir.
Bayraktar Bayraklı = De ki: “Övgü Allah'adır. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.”[397]
Bekir Sadak = De ki: «Hamd Allah'a mahsustur. O, ayetlerini size gosterecek, siz de onlari bileceksiniz.» Rabbin yaptiklarinizdan habersiz degildir.*
Celal Yıldırım = Ve de ki: Hamd olsun O Allah'a ki size âyetlerini gösterecek de onları bilip anlayacaksınız. Hem Rabbim yapageldiklerinizden habersiz değildir.
Cemal Külünkoğlu = Ve yine de ki: “Hamd olsun Allah'a! O size ayetlerini (kudretinin delillerini) gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir!”
Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Hamd Allah'a mahsustur. O, ayetlerini size gösterecek, siz de onları bileceksiniz.' Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Diyanet Vakfi = Ve şöyle de: Hamd Allah'a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Edip Yüksel = De ki, 'Övgü ALLAH'adır; ayetlerini size gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin onların yaptığından habersiz değildir.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve de ki: hamdolsun Allaha: o size âyetlerini gösterecek de onları tanıyacaksınız ve rabbın ne yapacağınızdan gafil değil
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ve de ki: «Hamdolsun Allah'a; O, size ayetlerini gösterecek de onları tanıyacaksınız. Rabbin ne yapacağınızdan gaflette değildir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ve şöyle de: Hamd, Allah'a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Gültekin Onan = Ve de ki: "Tanrı'ya hamdolsun, O size ayetlerini gösterecektir, siz de bilip tanıyacaksınız." Senin rabbin, yaptıklarınızdan gafil değildir.
Harun Yıldırım = Ve şöyle de: Hamd Allah'a mahsustur. O, âyetlerini size gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız (ama artık faydası olmayacaktır). Rabbin, yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Hasan Basri Çantay = Ve: «Allaha hamd olsun de. O, size âyetlerini gösterecek de siz de bunları tanıyacaksınız. Rabbin ne yapacağınızdan gaafil değildir.
Hayrat Neşriyat = Ve de ki: 'Hamd, Allah’a mahsustur. (O) size âyetlerini yakında gösterecek de onları tanıyacaksınız.' Ve Rabbin, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir!
İbni Kesir = De ki: Hamdolsun Allah'a. O, size ayetlerini gösterecektir. Siz de onları tanıyacaksınız. Ve Rabbın; yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Kadri Çelik = Ve de ki: “ Hamd Allah'a mahsustur. O size ayetlerini gösterecek, böylece siz de onları bilip tanıyacaksınız.” Senin Rabbin, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.
Muhammed Esed = Ve yine, de ki: "Övgüler olsun Allah'a! Alametleri(nin gerçek olduğunu) size gösterdiğinde (ne iseler) onları tanıyacaksınız". Ve Rabbin yaptıklarınızdan asla gafil değildir.
Mustafa İslamoğlu = Nihayet dedi ki: "Hamd olsun O Allah'a ki, size alamet ve işaretlerini gösterecek; derhal siz de onları tanıyacaksınız." Ve Rabbin yaptıklarınıza karşı asla duyarsız değildir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve de ki: «Allah'a hamd olsun. O size âyetlerini gösterecektir. Artık onları bileceksinizdir». Ve Rabbin ne işleyeceğinizden gâfil değildir.
Ömer Öngüt = De ki: “Hamd Allah'a mahsustur. O size âyetlerini gösterecek, siz de onları görüp tanıyacaksınız. Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir. ”
Şaban Piriş = Ve de ki: -Hamd Allah’a aittir. O, size ayetlerini gösterecek siz de onları tanıyacaksınız. Rabbin, yaptıklarınızdan gafil değildir.
Sadık Türkmen = Ve yine de ki: “Allah’a övgüler olsun! O, ayetlerini (doğada, evrende yarattıklarını) size gösterecek,[*] siz de onları görüp tanıyacaksınız!” Rabbin yaptıklarınızdan bilgisiz değildir!
Seyyid Kutub = De ki; Hamd Allah'a mahsustur. O ilerde size ayetlerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız. Rabb'in onların yaptıkları işlerden kesinlikle habersiz değildir.
Suat Yıldırım = De ki: "Hamd O Allah’a olsun ki size er geç alâmetlerini gösterecek siz de onları tanıyacaksınız. Senin Rabbin, sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir."
Süleyman Ateş = Ve de ki: "Allah'a hamdolsun, O size âyetlerini gösterecek, siz de onları tanıyacaksınız." Rabbin, yaptıklarınızdan gâfil değildir.
Tefhim-ul Kuran = Ve de ki: «Allah'a hamdolsun, O size ayetlerini gösterecektir, siz de onları bilip tanıyacaksınız.» Senin Rabbin, yapmakta olduklarınızdan gafil değildir.
Ümit Şimşek = Yine de ki: Hamd olsun Allah'a; O size âyetlerini gösterecek, siz de onu tanıyacaksınız. Rabbin, sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ve şöyle yakar: "Hamt olsun Allah'a! O size ayetlerini gösterecek de siz onları tanıyacaksınız. Senin Rabbin, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir."
İskender Ali Mihr = Ve de ki: "Hamd Allah’adır. Size âyetlerini gösterecek, böylece onları tanıyacaksınız." Ve senin Rabbin, yaptıklarınızdan gâfil değildir.
İlyas Yorulmaz = “Bütün övgüler, ayetlerini size gösterecek olan Allah’a aittir ve sizde o ayetleri tanıyacaksınız. Senin Rabbin yaptıklarınızdan habersiz değildir. ”