تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنشَقُّ الْأَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدًّا
Tekâdus semâvâtu yetefattarne minhu ve tenşakkul ardu ve tehırrul cibâlu heddâ(hedden).
tekâdu | : neredeyse, az kalsın oluyordu |
es semâvâtu | : semalar |
yetefattarne | : paramparça olacak, parçalanacak |
min-hu | : ondan |
ve tenşakku | : ve yarılacak |
el ardu | : yeryüzü |
ve tehırru | : ve yıkılacak |
el cibâlu | : dağlar |
hedden | : çökerek |
Diyanet İşleri = (90-91) Rahman’a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir!
Abdulbaki Gölpınarlı = Öylesine bir söz ki neredeyse gökler parçalanacak ve yer yarılacak ve dağlar dağılıp çökecek.
Abdullah Parlıyan = Öyle ki, bu iddianın dehşetinden neredeyse, gök paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp gidecekti.
Adem Uğur = Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!
Ahmed Hulusi = Bu yüzden neredeyse semâlar çatlayacak, arz yarılacak ve dağlar yıkılıp düşecek!
Ahmet Tekin = Bu yakışıksız sözün dehşetinden az kalsın gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar gümbürdeyerek parçalanıp devrilecekti.
Ahmet Varol = Bundan dolayı neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp çökecek.
Ali Bulaç = Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Ali Fikri Yavuz = Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlıyacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp yere düşecek.
Ali Ünal = Bundan dolayı neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacak,
Bayraktar Bayraklı = (90-91) Rahmân'a çocuk isnadında bulunmaları yüzünden, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir.
Bekir Sadak = (90-91) Rahman'a cocuk isnat etmelerinden oturu neredeyse gokler paralanacak, yer yarilacak, daglar gocecekti.
Celal Yıldırım = (90-91) Neredeyse Rahmân'a çocuk isnad etmelerinden dolayı gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp çökecek.
Cemal Külünkoğlu = (90-91) Rahman'a çocuk isnat etmelerinden ötürü, neredeyse gökler yarılacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Diyanet İşleri (eski) = (90-91) Rahman'a çocuk isnat etmelerinden ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar göçecekti.
Diyanet Vakfi = Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!
Edip Yüksel = Bu küstahlıktan ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Az daha ondan Gökler çatlıyacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecek
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Az daha o yüzden gökler çatlayacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecek.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı,
Gültekin Onan = Neredeyse bundan dolayı, gökler yarılacak (yetefattarne), yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Harun Yıldırım = Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!
Hasan Basri Çantay = (90-91) Onlar O çok esirgeyici (Allaha) bir evlâd iddia etdiler diye, bu (sözden) dolayı nerdeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar dağılıb çökecekdir.
Hayrat Neşriyat = Bundan dolayı nerede ise (bir gazab-ı İlâhî olarak) gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılarak çökecektir!
İbni Kesir = Neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecekti;
Kadri Çelik = Az kalsın söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı.
Muhammed Esed = Öyle ki bu iddianın dehşetinden neredeyse gök paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp gidecekti!
Mustafa İslamoğlu = bundan dolayı neredeyse gökler paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar toz duman olacak!
Ömer Nasuhi Bilmen = Az daha ondan dolayı gökler çatlayacak ve yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecekti.
Ömer Öngüt = Bu sözden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar dağılıp çökecekti.
Şaban Piriş = Bu söz yüzünden neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı.
Sadık Türkmen = Neredeyse, o sözden dolayı gökler çatlayacak, yeryüzü yarılacak ve dağlar yıkılarak dağılacaklardı!
Seyyid Kutub = Bu iddia karşısında nerede ise gökler paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar gürültü ile göçerek yerle bir olacak.
Suat Yıldırım = (90-91) Rahman’a çocuk isnad etmelerinden ötürü, nerdeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecekti!
Süleyman Ateş = Neredeyse o(sözün dehşeti)nden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp dağılacaktır!.
Tefhim-ul Kuran = Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.
Ümit Şimşek = Neredeyse gökler çatlayacaktı bu söz yüzünden; yer yarılacak, dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı:
Yaşar Nuri Öztürk = Bu söz yüzünden neredeyse gökler çatlayacak, yer parçalanacak, dağlar yıkılıp çökecek;
İskender Ali Mihr = Bundan neredeyse semalar (gökyüzü) parçalanacak ve yeryüzü yarılacak ve dağlar çökerek yıkılacaktı.
İlyas Yorulmaz = Bu sözden dolayı neredeyse gökler paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp gidecekti.