كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدِّينِ
Kellâ bel tukezzibûne bid dîn(dîni).
kellâ | : hayır |
bel | : aksine, bilâkis |
tukezzibûne | : siz yalanlıyorsunuz |
bi ed dîni | : dîni |
Diyanet İşleri = Hayır, hayır! Siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı = İş, sandığınız gibi değil, hayır siz cezâ gününü de yalanlıyorsunuz.
Abdullah Parlıyan = Hayır, olmaz öyle şey! Siz Allah'ın dinini veya ceza gününü yalan sayıyorsunuz.
Adem Uğur = Hayır! Siz yine de dini yalanlıyorsunuz.
Ahmed Hulusi = Hayır, (iş sandığınız gibi değil)! Bilakis dininizi (tâbi olduğunuz Sistem'i) yalanlıyorsunuz!
Ahmet Tekin = Öyle mağrur olmayın. Bir de tutmuş, dini, şeriatı, ilâhi düzeni, İslâm medeniyetini yalanlıyorsunuz.
Ahmet Varol = Hayır. Doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz.
Ali Bulaç = Asla, hayır; siz dini yalanlıyorsunuz;
Ali Fikri Yavuz = Hayır, (siz sadece Allah’ın keremini inkâr etmiyorsunuz.) daha doğrusu siz, hesab ve ceza gününü inkâr ediyorsunuz.
Ali Ünal = Ama siz (ey insanlar, bu aldanışınızla) Din’i, nihaî Hüküm ve Hesap Günü’nü yalanlıyorsunuz.
Bayraktar Bayraklı = Öyle değil, doğrusu sizler yargı gününü yalanlıyorsunuz.
Bekir Sadak = Hayir, hayir; dogrusu siz dini yalanliyorsunuz.
Celal Yıldırım = Hayır, hayır; siz dini yalanlıyorsunuz (ceza ve mükâfat gününe inanmıyorsunuz).
Cemal Külünkoğlu = Hayır! Aksine siz, hesap ve ceza gününü yalanlıyorsunuz.
Diyanet İşleri (eski) = Hayır, hayır; doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz.
Diyanet Vakfi = (9-12) Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir.
Edip Yüksel = Doğrusu, siz, dini yalanlıyorsunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hayır hayır, doğrusu siz dîni tekzîb ediyor, cezaya inanmıyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Hayır, hayır, doğrusu siz dini yalanlıyor, cezaya inanmıyorsunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hayır hayır, siz cezayı yalanlıyorsunuz.
Gültekin Onan = Asla, hayır; siz dini yalanlıyorsunuz;
Harun Yıldırım = Hayır, hayır; bilakis siz dini yalanlıyorsunuz;
Hasan Basri Çantay = Hayır (siz Allahın keremine de mağrur olmuyorsunuz). Bil'akis dîni yalan sayıyorsunuz.
Hayrat Neşriyat = Hayır! Aksine (siz), dîni (hesab gününde amellere verilecek cezâyı) yalanlıyorsunuz.
İbni Kesir = Hayır; bilakis siz, dini yalan sayıyorsunuz.
Kadri Çelik = Hayır! Aksine siz dini yalanlıyorsunuz.
Muhammed Esed = Hayır, (ey insanlar,) siz (Allah'ın) hükmünü yalanla(maya ne zaman kalkıştıysanız Allah'tan uzaklaş)tınız!
Mustafa İslamoğlu = Yapmayın ama; Hesap (Günü'nü) yalanlama (eğilimini) hep içinizde taşıyorsunuz;
Ömer Nasuhi Bilmen = Hayır hayır..Siz belki dini yalanlıyorsunuz.
Ömer Öngüt = Hayır, hayır! Doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz.
Şaban Piriş = Hayır, aksine dini/hesabı yalanlıyorsunuz.
Sadık Türkmen = Hayir Hayir! Aksine siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz.
Seyyid Kutub = Hayır! Aksine siz dini yalanlıyorsunuz.
Suat Yıldırım = Hayır, yanlış yapıyorsunuz! Siz tutup dini, dirilip hesap vermeyi yalan sayıyorsunuz.
Süleyman Ateş = Hayır, (bu gururunuzun sebebi şudur) siz cezâ (görme)yi yalanlıyorsunuz.
Tefhim-ul Kuran = Asla, Hayır; siz dini yalanlıyorsunuz;
Ümit Şimşek = Heyhat! Siz dini yalan sayıyorsunuz.
Yaşar Nuri Öztürk = Hayır, iş sanıldığı gibi değil! Siz dini yalanlıyorsunuz.
İskender Ali Mihr = Hayır, bilâkis siz dîni yalanlıyorsunuz.
İlyas Yorulmaz = Hayır! (Tam tersine bu nimetler karşısında) Allah’ın senin yaratılışına uygun koyduğu kuralları (Dini) yalanlıyorsun.