يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تُلْهِكُمْ أَمْوَالُكُمْ وَلَا أَوْلَادُكُمْ عَن ذِكْرِ اللَّهِ وَمَن يَفْعَلْ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ
Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tulhikum emvâlukum ve lâ evlâdukum an zikrillâh(zikrillâhi), ve men yef'al zâlike fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).
yâ eyyuhâ | : ey |
ellezîne | : onlar, olanlar |
âmenû | : âmenû olanlar, Allah’a ulaşmayı dileyenler |
lâ tulhi-kum | : sizi oyalamasın, alıkoymasın |
emvâlu-kum | : sizin mallarınız |
ve lâ evlâdu-kum | : ve sizin evlâtlarınız |
an zikri allâhi | : Allah’ı zikretmekten |
ve men | : ve kim ise |
yef’al | : yapar |
zâlike | : bu |
fe | : o zaman, o taktirde |
ulâike | : işte onlar |
hum(u) el hâsirûne | : hüsranda olanlar |
Diyanet İşleri = Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi, Allah’ı zikretmekten alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ey inananlar, sizi alıkoymasın mallarınız ve evlâtlarınız, Allah'ı anmadan ve kim, bunu yaparsa artık onlardır ziyana uğrıyanların ta kendileri.
Abdullah Parlıyan = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan meşgul edip alıkoymasın. Kim böyle yaparsa yani dünya ve şeytan kimi Allah'a ibadet ve itaatten alıkoyarsa, ziyana uğrayanlar onlardır.
Adem Uğur = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Ahmed Hulusi = Ey iman edenler. . . Mallarınız da evladınız da sizi Allâh'ın zikrinden (Hakikatinizi hatırlamaktan) meşgul edip (gereğini yaşamaktan) alıkoymasın! Kimler bunu yaparsa, işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir!
Ahmet Tekin = Ey iman edenler, mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah’ı zikirden, namazdan Allah’ın övünç kaynağı kelâmını okumaktan, Allah’ın dinini anlatmaktan, İslâm’ı tebliğden alıkoymasın. Kimler böyle yapar, Allah’ı zikri ihmal ederse onlar, işte onlar hüsrana uğrayanlardır.
Ahmet Varol = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Ali Bulaç = Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten 'tutkuya kaptırarak alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Ali Fikri Yavuz = Ey iman edenler! Sizi ne mallarınız, ne çocuklarınız, Allah’ı anmaktan, (beş vakit namaz kılmaktan, ibadet etmekten) alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, (mal ve çocuklarının meşguliyeti altında kalırsa) işte onlar hüsrana düşenlerdir.
Ali Ünal = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız (kalblerinizi kendilerine çekerek) sakın sizi Allah’ı anmaktan, (O’na ibadetten ve O’nun Kitabı’ndan) alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, muhakkak ki onlar kaybedenlerdir.
Bayraktar Bayraklı = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kimler bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Bekir Sadak = Ey inananlar! Sizi, mallariniz ve cocuklariniz Allah'i anmaktan alikoymasin; boyle olanlar husrana ugrayanlardir.
Celal Yıldırım = Ey imân edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan meşgul edip alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, işte onlar zarara uğrayanlardır.
Cemal Külünkoğlu = Ey inananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan (O'nun için çalışmaktan) alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, işte onlar zarara uğrayanlardır.
Diyanet İşleri (eski) = Ey inananlar! Sizi, mallarınız ve çocuklarınız Allah'ı anmaktan alıkoymasın; böyle olanlar hüsrana uğrayanlardır.
Diyanet Vakfi = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Edip Yüksel = Ey inananlar, paralarınız ve çocuklarınız sizi ALLAH'ı anmaktan alıkoymasın. Böyle davrananlar kaybedenlerdir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ey o bütün iyman edenler! Sizleri ne mallarınız, ne evlâdlarınız Allahın zikrinden alıkoymasın ve her kim öyle yaparsa işte onlar husrana düşenlerdir
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ey iman edenler, ne mallarınız, ne de evlatlarınız sizleri Allah'ı anmaktan alıkoymasın! Her kim öyle yaparsa, işte onlar, hüsrana düşenlerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Gültekin Onan = Ey inananlar, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Tanrı'yı zikretmekten 'tutkuya kaptırarak alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Harun Yıldırım = Ey iman edenler, mallarınız da evlatlarınız da Allah’ı zikretmekten sizi alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, onlar hüsrana uğrayanların kendileridir.
Hasan Basri Çantay = Ey îman edenler, sizi ne mallarınız, ne evlâdlarınız Allahın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Hayrat Neşriyat = Ey îmân edenler! Mallarınız ve evlâdlarınız, sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın! Kim bunu yaparsa, işte onlar hüsrâna uğrayanların ta kendileridir!
İbni Kesir = Ey iman edenler; mallarınız ve çocuklarınız, sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa; onlar, hüsrana uğrayanların kendileridir.
Kadri Çelik = Ey iman edenler! Ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten alıkoymasın. Kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Muhammed Esed = Siz ey imana ermiş olanlar! Malınızın, mülkünüzün veya çocuklarınızın sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasına izin vermeyin! Çünkü böyle davranan herkes ziyana uğrayanlardan olur.
Mustafa İslamoğlu = Siz ey iman edenler! Ne mallarınız ne de çocuklarınız, Allah'ı sizin gündeminizden düşürmesin. Kim bunu yaparsa, işte onlar kaybedenlerin ta kendileridir.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve imân etmiş olanlar! Sizi mallarınız ve evlâdınız Allah'ın zikrinden işgal ederek alıkoymasın! Ve her kim öyle yaparsa, işte hüsrâna uğramış olanlar onlardır.
Ömer Öngüt = Ey iman edenler! Ne mallarınız ne evlâtlarınız sizi zikrullahtan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Şaban Piriş = -Ey iman edenler, Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa, işte onlar hüsrana uğrayacaklardır.
Sadık Türkmen = Ey iman EDENLER! Mallarınız ve evlatlarınız, sizi Allah’ı zikretmekten, (emir ve yasakları hatırlamaktan) alıkoymasın. Her kim bunu yaparsa, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.
Seyyid Kutub = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Suat Yıldırım = Ey iman edenler! Ne mallarınız, ne evlatlarınız sizi Allah’ı zikretmekten alıkoymasın! Bilin ki böyle yapanlar, en büyük kayba uğrarlar.
Süleyman Ateş = Ey inananlar, mallarınız ve çocuklarınız sizi Allâh'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.
Tefhim-ul Kuran = Ey iman edenler, ne mallarınız, ne çocuklarınız sizi Allah'ı zikretmekten 'tutkuya kaptırıp alıkoymasın'; kim böyle yaparsa, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.
Ümit Şimşek = Ey iman edenler! Mallarınız ve evlâdınız Allah'ı anmaktan sizi alıkoymasın. Bunu yapanlar, hüsrana düşenlerin tâ kendisidir.
Yaşar Nuri Öztürk = Ey iman edenler! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi, Allah'ı anmaktan/Allah'ın zikri olan Kur'an'dan alıkoymasın! Böyle bir şey yapanlar, hüsrana uğramışların ta kendileridir.
İskender Ali Mihr = Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Mallarınız ve evlâtlarınız sizi Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Ve kim bunu yaparsa, o taktirde işte onlar, onlar hüsranda olanlardır.
İlyas Yorulmaz = Ey İman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın. Kim (Allah’ı anmaktan geri kalarak) böyle yaparsa, işte böyleleri gerçekten kaybedenlerdir.