وَأَنفِقُوا مِن مَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَا أَخَّرْتَنِي إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُن مِّنَ الصَّالِحِينَ
Ve enfikû mimmâ rezaknâkum min kabli en ye’tiye ehadekumul mevtu fe yekûle rabbi lev lâ ahhartenî ilâ ecelin karîbin fe assaddeka ve ekun mines sâlihîn(sâlihîne).
ve enfikû | : ve infâk edin |
mimmâ (min-mâ) | : şeylerden |
rezaknâ-kum | : sizi rızıklandırdık |
min kabli | : önceden, önce |
en ye’tiye | : gelmesi |
ehade-kum(u) | : sizden birisi |
el mevtu | : ölüm |
fe | : o zaman |
yekûle | : söyler, der |
rabbi | : Rabbim |
lev lâ | : eğer, keşke ..... olsa olmaz mı |
ahharte-nî | : beni tehir ettin, erteledin |
ilâ ecelin | : belirli bir süreye, bir zamana kadar |
karîbin | : yakın |
fe | : böylece |
assaddeka | : sadaka veririm |
ve ekun | : ve ben olurum |
min es sâlihîne | : salihlerden |
Diyanet İşleri = Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!” demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın.
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve birinize ölüm gelip çatmadan ve derken o da Rabbim, beni yakın bir zamana dek öldürmeyip bıraksaydın da ben de sadaka vermeye çalışsaydım ve temiz kullardan olsaydım demeden önce sizi rızıklandırdığımız şeylerden harcayın.
Abdullah Parlıyan = Birinize ölüm gelip de “Rabbim ne olur beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!” demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan hemen şimdi O'nun yolunda harcayın.
Adem Uğur = Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın.
Ahmed Hulusi = Sizden birine ölüm gelip çattığında (hakikati gördüğünüzde): "Rabbim beni yakın bir sona kadar erteleseydin de mallarımı bağışlasaydım ve imanın gereğini uygulayanlardan olsaydım" demesinden önce; size verdiğimiz yaşam gıdalarından bağışlayın!
Ahmet Tekin = Herhangi birinize ölüm gelmeden önce, size verdiğimiz rızık ve servetten Allah yolunda karşılık gözetmeden, gönüllü harcayın. Harcayın ki, daha sonra:'Rabbim, benim ölümümü kısa bir müddet ertelesen de, imanda sadâkatimin ve kemâlimin ifadesi olan sadakayı, vicdanımı, servetimi, sosyal bünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekâtı versem, mâlî mükellefiyetleri yerine getirsem, dindar, ahlâklı, hayır-hasenât sahibi mü’minlerden, sâlih kullarından olsam.' demeyesiniz.
Ahmet Varol = Birinize ölüm gelip de: 'Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de, sadaka versem ve salihlerden olsam' demeden önce size rızık olarak verdiklerimizden hayır yolunda harcayın.
Ali Bulaç = Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.
Ali Fikri Yavuz = -Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip, iyi kimselerden olsaydım, demeden önce size verdiğimiz rızıktan infak edin.
Ali Ünal = Herhangi birinize ölüm gelip de; “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de, sadaka verip iyilerden olsam!” demeden once; size rızık olarak yarattığımız şeylerden, Allah’ın size tavsiye ettiği şekilde harcayın.
Bayraktar Bayraklı = Herhangi birinize ölüm gelip de, “Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!” demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan infak edin!
Bekir Sadak = Birine olum gelip de: «Rabbim! Beni yakin bir sureye kadar ertelesen de, sadaka versem, iyilerden olsam» diyecegi zaman gelmezden once, size verdigimiz riziklardan sarfedin.
Celal Yıldırım = Henüz sizden birinize ölüm gelmeden ve o da: «Rabbim ! Beni yakın bir ecele geciktirseydin de sadaka versem ve iyi-yararlı kişilerden olsam,» demeden önce size rızık olarak verdiğimizden (Allah İçin, O'nun yolunda) harcayın.
Cemal Külünkoğlu = Herhangi birinize ölüm gelip de: “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de sadaka versem ve iyilerden olsam!” demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayın!
Diyanet İşleri (eski) = Birine ölüm gelip de: 'Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar ertelesen de, sadaka versem, iyilerden olsam' diyeceği zaman gelmezden önce, size verdiğimiz rızıklardan sarfedin.
Diyanet Vakfi = Herhangi birinize ölüm gelip de: Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın.
Edip Yüksel = Size ölüm gelip de, 'Rabbim keşke beni kısa bir süre için ertelesen de, yoksullara yardım ederek erdemlilerden olsam,' demeden önce verdiğimiz rızıklardan yardım için veriniz
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve sizlere merzuk kıldığımız şeylerden infak yapın, her birinize ölüm gelmezden evvel ki sonra: «Yarabbi! Beni yakın bir ecele kadar te'hır eylesen de sadeka versem ve salihînden olsam» der
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her birinize ölüm gelip de: «Rabbim beni kısa bir süre için tehir etsen de sadaka versem ve iyilerden olsam!» demesinden önce size verdiğimiz rızıklardan (Allah için) harcayın!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Birinize ölüm gelip de: «Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!» demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın.
Gültekin Onan = Sizden birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir ecele kadar geciktirsen, ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam" demezden önce size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.
Harun Yıldırım = Sizden birinize ölüm gelip de: “Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam.” demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.
Hasan Basri Çantay = Herhangi birinize ölüm gelib de «Ey Rabbim, beni yakın bir müddete kadar gecikdirseydin de sadaka verib dursaydım, iyi adamlardan olsaydım» diyeceğinden evvel size rızk olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayın.
Hayrat Neşriyat = Birinize ölüm gelip de: 'Rabbim! Beni (ecelimi) yakın bir vakte (kadar) erteleseydin de sadaka verip sâlih kimselerden olsaydım!' demesinden önce, sizi rızıklandırdığımız şeylerden (Allah yolunda) sarf edin!
İbni Kesir = Birinize ölüm gelip de; Rabbım, beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka versem ve salihlerden olsam, diyeceği zaman gelmezden evvel, size rızık olarak verdiğimizden infak edin.
Kadri Çelik = Sizden birinize ölüm gelip de, “Rabbim, beni yakın bir süreye kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam” demeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.
Muhammed Esed = Birinize ölüm yaklaştığı ve "Ey Rabbim! Bana bir mühlet tanısan da karşılıksız yardımda bulunup iyiler arasına girsem!" diye (yalvara)cağı zaman gelip çatmadan önce size rızık olarak verdiğimizden harcayın.
Mustafa İslamoğlu = Sizden birine ölüm gelip de, "Rabbim! Bana bir miktar daha süre tanısaydın da ben de hayır hasenat yapıp iyilerden olsaydım!" diyeceği (o gün) gelip çatmadan önce, size rızık olarak verdiklerimizden bir kısmını infak edin!
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve size rızk olarak verdiğimiz şeylerden infakta bulunun; birinize ölüm gelmesinden, «Artık Yarabbi! Beni bir yakın müddete kadar tehir etse idin de sadaka verse idim ve sâlihlerden olsa idim,» demesinden evvel.
Ömer Öngüt = Herhangi birinize ölüm gelip de: "Ey Rabbim! Beni yakın bir süreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam!" demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan infak edin.
Şaban Piriş = -Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip, iyi kimselerden olsaydım, demeden önce size verdiğimiz rızıktan infak edin.
Sadık Türkmen = Herhangi birinize ölüm gelip de; “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar geciktirsen de, sadaka verip iyilerden olsam!” demeden once; size rızık olarak yarattığımız şeylerden, Allah’ın size tavsiye ettiği şekilde harcayın.
Seyyid Kutub = Birinize ölüm gelip de: «Rabbim beni yakın bir süreye kadar ertelesen de, sadaka versem, iyilerden olsam» diyeceği zaman gelmezden önce, size verdiğimiz rızklardan sarf edin.
Suat Yıldırım = (10-11) Sizden birinize ölüm gelip çatmadan önce, size nasib ettiğimiz imkânlardan Allah yolunda harcayın! Ölüm gelip çatınca: "Ya Rabbî, az mühlet ver bana, bak nasıl hayırlar yapacağım, tam takvâ ehlinden olacağım!" diyecek olsa da, Allah vâdesi gelen hiçbir kimsenin ecelini ertelemez. Allah yaptığınız her şeyden haberdardır.
Süleyman Ateş = Biriniz kendisine ölüm gelip de: "Rabbim beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" demeden önce, size verdiğimiz rızıktan sadaka verin.
Tefhim-ul Kuran = Sizden birinize ölüm gelip de: «Rabbim, beni yakın bir süreye (ecele) kadar geciktirsen ben de böylece sadaka versem ve salihlerden olsam» demezden önce, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin.
Ümit Şimşek = Sizden birine ölüm gelip de 'Rabbim, ne olurdu ecelimi yakın bir zamana erteleseydin de sadaka verip iyi kullardan olaydım' demeden önce, size rızık olarak verdiğimiz şeylerden hayırda harcayın.
Yaşar Nuri Öztürk = Sizden birine ölüm gelip de, "Ey Rabbim, yakın bir süreye kadar beni geciktirseydin de içtenliğimi belgelemek için birşeyler vererek iyilik ve barış sevenler olsaydım!" demesinden önce, size rızık olarak verdiklerimizden dağıtın.
İskender Ali Mihr = Ve sizden birisine ölüm gelmesinden, o zaman: “Rabbim keşke beni yakın bir zamana kadar ertelesen de böylece ben sadaka versem ve salihlerden olsam, olmaz mı?” demesinden önce, sizi rızıklandırdığımız şeylerden infâk edin.
İlyas Yorulmaz = Sizden birisine ölüm gelmezden veya bir nefsin “Rabbim! Bana az bir zaman ver de, doğruları tasdik edeyim ve salih ameller yapayım” demeden önce, Allah’ın rızık olarak verdiklerinden, ihtiyaç sahiplerine verin.