فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّةُ نَعِيمٍ
Fe revhun ve reyhânun ve cennetu naîm(naîmin).
fe | : o zaman, o taktirde |
revhun | : rahat, ferah, sevinç |
ve reyhânun | : rızık ve güzel kokulu bitkiler |
ve cennetu naîmin | : ve naim cenneti |
Diyanet İşleri = (88-89) Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık ona huzur ve rahat ve rızık ve Naîm cenneti.
Abdullah Parlıyan = rahatlık, huzur, neşe ve nimet cennetleri O'nundur.
Adem Uğur = Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Ahmed Hulusi = Ravh (Rahmânî tecelli ile yaşam), Reyhan (Esmâ tecellileri seyri) ve Nimetler Cenneti vardır.
Ahmet Tekin = Ona rahmet, rahatlık, güzel rızık, nimetler ve güzel kokularla dolu Cennet vardır.
Ahmet Varol = (Bu durumda ona) rahatlık, güzel rızık ve nimet cenneti (var).
Ali Bulaç = Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
Ali Fikri Yavuz = Artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve Naîm Cenneti vardır. (Nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet.)
Ali Ünal = Onu bekleyen artık sonsuz bir rahatlık, en güzel nimetler ve içinde nimetlerin kaynadığı Cennet’tir.
Bayraktar Bayraklı = (88-89) Eğer ölmek üzere olan kişi, Allah'a yakın olanlardansa, ona rahatlık, güzel kokular ve nimet cenneti vardır.
Bekir Sadak = (88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur.
Celal Yıldırım = (88-89) Fakat o (ölmek üzere olan kimse Allah'a) yakınlık sağlayanlardan ise, rahatlık, huzur, neş'e ve Nîmet Cenneti onundur.
Cemal Külünkoğlu = (88-89) Ama eğer ölen kimse Allah'a yakın olanlardan ise, artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet vardır.
Diyanet İşleri (eski) = (88-89) Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
Diyanet Vakfi = Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Edip Yüksel = o zaman neşe, çiçekler ve nimet cennetleri...
Elmalılı Hamdi Yazır = artık bir revh-u reyhan ve bir Cenneti ne'îm
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (ona) ravh (rahmet, ferahlık, daimi bir hayat), güzel bir rızık ve Naim cenneti vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Gültekin Onan = Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
Harun Yıldırım = Artık rahatlık, güzel kokular ve Naim cenneti vardır.
Hasan Basri Çantay = artık rahatlık, güzel rızık ve Naıym cenneti (onundur).
Hayrat Neşriyat = (88-89) Fakat (ölen o kimse), (Allah’a) yakın kılınanlardan (sâbikundan) ise, artık (ona)bir rahatlık, güzel kokulu bir rızık ve Naîm Cenneti vardır.
İbni Kesir = Rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti.
Kadri Çelik = Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
Muhammed Esed = (öteki dünyada onu) mutluluk, gönül rahatlığı ve bir esenlik bahçesi (bekler).
Mustafa İslamoğlu = (yeriniz) tarifsiz bir huzur, bitimsiz bir rızık ve mutluluğun üretildiği cennetler (olur).
Ömer Nasuhi Bilmen = İşte (ona) bir rahat, bir güzel rızk ve bir Nâim cenneti (vardır).
Ömer Öngüt = Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti var.
Şaban Piriş = Rahatlık, güzel rızık ve nimet cennetleri...
Sadık Türkmen = Ona bir rahatlık, güzel bir koku ve nimet cenneti vardır.
Seyyid Kutub = Esenlik, hoş kokulu çiçekler ve bol nimetli cennet onu bekliyor
Suat Yıldırım = (88-89) Ama eğer ölen kimse Allah’a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naîm cenneti var.
Süleyman Ateş = O'na rahatlık, güzel rızık ve ni'met cenneti var.
Tefhim-ul Kuran = Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış Cennet (onundur).
Ümit Şimşek = Ölüm onun için rahat, güzel kokulu rızıklar ve nimetlerle dolu Cennet demektir.
Yaşar Nuri Öztürk = Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.
İskender Ali Mihr = O taktirde, ferahlık, huzur, güzel kokulu bitkiler ve naim cenneti vardır.
İlyas Yorulmaz = O zaman o kimse, kurtuluş, sevinç ve cennet nimetlerinin içindedir.