فَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُقَرَّبِينَ
Fe emmâ in kâne minel mukarrebîne(mukarrebîne).
fe emmâ | : fakat, amma, lâkin |
in kâne | : eğer oldu ise |
min el mukarrebîne | : mukarrebin olanlardan, yakın kılınanlardan |
Diyanet İşleri = (88-89) Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Abdulbaki Gölpınarlı = Artık o kişi yakınlaştırılanlardansa.
Abdullah Parlıyan = Hepiniz ölümü tadacaksınız. Eğer Allah'a yaklaşanlardan olursanız,
Adem Uğur = Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,
Ahmed Hulusi = (Herkes ölümü tadacaktır) lâkin mukarrebûndan (kurb ehli) ise;
Ahmet Tekin = Şunu kesinlikle ifade edelim ki, ölen kişi Allah’a yakın olanlardan, gözde kullardan ise, ona güzel şeyler vardır.
Ahmet Varol = Eğer o (ölen kişi, Allah'a) yaklaştırılanlardan ise;
Ali Bulaç = Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,
Ali Fikri Yavuz = Amma ölü, hayırda ileri geçenlerden (Mukarrebûn’dan) ise,
Ali Ünal = Eğer (o vefat eden), Allah’a yaklaştırılmış has kullardan ise,
Bayraktar Bayraklı = (88-89) Eğer ölmek üzere olan kişi, Allah'a yakın olanlardansa, ona rahatlık, güzel kokular ve nimet cenneti vardır.
Bekir Sadak = (88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur.
Celal Yıldırım = (88-89) Fakat o (ölmek üzere olan kimse Allah'a) yakınlık sağlayanlardan ise, rahatlık, huzur, neş'e ve Nîmet Cenneti onundur.
Cemal Külünkoğlu = (88-89) Ama eğer ölen kimse Allah'a yakın olanlardan ise, artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet vardır.
Diyanet İşleri (eski) = (88-89) Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
Diyanet Vakfi = Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,
Edip Yüksel = Ancak o, (bana) yaklaştırılanlardan ise-
Elmalılı Hamdi Yazır = Amma o mukarrebînden ise
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ama o (can çekişen kişi) Allah'a yakın olanlardan ise,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise,
Gültekin Onan = Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,
Harun Yıldırım = Eğer o yakın kılınanlardan ise,
Hasan Basri Çantay = Şimdi, (ölene gelince) eğer o, mukarreblerden ise,
Hayrat Neşriyat = (88-89) Fakat (ölen o kimse), (Allah’a) yakın kılınanlardan (sâbikundan) ise, artık (ona)bir rahatlık, güzel kokulu bir rızık ve Naîm Cenneti vardır.
İbni Kesir = Eğer o kişi gözdelerden ise;
Kadri Çelik = Ama eğer o (ölecek kişi), yakın kılınanlardan ise.
Muhammed Esed = (Hepiniz ölümü tadacaksınız.) Eğer bir kimse Allah'a yaklaşanlardan olursa,
Mustafa İslamoğlu = Ama eğer Allah'a yakın olanlardan iseniz;
Ömer Nasuhi Bilmen = Artık (o ölen) eğer mukarreblerden oldu ise,
Ömer Öngüt = O (ölen kişi Allah'a) yaklaştırılanlardan ise,
Şaban Piriş = Eğer o, gözde kimselerden ise...
Sadık Türkmen = Ona (ölecek kişiye) gelince, eğer o yaklaştırılanlardan ise;
Seyyid Kutub = Eğer ölmek üzere olan kişi Allah'a yakın olanlardan ise;
Suat Yıldırım = (88-89) Ama eğer ölen kimse Allah’a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naîm cenneti var.
Süleyman Ateş = (O can, Allah'a) Yaklaştırılanlardan ise,
Tefhim-ul Kuran = Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,
Ümit Şimşek = Fakat o Allah katında yakınlık sahibi olanlardan ise,
Yaşar Nuri Öztürk = Eğer o, yaklaştırılanlardan ise;
İskender Ali Mihr = Fakat o eğer mukarrebin olanlardan (Allah’a yakın olanlardan) ise.
İlyas Yorulmaz = Şayet canı çıkan o kimse, yakınlaştırılanlardan ise.