Önceki Ayet Sonraki Ayet  
27. Sûre Neml/89

 مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِّنْهَا وَهُم مِّن فَزَعٍ يَوْمَئِذٍ آمِنُونَ

  Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ, ve hum min fezein yevmeizin âminûn(âminûne).

Kelime Karşılaştırma
men : kim, kimse
câe : geldi
bi el haseneti : hasenat, kazanılan dereceler
fe : işte, o zaman
lehu : onun için vardır, ona vardır
hayrun : daha hayırlı, hayırlı
min-hâ : ondan
ve hum : ve onlar
min fezeın : dehşetten (dehşete kapılmaktan)
yevme izin : izin günü, o gün
âminûne : emin olanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Kim, bir iyilikle gelirse yaptığı iyilikten de hayırlı bir mükâfat var ona ve onlar, o günün şiddetli korkusundan emindirler.

 Abdullah Parlıyan = Her kim, O'nun huzuruna iyiliklerle çıkarsa, buna karşılık daha hayırlısını elde edecektir ve böyle olanlar, o günün dehşetli korkusundan da emin olacaklardır.

 Adem Uğur = Kim iyilikle (ilâhî huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar.

 Ahmed Hulusi = Kim güzel vasıflarıyla geldi ise, onun için ondan daha hayırlısı vardır. . . Onlar o süreçte korkulası şeylerden güvendedirler.

 Ahmet Tekin = Kimler işlediği iyi amellerle Allah’ın huzuruna gelirse, onlara daha iyisi verilir. Onlar, o gün, korkudan emin olurlar.

 Ahmet Varol = Kim iyilik getirirse ona ondan daha hayırlısı vardır. Ve onlar o gün, korkudan güvendedirler.

 Ali Bulaç = Kim bir iyilikle gelirse, artık kendisine daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler.

 Ali Fikri Yavuz = Kim (kıyamet gününde ihlâslı bir tevhidle= Lâ ilâhe illAllah sözü olan) hasene ile gelirse, bundan dolayı ona bir hayır (cennet) vardır. Onlar, o kıyamet azabının korkusundan emniyet içindedirler.

 Ali Ünal = Kim iyilikle (ilâhî huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar.

 Bayraktar Bayraklı = Kim bir iyilik yaparsa, ona daha iyisi verilir; o günün korkusundan güvende olurlar.

 Bekir Sadak = Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o gunun korkusundan guvendedirler.

 Celal Yıldırım = Kim iyilikle gelirse, ona ondan daha hayırlısı var ve onlar, o gü nün müthiş korkusundan güven içindedirler.

 Cemal Külünkoğlu = Kim (Allah'ın huzuruna, ahiret yurduna) iyilikle gelirse karşılığında daha iyisini alır. Böyleleri o günün dehşetine karşı emniyet içindedirler.

 Diyanet İşleri (eski) = Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o günün korkusundan güvendedirler.

 Diyanet Vakfi = Kim iyilikle (ilâhî huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar.

 Edip Yüksel = Kim iyilik getirirse, ona ondan daha iyisi verilir ve onlar o günün korkusundan güvenlikte olurlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Her kim hasene ile gelirse o vakıt ona ondan daha hayırlısı var ve onlar o günkü feza'dan emîn kalırlar

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her kim iyilikle gelirse, o zaman kendisine ondan daha hayırlısı vardır ve onlar o günkü korkudan güven içinde kalırlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kim iyilikle gelirse, ona daha iyisi verilir ve onlar o gün korkudan da emin kalırlar.

 Gültekin Onan = Kim bir iyilikle gelirse artık kendisine daha hayırlısı vardır ve onlar o günün korkusuna karşı güvenlik (aminun) içindedirler.

 Harun Yıldırım = Kim iyilikle (ilâhî huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar.

 Hasan Basri Çantay = Kim iyi (bir haalet) le gelirse ona bu sayede bir hayır vardır. Onlar o gün (azâb) korku (sun) dan emniyyet içindedirler.

 Hayrat Neşriyat = Kim iyilikle gelirse, artık ona ondan daha hayırlısı vardır. Ve onlar o gün korkudan emîn olan kimselerdir.

 İbni Kesir = Kim, bir iyilikle gelirse; ona daha iyisi vardır. Onlar, o günün korkusundan emindirler.

 Kadri Çelik = Kim bir iyilikle gelirse, artık kendisine ondan daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler.

 Muhammed Esed = Her kim ki (O'nun huzuruna) iyi eylemlerle çıkarsa, buna karşılık (daha) hayırlısını elde edecektir; ve böyleleri o Gün'ün korkusundan emin olacaklardır.

 Mustafa İslamoğlu = Kim güzel eylemlerle (huzura) gelirse, daha hayırlısıyla karşılığını bulacaktır; üstelik onlar o günün dehşetinden emin olacaklardır.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Her kim hasene ile gelirse onun için bundan dolayı bir hayır vardır ve onlar o günde korkudan emin kimselerdir.

 Ömer Öngüt = Kim bir iyilikle huzurumuza gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o günün korkusundan emin kalırlar.

 Şaban Piriş = Kim iyilikle gelirse, orada onun için daha hayırlısı vardır. Onlar orada her türlü korkudan güvende olacaklardır.

 Sadık Türkmen = Kim bir iyilik getirirse onun için ondan daha hayırlısı vardır. O gün onlar korkudan emindirler.

 Seyyid Kutub = Kimler iyilikle gelirse karşılığında daha iyisini alırlar. Böyleleri o gün hiç korkuya kapılmazlar, gönülleri rahat olur.

 Suat Yıldırım = Kim O’nun huzuruna bir iyilikle gelirse, ona daha hayırlı bir mükâfat vardır. Üstelik onlar o kıyamet gününün dehşetinden emin olacaklardır.

 Süleyman Ateş = Kim iyilik getirirse ona, ondan daha hayırlısı vardır. Ve onlar o gün korkudan uzak, güven içindedirler.

 Tefhim-ul Kuran = Kim bir iyilikle gelirse, artık kendisine ondan daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler.

 Ümit Şimşek = Kim huzurumuza bir iyilikle gelirse, ondan daha hayırlısıyla karşılık bulur. Onlar, o günün dehşetinden de güvendedirler.

 Yaşar Nuri Öztürk = İyilik ve güzellik getirene, getirdiğinden daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan güvene çıkmışlardır.

 İskender Ali Mihr = Kim hasenat ile (kazandığı dereceler, kaybettiği derecelerden fazla olarak) geldiyse, işte o zaman onun için ondan daha hayırlısı (cennet) vardır. Ve onlar, izin günü dehşetten (cehenneme gitmeyeceklerinden) emin olanlardır.

 İlyas Yorulmaz = Kim güzel amellerle gelirse, onun için yaptıklarından daha hayırlı olanları var. Onlar kıyamet gününde de kokudan güven içinde olur.