وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ
Ve lâ tuhzinî yevme yûb’asûn(yûb’asûne).
ve lâ tuhzi-nî | : ve beni utandırma, alçaltma, perişan etme, mahzun etme |
yevme | : gün |
yûb’asûne | : beas edilirler, diriltilirler |
Diyanet İşleri = “(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!”
Abdulbaki Gölpınarlı = Utandırma beni insanların dirilecekleri günde.
Abdullah Parlıyan = İnsanların dirilecekleri günde, beni utandırma.
Adem Uğur = (İnsanların) dirilecekleri gün, beni mahcup etme.
Ahmed Hulusi = "Bâ's sürecinde beni rezil - rüsva etme!"
Ahmet Tekin = 'İnsanların diriltilecekleri gün beni mahcup etme.'
Ahmet Varol = İnsanların yeniden diriltilecekleri gün beni utandırma.
Ali Bulaç = "Ve beni (insanların) diriltilecekleri gün küçük düşürme,"
Ali Fikri Yavuz = Kabirlerden diriltilecekleri gün, beni utandırma.
Ali Ünal = “Beni rüsvay etme insanların diriltilip bir araya toplanacağı gün;
Bayraktar Bayraklı = (84-89) “Sonraki nesiller arasında benim doğrulukla anılmamı sağla. Beni nimet cennetine vâris olaylardan eyle. Babamı da bağışla; o, doğrusu şaşırmışlardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalple gelenden başkasına mal ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni utandırma!”
Bekir Sadak = (84-89) Sonrakilerin beni guzel sekilde anmalarini sagla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kil. Babami da bagisla, o suphesiz sapiklardandir. Insanlarin diriltilecegi gun, Allah'a temiz bir kalble gelenden baska kimseye malin ve ogullarin fayda vermeyecegi gun, beni rezil etme» demisti.
Celal Yıldırım = Beni (canlıların) dirilip kaldırılacakları gün rezîl ve rüsvay eyleme.
Cemal Külünkoğlu = “(İnsanların) diriltilecekleri gün beni rezil etme!”
Diyanet İşleri (eski) = (84-89) Sonrakilerin beni güzel şekilde anmalarını sağla. Beni nimet cennetine varis olanlardan kıl. Babamı da bağışla, o şüphesiz sapıklardandır. İnsanların diriltileceği gün, Allah'a temiz bir kalble gelenden başka kimseye malın ve oğulların fayda vermeyeceği gün, beni rezil etme' demişti.
Diyanet Vakfi = (İnsanların) dirilecekleri gün, beni mahcup etme.
Edip Yüksel = 'Diriliş gününde beni utandırma.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve utandırma beni ba's olunacakları gün
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Yaratıkların diriltilecekleri gün, beni utandırma,
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «(İnsanların) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme.»
Gültekin Onan = "Ve beni (inananların) diriltilecekleri gün küçük düşürme."
Harun Yıldırım = “Ve beni diriltilecekleri gün küçük düşürme.”
Hasan Basri Çantay = «(Kulların) kabirlerinden kaldırılacakları gün beni rüsvay etme».
Hayrat Neşriyat = 'Ve (insanların) diriltilecekleri gün, beni utandırma!'
İbni Kesir = Diriltilecekleri günde beni rezil etme.
Kadri Çelik = “Ve beni (insanların) diriltilecekleri gün küçük düşürme.”
Muhammed Esed = "Ve o herkesin kaldırılacağı Gün beni utandırma;
Mustafa İslamoğlu = Ve beni herkesin diriltilip kaldırılacağı o gün mahcup eyleme!"
Ömer Nasuhi Bilmen = (87-89) «Ve (nâsın) kabirlerden diriltilip kaldırılacakları gün beni zelil etme. O gün, ne mal faide verir ve ne de oğullar. Ancak Allah'a selim bir kalp ile varan kimse müstesna.»
Ömer Öngüt = “İnsanların diriltileceği gün beni utandırma!”
Şaban Piriş = İnsanların yeniden diriltilecekleri gün beni rezil etme!
Sadık Türkmen = Diriltilecekleri gün beni rezil etme.
Seyyid Kutub = İnsanların yeniden dirilecekleri gün beni mahcup etme.
Suat Yıldırım = İnsanların diriltilip bir araya toplandığı mahşer günü rüsvay eyleme beni ya Rabbî.
Süleyman Ateş = "(Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma."
Tefhim-ul Kuran = «Ve beni (insanların) diriltilecekleri gün küçük düşürme,»
Ümit Şimşek = 'İnsanların diriltildiği günde beni rezil etme.
Yaşar Nuri Öztürk = "Herkesin diriltileceği gün beni utandırma."
İskender Ali Mihr = Ve beas günü (yeniden dirilme günü, kıyâmet günü) beni mahzun etme.
İlyas Yorulmaz = “Yeniden diriliş gününde beni aşağılananlardan eyleme. ” dedi