وَنَسُوقُ الْمُجْرِمِينَ إِلَى جَهَنَّمَ وِرْدًا
Ve nesûkul mucrimîne ilâ cehenneme virdâ(virden).
ve nesûku | : ve sevkedeceğiz |
el mucrimîne | : suçlular, günahkârlar |
ilâ cehenneme | : cehenneme |
virden | : susamış olarak |
Diyanet İşleri = (85-86) Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevk edeceğimiz günü düşün!
Abdulbaki Gölpınarlı = Ve mücrimleri susamış bir halde cehenneme sevk ederiz.
Abdullah Parlıyan = Günaha gömülüp gitmiş olanları, susamış bir vaziyette cehenneme sürüp götürürüz.
Adem Uğur = Günahkârları da susuz olarak cehenneme süreceğiz.
Ahmed Hulusi = Suçluları da suya hasret olarak Cehennem'e sevk ettiğimizde!
Ahmet Tekin = İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsileri, suçluları, suya götürülen susamış bir sürü gibi cehenneme sevkedeceğimiz gün, kimse şefaatten nasiplenemeyecek.
Ahmet Varol = Günâhkârları da susuz topluluk halinde cehenneme sürdüğümüz (gün),
Ali Bulaç = Suçlu günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz.
Ali Fikri Yavuz = Mücrimleri de susuz olarak Cehennem’e süreceğiz.
Ali Ünal = İşleri–güçleri günah hasadından ibaret inkârcı suçluları ise susamış olarak o yakıcı Cehennem’e süreceğiz.
Bayraktar Bayraklı = (85-86) Takvâ sahiplerini Rahmân'ın huzurunda, O'na gelmiş konuklar olarak topladığımız gün, suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz.
Bekir Sadak = (85-86) Sakinanlari o gun Rahman'in huzurunda O'na gelmis konuklar olarak toplariz, suclulari suya goturur gibi cehenneme sureriz.
Celal Yıldırım = Suçlu günahkârları ise susuz bir vaziyette Cehennem'e sürüp götüreceğiz.
Cemal Külünkoğlu = (85-86) O gün kötülükten sakınanları seçkin konuklara yaraşır bir saygınlıkla, Rahman'ın huzurunda bir araya getireceğiz. Suçluları da susuz olarak cehenneme süreceğiz.
Diyanet İşleri (eski) = (85-86) sakınanları o gün Rahman'ın huzurunda O'na gelmiş konuklar olarak toplarız, suçluları suya götürür gibi cehenneme süreriz.
Diyanet Vakfi = (85-87) Takvâ sahiplerini heyet halinde çok merhametli olan Allah'ın huzurunda topladığımız, günahkârları da susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün, Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başkalarının şefâata güçleri yetmeyecektir.
Edip Yüksel = Ve suçluları, susuz olarak cehenneme sürdüğümüz gün,
Elmalılı Hamdi Yazır = Mücrimleri de susuz olarak Cehenneme sevkedeceğiz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = suçluları da susuz olarak cehenneme sevk edeceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Suçluları da susuz olarak cehenneme süreceğiz.
Gültekin Onan = Suçlu günahkarları susamışlar olarak cehenneme süreceğiz.
Harun Yıldırım = Günahkârları da susuz olarak cehenneme süreceğiz.
Hasan Basri Çantay = (85-86) Müttakıyleri O çok esirgeyici (Allahın) huzuruna (süvari elçiler gibi) toplayacağımız, günahkârları ise susuz olarak cehenneme süreceğimiz gün,
Hayrat Neşriyat = Günahkârları da susamış oldukları hâlde Cehenneme süreriz!
İbni Kesir = Mücrimleri de suya götürür gibi cehenneme süreriz.
Kadri Çelik = Suçlu günahkârları da susamışlar olarak cehenneme süreceğiz.
Muhammed Esed = ve günaha gömülüp gitmiş olanları, suvarmaya götürülen susuz bir sürü gibi cehenneme sürüklediğimiz (Gün);
Mustafa İslamoğlu = Fakat günaha gömülüp gitmiş olanları bir sürü gibi cehenneme doğru süreceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve günahkârları da cehenneme susamış olarak sevkedeceğizdir.
Ömer Öngüt = Suçluları da susamış olarak cehenneme süreriz.
Şaban Piriş = Günahkarları ise susuz olarak Cehenneme süreriz.
Sadık Türkmen = Suçluları da yaya ve susamış olarak cehenneme süreriz.
Seyyid Kutub = Buna karşılık ağır günahkârları, susamış hayvan sürüleri gibi cehenneme süreriz.
Suat Yıldırım = Suçluları da susuz olarak o yakıcı cehenneme süreceğiz.
Süleyman Ateş = Suçluları da yaya ve susuz olarak cehenneme sürdüğümüz (gün),
Tefhim-ul Kuran = Suçlu günahkârları da, susamışlar olarak cehenneme süreceğiz.
Ümit Şimşek = Mücrimleri de susuz halde Cehenneme süreriz.
Yaşar Nuri Öztürk = Suçluları da susuz ve yaya olarak cehenneme sevk ederiz.
İskender Ali Mihr = Ve mücrimleri (suçluları), susamış olarak cehenneme sevkedeceğiz.
İlyas Yorulmaz = Günahkarları da suya götürülen sürüler gibi cehenneme sürükleriz.