مَن جَاء بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِّنْهَا وَمَن جَاء بِالسَّيِّئَةِ فَلَا يُجْزَى الَّذِينَ عَمِلُوا السَّيِّئَاتِ إِلَّا مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ ve men câe bis seyyieti fe lâ yuczellezîne amilûs seyyiâti illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
men | : kim |
câe | : geldi |
bi | : ile |
el haseneti | : hasene, iyilik, sevap |
fe | : artık, o zaman |
lehu | : onun için |
hayrun | : daha hayırlı |
min-hâ | : ondan |
ve men | : ve kim |
câe | : geldi |
bi es seyyieti | : seyyiat, kötülük ile |
fe lâ yuczâ | : cezalandırılmazlar |
ellezîne | : onlar |
amilû | : yaptılar |
es seyyiâti | : kötülük |
illâ | : ancak, den başka |
mâ kânû | : olmadılar |
ya’melûne | : yaparlar, yapıyorlar |
Diyanet İşleri = Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Kim bir iyilikle gelirse ona, yaptığından daha hayırlı mükâfat var ve kim, bir kötülükle gelirse o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıklarının karşılığı neyse onunla cezâlandırılır.
Abdullah Parlıyan = Kim ki, Allah'ın huzuruna iyilik yaparak çıkarsa, daha iyisini, daha üstününü bulacaktır. Ve her kim ki, kötülük yaparak çıkarsa bilsin ki, kötülük yapanlar, yalnızca yaptıklarının karşılığını görecekler.
Adem Uğur = Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Ahmed Hulusi = Kim güzellikleriyle (açığa çıkardığı Esmâ kemâlâtıyla) gelirse, onun için ondan daha hayırlısı vardır. . . Kim de kötülük ile (kendini toprak olacak beden kabullenerek yaşamanın getirisi olan davranışlarla) gelirse, yaptığı kötülüklerin sonuçlarından başka bir şeyle karşılaşmaz!
Ahmet Tekin = Kimler işlediği iyi amellerle Allah’ın huzuruna gelirse, onlara daha iyisi verilir. Kimler de işledikleri kötü amellerle gelirse, kötülük yapanlar, ancak işlemeye devam ettikleri ameller kadarıyla cezalandırılacaklar.
Ahmet Varol = Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse (bilsin ki) kötülükleri işleyenler yaptıklarından başkasıyla cezalandırılmazlar.
Ali Bulaç = Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için daha hayırlısı vardır; kim bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar, yalnızca yaptıklarıyla karşılık görürler.
Ali Fikri Yavuz = Kim hasene (salih amel) ile gelirse, ona, ondan daha hayırlısı (bir mükâfat) vardır. Kim de günahla gelirse, artık o kötülükleri yapanlar ancak yaptıklarıyla cezalanır, (cezaları kötülükleri kadar olur).
Ali Ünal = (Âhiret’e) kim güzel işler ve iyiliklerle gelirse, onun için yaptıklarından çok daha güzel, çok daha hayırlı bir mükâfat vardır; ama kim de kötülüklerle gelirse, kötülük işleyenler ancak işledikleri kadar karşılık görürler.
Bayraktar Bayraklı = Kim iyilik getirirse, ona bundan daha üstünü vardır. Kim de kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Bekir Sadak = Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kotuluk getirirse, o kutulukleri isleyenler, ancak yaptiklari kadar ceza gorurler.
Celal Yıldırım = Kim iyilikle gelirse, ona daha hayırlısı vardır. Kim de kötülükle gelirse, kötülük işleyenler ancak işlediklerine denk ceza görürler.
Cemal Külünkoğlu = Kim ki (Allah'ın huzuruna) iyilik yaparak çıkarsa, daha iyisini, daha üstününü bulacaktır. Ve kim ki kötülük yaparak çıkarsa, (bilsin ki,) kötülük yapanlar yalnızca yaptıklarının karşılığını göreceklerdir.
Diyanet İşleri (eski) = Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Diyanet Vakfi = Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Edip Yüksel = Kim iyilikle gelirse kendisine ondan daha iyisi verilecektir. Kim kötülük ile gelirse, o kötülükleri işleyenlere ancak yaptıkları kadar bir karşılık verilecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır = Her kim hasene ile gelirse o vakıt ona ondan daha hayırlısı var, her kim de seyyie ile gelirse seyyiat yapanlar hep yaptıklariyle cezalanırlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Her kim bir iyilikle gelirse, o vakit ona ondan daha hayırlısı var; kim bir kötülükle gelirse, kötülük yapanlar, sadece yaptıklarıyla cezalanırlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha üstün karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Gültekin Onan = Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için daha hayırlısı vardır; kim bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar, yalnızca yaptıklarıyla karşılık görürler.
Harun Yıldırım = Kim bir iyilik getirirse ona bundan daha hayırlı karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Hasan Basri Çantay = Kim iyi (haal) ile gelirse onun için bundan daha hayırlısı vardır. Kim de kötü (haal) ile gelirse o kötülükleri işleyenler yapmış olduklarından başkasıyle cezalandırılmaz(lar).
Hayrat Neşriyat = Kim iyilikle gelirse, artık ona ondan daha hayırlısı vardır. Kim de kötülükle gelirse, kötülükleri yapanlar, artık ancak yapmakta olduklarıyla cezâlandırılırlar.
İbni Kesir = Kim, bir iyilikle gelirse; ona, daha hayırlısı verilir. Kim de bir kötülükle gelirse; o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Kadri Çelik = Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için ondan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar yalnızca yapmakta olduklarıyla karşılık görürler.
Muhammed Esed = Kim ki (Allah'ın huzuruna) iyilik yaparak çıkarsa, daha iyisini, daha üstününü bulacaktır. Ve kim ki kötülük yaparak çıkarsa, (bilsin ki,) kötülük yapanlar yalnızca yaptıklarının karşılığını görecekler.
Mustafa İslamoğlu = Kim huzura iyiliklerle çıkarsa, işte ona getirdiğinden daha hayırlısı vardır. Kim de huzura kötülüklerle çıkarsa, işte kötülük yapan o kimseler sadece yaptıklarının karşılığını görecekler.
Ömer Nasuhi Bilmen = Her kim güzellik ile gelirse onun için ondan daha hayırlısı vardır. Her kim de kötülük ile gelirse artık o kötülük yapanlar da başkasıyla değil, ancak o yaptıkları ile cezalandırılırlar.
Ömer Öngüt = Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha üstün karşılık vardır. Kim bir kötülük getirirse, ancak yaptıkları kadar ceza görürler.
Şaban Piriş = Kim iyilik getirirse, ona daha hayırlısı vardır. Kim de kötülük getirirse, o kötülükleri işleyenler, ancak yaptıklarının cezasını görürler.
Sadık Türkmen = Kim iyilik ile gelirse ona ondan daha hayırlısı vardır. Kim de kötülük ile gelirse kötülükleri yapan kimseler, yapmış olduklarından başkası ile cezalandırılmaz!
Seyyid Kutub = Kim bir iyilik getirirse, ona ondan daha güzeli vardır. Kim kötülük getirirse, kötülükleri yapanlar, ancak yaptıkları kötülük kadar cezalandırılırlar.
Suat Yıldırım = Kim iyilik yaparsa, âhirette ondan çok daha iyi bir karşılık görür. Kim kötülük işlerse, bilesiniz ki kötülük işleyenler ancak yaptıkları kötülük kadar ceza görürler.
Süleyman Ateş = Kim bir iyilik getirirse ona ondan daha güzeli vardır. Kim kötülük getirirse, kötülükleri yapanlar, ancak yaptıkları (kötülük) kadar cezâlanırlar.
Tefhim-ul Kuran = Kim bir iyilikle gelirse, artık onun için ondan daha hayırlısı vardır; kim de bir kötülükle gelirse, artık kötülükleri yapanlar, yalnızca yapmakta olduklarıyla karşılık görürler.
Ümit Şimşek = Kim huzurumuza iyilikle gelirse, onun için bundan daha hayırlısı vardır. Kim de huzurumuza kötülükle gelirse, kötülük işleyenler ancak yaptıklarının cezasını görürler.
Yaşar Nuri Öztürk = İyilik/güzellik getirene ondan daha hayırlısı var. Kötülük getirenlere gelince, kötülükleri yapanlar yapmış olduklarından fazlasıyla cezalandırılmayacaklardır.
İskender Ali Mihr = Kim hasenat ile (pozitif dereceler ile) gelirse o taktirde ona, ondan daha hayırlısı vardır. Ve kim seyyiat ile (negatif dereceler ile) gelirse, işte o zaman kötü amel yapanlar "yaptıklarından başkası (fazlası) ile cezalandırılmazlar. (Derecat kaybedenlerin cezası kazandıkları dereceler kaybettikleri derecelerden çıkarıldıktan sonra kalan dereceler kadardır.)
İlyas Yorulmaz = Kim bir iyilikle gelirse, onun için daha hayırlısı vardır. Kimde bir kötülük yaparak gelmişse, artık kötülük yapanlara, yaptığı kötülün karşılığı ile cezalandırmak vardır.