أَلَمْ تَرَ أَنَّا أَرْسَلْنَا الشَّيَاطِينَ عَلَى الْكَافِرِينَ تَؤُزُّهُمْ أَزًّا
E lem tera ennâ erselnâş şeyâtîne alâl kâfirîne teuzzuhum ezzâ(ezzen).
e lem tere | : görmedin mi |
ennâ | : nasıl |
erselna | : biz gönderdik |
eş şeyâtîne | : şeytanlar |
alâ el kâfirîne | : kâfirlerin üzerine |
teuzzu-hum | : onları kışkırtıyorlar |
ezzen | : tahrik ederek |
Diyanet İşleri = Kâfirlerin başına, onları durmadan (günaha ve azgınlığa) tahrik eden şeytanları gönderdiğimizi görmedin mi?
Abdulbaki Gölpınarlı = Görmez misin, biz kâfirlere, onları boyuna taciz edecek Şeytanlar gönderdik.
Abdullah Parlıyan = Görmüyor musun biz, bizden gelen gerçekleri örtbas edenlerin üzerine, kendilerini iyice günaha teşvik edip sevkeden şeytanları gönderdik?
Adem Uğur = (Resûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankârlığa) sevkeden şeytanları gönderdik.
Ahmed Hulusi = Görmedin mi biz şeytanları, hakikat bilgisini inkâr edenler üzerine irsâl ettik de onları (vehimlerini tahrik ederek) oynatıp duruyorlar.
Ahmet Tekin = Bizim, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlerin üzerine, kendilerini alabildiğince isyankârlığa sevkeden şeytanları, şeytan tıynetli ahlâksız azgınları, şeytanî güçleri musallat ettiğimizi görmüyor musun?
Ahmet Varol = Bizim kâfirlere kendilerini kışkırtıp duran şeytanlar gönderdiğimizi görmedin mi?
Ali Bulaç = Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.
Ali Fikri Yavuz = Görmedin mi, biz, Şeytanları o kâfirler üzerine musallat ettik. Onları günaha teşvik edip duruyorlar.
Ali Ünal = Görmedin mi? Biz şeytanları inkârcılara gönderdik, onları oynatıp kışkırtıyorlar.
Bayraktar Bayraklı = Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine kendilerini isyankârlığa sevk eden şeytanları gönderdik.
Bekir Sadak = Kafirlerin uzerine onlari kiskirtan seytanlar gonderdigimizi bilmiyor musun?
Celal Yıldırım = Kâfirlerin üzerine onları sürükleyip canlarını sıkan şeytanları gönderdiğimizi görmedin mi?
Cemal Külünkoğlu = Görmüyor musun ki biz inkârcılara (kötü niyet ve eylemlerinden dolayı) şeytanları musallat ediyoruz, (günaha ve azgınlığa teşvik ederek) onları oynatıp duruyorlar.
Diyanet İşleri (eski) = Kafirlerin üzerine onları kışkırtan şeytanlar gönderdiğimizi bilmiyor musun?
Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankârlığa) sevkeden şeytanları gönderdik.
Edip Yüksel = İnkarcıların üzerlerine şeytanları yolladığımızı görmez misin? Onları kışkırtıp duruyorlar.
Elmalılı Hamdi Yazır = Görmedin mi biz o Şeytanları o kâfirlerin üzerine salmışız onları kaynatıp oynatıp kıvrandırıyorlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Görmedin mi, Biz şeytanları o kafirlerin üzerine salmışız; onları kaynatıp oynatıp kıvrandırıyorlar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Görmedin mi? Biz şeytanları o kâfirler üzerine musallat ettik. Onları (günaha) kışkırtıp duruyorlar.
Gültekin Onan = Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.
Harun Yıldırım = Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankârlığa) sevkeden şeytanları gönderdik.
Hasan Basri Çantay = Görmedin mi biz kâfirlerin başına, kendilerini alabildiğine (günaha tahrik ve) tehyîc eden, şeytanları gönderdik.
Hayrat Neşriyat = Görmedin mi, şübhesiz ki biz, şeytanları kâfirlerin üzerine gönderdik; onları(vesveseleriyle teşvîk ederek) sürekli tahrîk ediyorlar
İbni Kesir = Bilmiyor musun ki; kafirlerin üzerine, onları kışkırtan şeytanlar gönderdik.
Kadri Çelik = Şeytanları, kâfirlerin üzerine kışkırtıcı olarak saldığımızı görmedin mi?
Muhammed Esed = Hakkı inkar edenlerin üzerine, onları güçlü dürtülerle (günah işlemeye) kışkırtsınlar diye her türden şeytani güçleri saldığımızı bilmiyor musun?
Mustafa İslamoğlu = (Ey insan!) Küfrü tabiat haline getirenlerin üzerine, (içgüdülerini) kışkırttıkça kışkırtan şeytanları musallat ettiğimizi görmez misin?
Ömer Nasuhi Bilmen = Görmedin mi, Biz şeytanları kâfirler üzerine musallat kıldık, onları vesveseleriyle tehyic edip duruyorlar.
Ömer Öngüt = Görmedin mi? Biz şeytanları kâfirlerin üzerine salarız da, onları kışkırttıkça kışkırtırlar.
Şaban Piriş = Şeytanları kafirlerin üzerine gönderdiğimizi ve onları kışkırttıklarını görmüyor musun?!
Sadık Türkmen = Görmedin mi? Biz şeytanları inkârcılara gönderdik, onları oynatıp kışkırtıyorlar.
Seyyid Kutub = Şeytanları, kâfirlerin üzerine kışkırtıcı olarak saldığımızı görmedin mi?
Suat Yıldırım = Görmüyor musun ki Biz kâfirlere şeytanları musallat ediyoruz, onları oynatıp duruyorlar.
Süleyman Ateş = Görmedin mi biz kâfirlere şeytânları gönderdik, onları oynatıp duruyorlar.
Tefhim-ul Kuran = Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, küfre sapanların üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.
Ümit Şimşek = Görmedin mi? Biz şeytanları kâfirlere musallat etmişiz; onları kışkırtıp duruyorlar.
Yaşar Nuri Öztürk = Görmedin mi biz, şeytanları inkârcıların üzerine salmışız da onları oynatıp kıvırttırıyorlar.
İskender Ali Mihr = Onları, kışkırttıkça kışkırtan (tahrik eden) şeytanları, kâfirlerin üzerine nasıl gönderdiğimizi görmüyor musun?
İlyas Yorulmaz = Şeytanları, inkar edenlere gönderdiğimizi görmüyor musun? Şeytan onların yoldan çıkmalarını bütün gücüyle teşvik ediyor.