تَرَى كَثِيرًا مِّنْهُمْ يَتَوَلَّوْنَ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَبِئْسَ مَا قَدَّمَتْ لَهُمْ أَنفُسُهُمْ أَن سَخِطَ اللّهُ عَلَيْهِمْ وَفِي الْعَذَابِ هُمْ خَالِدُونَ
Terâ kesîran minhum yetevellevnellezîne keferû le bi’se mâ kaddemet lehum enfusuhum en sehıtallâhu aleyhim ve fîl azâbi hum hâlidûn(hâlidûne).
terâ | : görürsün |
kesîran(kesîren) min-hum | : onlardan bir çoğunu |
yetevellevne | : dönerler, dostluk ederler |
ellezîne keferû | : kâfir olanlar |
lebi’se mâ | : ne kötü şey |
kaddemet lehum | : onlar için, kendileri için taktim etti |
enfusu-hum | : nefislerinin |
en sehıte allâhu | : Allâh’ın (cc.) öfkelenmesi, gazab etmesi, kızması |
aleyhim | : onlara |
ve fî el azâbi | : ve azap içinde |
hum | : onlar |
hâlidûne | : devamlı kalacak olanlar |
Diyanet İşleri = Onlardan birçoğunun inkâr edenleri dost edindiklerini görürsün. Andolsun ki kendileri için önceden (ahirete) gönderdikleri şey; Allah’ın onlara gazap etmesi ne kötüdür! Onlar azap içinde ebedî kalıcıdırlar.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onların çoğunu görürsün ki kâfirlere dostluk ederler. Ne de kötüdür nefislerinin, onlara hazırlayıp sunduğu şey; Allah'ın gazabına uğrayacaklardır ve azâp içinde ebedî olarak kalacaklardır.
Abdullah Parlıyan = Ve şimdi onlardan bir çoğunun, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenlerle dost olduklarını görebilirsin. Benliklerinin onlar için önceden hazırladığı şey ne kadar kötüdür ki, Allah onlara gazap etmiştir ve onlar azapta ebedi kalacaklardır.
Adem Uğur = Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahiret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazabetmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!
Ahmed Hulusi = Onlardan birçoğunun, hakikat bilgisini inkâr edenleri velî edindiklerini görürsün. . . Benliklerinin kendileri için hazırladığı gelecek ne kötüdür! Allâh onlara gazap etmiştir! Azapta ebedî kalacaklardır.
Ahmet Tekin = Onlardan çoğunu, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar edenlerle, kâfirlerle dostluk ederlerken, ittifaklar kurarlarken, işlerinin idaresini onların ellerine bırakırlarken görürsün. Nefislerinin, kendileri için âhirete hazırladığı şey, ne kötüdür. Allah onlara gazap etmiştir. O azab içinde onlar ebedî kalırlar.
Ahmet Varol = Onların çoğunun inkar edenleri kendilerine dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendileri için önceden göndermiş oldukları ne kadar da kötüdür. (Bu yüzden) Allah onlara kızmıştır ve azabın içinde sonsuza kadar kalacaklardır.
Ali Bulaç = Onlardan çoğunun inkâra sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün. Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne kötüdür. Allah onlara gazablandı ve onlar azabda ebedi kalacaklardır.
Ali Fikri Yavuz = Ehl-i Kitabdan çoğunu görürsün ki, müminlere olan kinlerinden ötürü, müşriklere (Mekke kâfirlerine) dostluk ederler. Elbette nefislerinin kendileri için, âhiret hesabına, ileri sürdüğü şeyler ne kötü! Allah, onlara gazâb etti ve onlar azâb içerisinde devamlı olarak kalıcıdırlar.
Ali Ünal = Onlardan pek çoğunun, (mü’minleri değil de) küfredenleri kendilerine yakın dost ve müttefik edindiklerini görürsün. Öz nefislerinin bizzat kendileri için (gelecek hayatları ve âhiretleri adına) işleyip gönderdikleri ve Allah’ın cezasını üzerlerine çekecek olan bu davranışları ne de kötü! Ve onlar, azapta sonsuzca kalacaklardır.
Bayraktar Bayraklı = Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için önceden hazırladığı şey ne kötüdür! Allah onlara gazap etmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar.
Bekir Sadak = Cogunun inkar edenleri dost edindiklerini gorursun. Nefislerinin onlerine surdugu ne kotudur! Allah onlara gazabetmistir, onlar azabta temellidirler.
Celal Yıldırım = Onlardan çoğunun (Allah'ı) inkâr edenleri dost edindiklerini görürsün. Nefslerinin kendilerinden yana öne sürdüğü şey ne fena! Allah onlara hışmetmiştir ve onlar azâb içinde devamlı kalıcılardır.
Cemal Külünkoğlu = Onlardan birçoğunun inkâr edenleri dost edindiklerini görürsün. İhtiraslarının onları sürüklediği şey (öyle) kötüdür (ki) Allah onlara gazap etmiştir ve onlar azap içinde yaşayacaklardır.
Diyanet İşleri (eski) = Çoğunun inkar edenleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin önlerine sürdüğü ne kötüdür! Allah onlara gazabetmiştir, onlar azabta temellidirler.
Diyanet Vakfi = Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahiret hayatları için) önceden hazırladığı şey ne kötüdür: Allah onlara gazabetmiştir ve onlar azap içinde devamlı kalıcıdırlar!
Edip Yüksel = Çoklarının inkarcılarla dost olduğunu görürsün. Nefislerinin kendileri için gönderdiği şey ne kötü. ALLAH onlara gazap etmiştir; azapta sürekli kalacaklar.
Elmalılı Hamdi Yazır = onlardan bir çoğunu görürsün ki Allahı tanımayanlara yardaklık ederler, elbette nefislerinin kendileri için takdim ettiği hediyye ne çirkin: Allah onlara gadab etti ve azabda muhalleddir onlar
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onlardan birçoğunun Allah'ı tanımayanlara yardakçılık ettiklerini görürsün. Elbette ki, onların kendileri için takdim ettiği hediye ne çirkin! Allah onlara gazap etmiştir ve sonsuza kadar azapta kalacaklardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlardan birçoğunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendilerine sunduğu şey ne kadar kötüdür! Allah onlara gazabetmiştir. Onlar ebedî olarak azap içinde kalacaklardır.
Gültekin Onan = Onlardan çoğunun kafirlerle dostluklar kurduklarını görürsün. Kendileri için nefslerinin takdim ettiği şey ne kötüdür. Tanrı onlara gazablandı ve onlar azabda ebedi kalacaklardır.
Harun Yıldırım = Onların pek çoğunun kâfirleri veli edindiklerini görürsün. Andolsun ki nefislerinin kendileri için sunduğu şey ne kötüdür ki Allah onlara gazab etmiştir ve onlar azapta sürekli kalıcıdırlar.
Hasan Basri Çantay = İçlerinden bir çoğunu görürsün ki (peygambere, müminlere olan buğuzlarından dolayı) kâfirlere dostluk ederler. Nefislerinin kendileri için (ahretleri hesabına) öne sürdüğü (o kötü haberler), andolsun, ne çirkin şeylerdir. (Çünkü onların kazancı) Allahın kendilerine gazab etmesi ve onların o azâb içinde ebedi kalıcı olmalarıdır.
Hayrat Neşriyat = Onlardan birçoğunun, (sana ve mü’minlere olan kızgınlıklarından do layı) inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün.Nefislerinin kendileri için takdîm ettiği (amel) ne kötüdür ki (bu amelleri yüzünden), Allah onlara gazab etmiştir ve onlar, o azâb içinde ebedî olarak kalıcıdırlar.
İbni Kesir = Görürsün ki; onlardan çoğu, küfredenleri dost edinmektedirler. Nefislerinin kendileri için öne sürdüğü, ne kötüdür. Allah onlara gazab etmiştir ve azabta ebedi kalıcıdırlar.
Kadri Çelik = Çoğunun, kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin önlerine sürdüğü şey pek de kötüdür! Allah onlara gazap etmiştir, onlar azapta temelli kalıcılardır.
Muhammed Esed = (Ve şimdi) onların bir çoğunun hakikati inkar edenlerle dost olduklarını görebilirsin! İhtiraslarının onları sürüklediği şey (öyle) kötüdür (ki) Allah onlara gazap etmiştir; ve onlar azap içinde yaşayacaklardır.
Mustafa İslamoğlu = Onlardan bir çoğunu küfre saplananlarla sarmaş-dolaş görürsün. Ayartıcı benliklerin kendilerine telkin ettiği şey öylesine kötüdür ki, Allah'ın hışmına uğramışlardır; ve onlar azaba mahkum olacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlardan birçoklarını görürsün ki, kâfir olanlara dostlukta bulunurlar. Andolsun ki, onlar için nefislerinin takdim ettiği şeyler ne kadar kötüdür. Allah Teâlâ onlara gazap etmiştir ve onlar azab içinde ebedî kalacak kimselerdir.
Ömer Öngüt = Onlardan bir çoğunu, kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Nefislerinin kendileri için öne sürdüğü şey ne kötüdür! Allah onlara gazap etmiştir ve onlar azap içinde ebedî kalacaklardır.
Şaban Piriş = Çoğunun, küfredenleri veli edindiklerini görürsün. Nefislerinin takdim ettikleri ne kötüdür ki Allah, onlara gazap etmiş ve onlar azapta ebedidirler.
Sadık Türkmen = Onlardan birçoğunun, inkâr edenleri dost edindiklerini görüyorsun. Andolsun ki, kendileri için, önceden (ahirete) gönderdikleri amelleri/işleri dolayısıyla; Allah’ın onlara gazap etmesi ne kötüdür! Onlar azap içinde sonsuz kalıcıdırlar.
Seyyid Kutub = Onların çoğunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. Bu davranışları kendilerine, Allah'ın gazabına uğramalarından ve sürekli azaba çarpılmalarından ibaret ne kadar kötü bir gelecek hazırlanmıştır.
Suat Yıldırım = Onlardan çoğunun kâfirleri velî edindiklerini görürsün. Bu iş -ki onu bizzat kendileri yapmış ve üzerlerine Allah’ın hışmını çekmişlerdir- ne kötü bir davranıştır! Onlar cehennem azabında devamlı kalacaklardır.
Süleyman Ateş = Onlardan çoğunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Gerçekten nefislerinin, kendileri için yapıp gönderdiği ne kötüdür (ki o yüzden) Allâh onlara gazabetmiştir ve azâbda sürekli kalacaklardır.
Tefhim-ul Kuran = Onlardan çoğunun küfre sapanlarla dostluklar kurduklarını görürsün. Kendileri için nefislerinin takdim ettiği şey ne kötüdür. Allah onlara gazablandı ve onlar azabda ebedi kalacaklardır.
Ümit Şimşek = Onlardan birçoğunun kâfirleri veli edindiklerini görürsün. Kendi elleriyle Allah'ın gazabını davet etmeleri ne kötü birşeydir! Onlar azapta sürekli kalacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlardan birçoğunun, küfre sapanlarla dostluk kurduklarını görürsün. Öz benliklerinin onlar için hazırlayıp sunduğu şey gerçekten çok kötü! Allah, üzerlerine gazap indirmiştir. Azap içinde de onlar sürekli kalacaklardır.
İskender Ali Mihr = Onlardan bir çoğunun kâfirlere döndüğünü (dost olduğunu) görürsün. Nefislerinin, onlar için takdim ettiği ise "Allah’ın onlara öfkelenmesi" ki ne kötü şey. Ve onlar azâp içinde devamlı kalacak olanlardır.
İlyas Yorulmaz = Onlardan pek çoğunun, doğruları inkar edenlerle işbirliği içinde olduklarını görürsün. Arzularının onları sürüklediği ve bu yolla kazandıklarından dolayı, Allah’ın onlara azap etmesi ne kötü şey. Ayrıca onlar, (ahiret gününde) sürekli olmak üzere azabın içinde kalacaklardır.