كَانُواْ لاَ يَتَنَاهَوْنَ عَن مُّنكَرٍ فَعَلُوهُ لَبِئْسَ مَا كَانُواْ يَفْعَلُونَ
Kânû lâ yetenâhevne an munkerin fealûhu lebi’se mâ kânû yef’alûn(yef’alûne).
kânû | : oldular, idiler |
lâ yetenâhevne | : nehyetmezler, mani olmazlar, vazgeçirmezler |
an munkerin | : kötülüklerden |
fealû-hu | : onu yapıyorlar |
lebi’se mâ | : ne kötü şey |
kânû | : oldular |
yef’alûne | : yapıyorlar |
Diyanet İşleri = İşledikleri herhangi bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları ne kötüydü!
Abdulbaki Gölpınarlı = İşledikleri kötülükten, birbirlerini menetmezlerdi. Gerçekten de yaptıkları iş, ne de kötüydü.
Abdullah Parlıyan = Onlar birbirlerini işledikleri kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmadılar. Yaptıkları şey gerçekten ne kötü idi.
Adem Uğur = Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!
Ahmed Hulusi = Yaptıkları herhangi bir çirkin davranıştan birbirlerini vazgeçirmezlerdi. Yaptıkları ne kötü idi!
Ahmet Tekin = Onlar, şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü’minlerin icrasında hayır görmediği şeylerden, bunların savunuculuğundan, sözcülüğünden birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlar, önleyici tedbirler almazlar, kamu düzeni ve güvenliği ile ilgilenmezler, bütün kötülükleri kasıtlı olarak yapmaya devam ederlerdi. Andolsun, sergilemeye devam ettikleri davranışlar ne kötüdür.
Ahmet Varol = Onlar işledikleri bir kötülükten birbirlerini alıkoymaya çalışmıyorlardı. Yaptıkları ne kadar da kötüydü!
Ali Bulaç = Yapmakta oldukları münker (çirkin iş)lerden birbirlerini sakındırmıyorlardı. Yapmakta oldukları şey ne kötü idi!
Ali Fikri Yavuz = Onlar, birbirlerini, yaptıkları fenâlıktan alıkomazlardı. Gerçekten ne kötü iş yapıyorlardı!
Ali Ünal = Hangi türde çirkin bir fiili işlemeye dursalar, bundan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlar, bilakis onu işlerlerdi. Ne de kötüydü yapıp durdukları bu şey!
Bayraktar Bayraklı = Onlar, işledikleri kötülükten birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun, yaptıkları ne kötüdür!
Bekir Sadak = Birbirlerinin yaptiklari fenaliklara mani olmuyorlardi. Yapmakta olduklari ne kotu idi!
Celal Yıldırım = Öyle ki, yaptıkları kötülükten birbirlerini men'etmiyorlardı. Yapageldikleri şey ne de kötü !
Cemal Külünkoğlu = Onlar işledikleri kötülüklerden birbirlerini sakındırmazlardı. Ne kadar kötü şeydi yaptıkları!
Diyanet İşleri (eski) = Birbirlerinin yaptıkları fenalıklara mani olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi!
Diyanet Vakfi = Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!
Edip Yüksel = Yaptıkları kötülükler konusunda birbirlerini uyarmıyorlardı. Yaptıkları ne kötü idi.
Elmalılı Hamdi Yazır = işledikleri bir münkerden vaz geçmezlerdi, filhakıka ne fena yapıyorlardı
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İşledikleri bir kötülükten birbirlerini vazgeçirmezlerdi. Gerçekten ne kötü iş yapıyorlardı!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onlar, yaptıkları kötülüklerden vazgeçmiyorlardı. Yaptıkları şey ne kötü idi.
Gültekin Onan = Yapmakta oldukları münkerden (kötülüklerden) birbirlerini sakındırmıyorlardı. Yapmakta oldukları şey ne kötü idi.
Harun Yıldırım = Onlar birbirlerini yaptıkları kötülükten vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları şey gerçekten ne kötüydü.
Hasan Basri Çantay = Onlar işledikleri her hangi fenâlıkdan birbirini vazgeçirmiye çalışmazlardı. Hakıykat, yapmakda devam etdikleri (o hal) ne kötü idi!..
Hayrat Neşriyat = O yaptıkları kötülükten birbirlerini men' etmezlerdi. Yapmakta oldukları şey hakikaten ne kötü idi!
İbni Kesir = Birbirlerinin yaptıkları fenalıklara engel olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi.
Kadri Çelik = Onlar, işledikleri kötülükten, birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları pek de kötü idi!
Muhammed Esed = Onlar birbirlerini yaptıkları iğrenç şeylerden vazgeçirmeye çalışmadılar: yaptıkları şey gerçekten ne kötü idi!
Mustafa İslamoğlu = Onlar birbirlerini, yapageldikleri kötülüklerden caydırmaya çalışmıyorlardı; gerçekten bu yaptıkları ne fena şeydi.
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlar yapmış oldukları fenalıktan birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Filhakika onların yaptıkları ne kadar kötü idi.
Ömer Öngüt = Onlar birbirlerini yaptıkları kötülüklerden vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapageldikleri şey ne kötü idi!
Şaban Piriş = Birbirlerinin yaptıkları kötülüklere mani olmuyorlardı. Yapmakta oldukları ne kötü idi.
Sadık Türkmen = Işledikleri herhangi bir kötülükten, birbirlerini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları ne kötüydü!
Seyyid Kutub = Onlar işledikleri kötülüklerden birbirlerini sakındırmazlardı. Ne kadar kötü şeydi yaptıkları!
Suat Yıldırım = Onlar kötülük yaptıkları zaman, birbirlerini kötülükten vazgeçirmeye çalışmazlardı. Ne çirkin davranıştı bu tutumları!
Süleyman Ateş = Yaptıkları kötülükten vazgeçmiyorlardı. Ne kötü işler yapıyorlardı!
Tefhim-ul Kuran = Yapmakta oldukları münker (çirkin iş) lerden birbirlerini sakındırmıyorlardı. Yapmakta oldukları şey ne kötü idi!.
Ümit Şimşek = Onlar kötülük işlediklerinde birbirlerini bundan alıkoymazlardı. Ne kötü birşeydi işleyip durdukları!
Yaşar Nuri Öztürk = İşledikleri kötülükten birbirlerini sakındırmıyorlardı. Ne kötü şeydi yapmayı sürdürdükleri!
İskender Ali Mihr = Yaptıkları kötülüklerden birbirlerini vazgeçirmeye (mani olmaya) çalışmıyorlardı. Yaptıkları şey ne kötü...
İlyas Yorulmaz = Allah’ın koyduğu haramlardan, birbirlerini ikaz yoluyla uzaklaştırmadıkları gibi, birde yasaklanan şeyleri yaptılar. Yaptıkları şey ne kadar kötü.