قَالَ فَاخْرُجْ مِنْهَا فَإِنَّكَ رَجِيمٌ
Kâle fahruc minhâ fe inneke racîm(racîmun).
Diyanet İşleri = Allah, şöyle dedi: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Çık git buradan hemen demişti, gerçekten de taşlanmışsın sen.
Abdullah Parlıyan = Allah: “Öyleyse” dedi. “Çık o cennetten, çünkü sen gözden düşmüş, kovulmuş birisin.
Adem Uğur = Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin.
Ahmed Hulusi = (Allâh) buyurdu: "Çık oradan; çünkü sen racîmsin (hakikatinden uzak düşmüşsün)!"
Ahmet Tekin = Allah: 'Hemen çık oradan. Sen kovuldun' buyurdu.
Ahmet Varol = (Allah) dedi ki: 'Öyleyse çık oradan, sen artık kovulmuş birisin.
Ali Bulaç = (Allah) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."
Ali Fikri Yavuz = (Allah) buyurdu ki: “Hemen çık oradan (cennetten). Çünkü sen (benim rahmetimden) koğulmuşsun;
Ali Ünal = Allah, “Çık oradan!” buyurdu. “Sen, artık huzurumdan ve rahmetimden kovulmuş birisin!
Bayraktar Bayraklı = Allah, “Çık oradan, sen kovuldun.”
Bekir Sadak = (77-78) Allah: «Defol oradan, sen artik kovulmus birisin. Din gunune kadar lanetim senin uzerinedir» dedi.
Celal Yıldırım = Allah: Çık oradan, çünkü şüphesiz sen kovulmuşun birisin.
Cemal Külünkoğlu = Allah, şöyle buyurdu: “Öyle ise çık oradan (cennetten), çünkü sen kovuldun artık!”
Diyanet İşleri (eski) = (77-78) Allah: 'Defol oradan, sen artık kovulmuş birisin. Din (kıyamet/ceza) gününe kadar lanetim senin üzerinedir' dedi.
Diyanet Vakfi = (77-78) Allah: Çık oradan (cennetten)! Sen artık kovulmuş birisin, ceza gününe kadar lânetim senin üzerindedir! buyurdu.
Edip Yüksel = 'Çık oradan,' dedi, 'Sen kovuldun.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Buyurdu ki: hemen çık oradan çünkü artık sen matrud (racîm) sin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = (Allah): «Hemen çık oradan, çünkü artık sen kovuldun.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Allah: «Hemen çık oradan, artık sen kovuldun.»
Gültekin Onan = (Tanrı) Dedi ki: "Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın."
Harun Yıldırım = Allah: Çık oradan! Sen artık kovulmuş birisin.
Hasan Basri Çantay = Buyurdu: «Hemen buradan çık. Zîrâ artık sen taşlanan (rahmet-i ilâhiyyeden koğulan bir mel'un) sun».
Hayrat Neşriyat = (Allah) buyurdu ki: 'Haydi oradan (o Cennetten) çık; artık elbette sen kovulmuş birisin!'
İbni Kesir = Buyurdu ki: Çık oradan. Şüphesiz sen, artık kovulmuş birisin.
Kadri Çelik = (Allah) Dedi ki: “Öyleyse oradan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın.”
Muhammed Esed = (Allah) "Öyleyse" dedi, "bu (meleklik konumu)ndan çık git; çünkü sen artık gözden düşmüş/kovulmuş birisin.
Mustafa İslamoğlu = (Allah) "Öyleyse, çık git bu (yüce) makamdan" dedi, "çünkü sen kendi kendini aşağıladın!
Ömer Nasuhi Bilmen = (77-78) (Allah Teâlâ da) Buyurdu ki: «Hemen oradan çıkıver. Çünkü sen şüphe yok ki, koğulmuşsundur. Ve muhakkak ki, lânetim Kıyâmet gününe kadar senin üzerinedir.»
Ömer Öngüt = Allah dedi ki: "Defol oradan! Sen artık kovuldun. "
Şaban Piriş = -Oradan çık, dedi. Sen artık kovulmuş birisin.
Sadık Türkmen = (Allah) buyurdu ki: “Oradan çık! Kovuldun sen artık.
Seyyid Kutub = Allah: «Çık oradan sen artık kovulmuş birisin.
Suat Yıldırım = (77-78) Allah: "Defol oradan! Sen artık kovulmuş birisin. Lânetim de, hesap gününe kadar senin üstündedir."
Süleyman Ateş = Buyurdu ki: "Haydi çık oradan, sen kovuldun!"
Tefhim-ul Kuran = (Allah) Dedi ki: «Öyleyse ordan (cennetten) çık, artık sen kovulmuş bulunmaktasın.»
Ümit Şimşek = Allah 'Çık oradan,' buyurdu. 'Artık kovulmuş birisin.
Yaşar Nuri Öztürk = Buyurdu: "Hadi, çık oradan! Sen kovulmuş birisin."
İskender Ali Mihr = (Allahû Tealâ): "Haydi oradan (cennetten) çık! Artık muhakkak ki sen, kovulmuş olanlardansın." dedi.
İlyas Yorulmaz = Rabbi ona “Çık oradan. Sen kovuldun. ”