Önceki Ayet  
25. Sûre Furkân/77

 قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا

  Kul mâ ya’beu bikum rabbî lev lâ duâukum, fe kad kezzebtum fe sevfe yekûnu lizâmâ(lizâmen).

Kelime Karşılaştırma
kul : de, söyle
mâ ya’beu : değer vermez
bikum : size
rabbî : Rabbim
lev lâ : eğer olmasa
duâu-kum : sizin dualarınız
fe : fakat, oysa
kad : olmuştu
kezzebtum : siz yalanladınız
fe : fakat
sevfe yekûnu : olacak
lizâmen : elzem olan, kaçınılmaz olan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = De ki: Sizi îmana dâvet etmeseydi ne değeriniz olabilirdi Rabbimin katında; ama siz gerçekten de yalanladınız tebliğ edilenleri, artık azaplandırmak gerekmekte sizi.

 Abdullah Parlıyan = İnananlara de ki: Dua, yalvarma ve ibadetiniz olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi? Ve inkârcılara da de ki: Gerçek şu ki siz, Allah'ın mesajını yalan saydınız, artık bu yüzden azap size sarılacak, yakanızı bırakmayacaktır.

 Adem Uğur = (Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Size Resûl'ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!

 Ahmed Hulusi = De ki: "Eğer yönelişiniz olmazsa Rabbim size önem vermez! Gerçekten yalanladınız. . . Yakında kaçınılmaz sonucunu yaşayacaksınız!"

 Ahmet Tekin = 'Sizi kulluğa, ibadete ve duaya davet etmese; sizin kulluğunuz, ibadetiniz ve duanız olmasa, Rabbim sizinle ilgilenmez, sizi önemsemez ey insanlar! Ey inkâr edenler, siz tebliğ edilen Kurân’ı ve Rasulullah’ı yalanlarken, itaate yanaşmazken size de değer vermez. Bu sebeple dünyada ceza, âhirette azap yakanızı bırakmayacaktır.' diye ilan et.

 Ahmet Varol = De ki: 'Duanız olmasa Rabbim size bir değer vermez. Ancak yalanladınız; artık (sizin için azap) kaçınılmaz olacak.'

 Ali Bulaç = De ki: "Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır."

 Ali Fikri Yavuz = (Ey Rasûlüm, kâfirlere) de ki: “- Sizin ibadetiniz olmasa, Rabbim sizi ne yapacak (size ne kıymet verir?) Mademki (Allah’ı ve Rasûlünü) tekzibettiniz, o halde azab size çaresiz vacib olacaktır.”

 Ali Ünal = De ki: “Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer versin ki! (Ama ey inkârcılar!) Siz O’nun Mesajı’nı yalanladınız ve bunun günahı yakanızı bırakmayacaktır.”

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Eğer dualarınız olmasaydı Rabbim sizi ne yapardı? Fakat siz yalanladınız; bu yalanlamanız, yakanızı bırakmayacaktır.”[375]

 Bekir Sadak = De ki: «Ibadetiniz olmasa Rabbim size ne diye deger versin?» Ey inkarcilar! Yalanladiginiz icin, azap yakanizi birakmayacaktir. *

 Celal Yıldırım = De ki: Eğer duanız (ve ibâ detiniz) olmasa, Rabbim size ne diye değer versin. Siz (ey inkarcı sapıklar !) cidden (Hakk'ı) yalanladınız. Bunun cezası lüzumlu olup (sizi bırakmıyacaktır).

 Cemal Külünkoğlu = (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin ki! (Ey inkârcılar!) Sizler Allah'ın ayetlerini yalanladığınız için azap hiçbir zaman yakanızı bırakmayacaktır.”

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'İbadetiniz (duanız) olmasa Rabbim size ne diye değer versin?' Ey inkarcılar! Yalanladığınız için, azap yakanızı bırakmayacaktır.

 Diyanet Vakfi = (Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Size Resûl'ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!

 Edip Yüksel = De ki, 'Duanız olmasa Rabbimin yanında değeriniz yoktur. Yalanlarsanız sonucuna katlanacaksınız.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = De ki rabbım size ne kıymet verir duânız olmasa? Demek ki tekzib ettiler, o halde yarın ceza yapışacak

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = De ki: «Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?» Demek ki, yalanladılar! O halde yarın ceza (yakalarına) yapışacak!

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Resulüm!) De ki: «Rabbim size ne kıymet verir duanız olmasa? (Ey inkârcılar! Size bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; o halde azab yakanızı bırakmayacaktır!

 Gültekin Onan = De ki: "Sizin duanız olmasaydı rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır."

 Harun Yıldırım = (Resûlüm!) De ki: (Kulluk ve) yalvarmanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin? (Ey inkârcılar! Siz Resûl'ün bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; onun için azap yakanızı bırakmayacaktır!

 Hasan Basri Çantay = De ki: «(Şedâid zamanlarında kendisine) düâ ve (iltica) nız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? (Fakat madem ki) şimdi (Onu da, resulünü de) muhakkak suretde tekzîb etdiniz, O halde (bu tekzibinizden dolayı size artık) yakın bir azâb lâzım oluyor (demekdir)».

 Hayrat Neşriyat = (Ey Resûlüm!) De ki: 'Eğer duânız olmasa, Rabbim size ne diye ehemmiyet versin?' (Ey müşrikler!) Fakat (siz Resûlümü) gerçekten yalanladınız; öyle ise (azab)ileride (üzerinize) şart olacaktır.

 İbni Kesir = De ki: Duanız olmasaydı, Rabbım size değer verir miydi? Gerçekten yalanladınız. O halde azab yakanızı bırakmayacaktır.

 Kadri Çelik = De ki: “Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size itina gösterir miydi? Ama siz kesin bir şekilde yalanladınız; dolayısıyla bu yalanlamanız (bir azap olarak) hep sizinle olacaktır.”

 Muhammed Esed = (İnananlara) de ki: "Dua ve yönelişiniz O'na olan inancınız için değilse, Rabbim size niçin değer versin?" (Ve inkarcılara da de ki:) "Gerçek şu ki, siz (Allah'ın mesajını) yalanladınız: artık bu (günah) yakanızı bırakmayacaktır!"

 Mustafa İslamoğlu = (Müminlere) de ki: "Eğer duanız olmasaydı Rabbim size niçin değer verecekti ki?" (Kafirlere de ki:) "Sonuçta siz de yalanlamış bulunuyorsunuz: bundan böyle (inkarınız) sizin yakanızı asla bırakmayacak!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = De ki: «Sizin ibadetiniz olmayınca Rabbim size ne kıymet verir. Halbuki, siz tekzîp ettiniz, artık (bu tekzîpin cezası size) yakın bir zamanda ulaşacaktır.»

 Ömer Öngüt = De ki: “Duâ ve ilticanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? Yalanladığınızdan ötürü azap yakında yakanıza yapışacaktır. ”

 Şaban Piriş = De ki: -Sizin dua ve kulluğunuz olmazsa, Rabbim size ne diye değer versin? Siz onu yalan saydınız, yakında bunun cezasını göreceksiniz.

 Sadık Türkmen = (inananlara) de ki: “Duanız (kendinizi aciz görerek O’ndan istemeniz) olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?” (Ve de inkârcılara de ki:) “Gerçek şu ki, siz (Allah’ın mesajını/ayetlerini) yalanladınız: Artık bu (azap), kaçınılmaz olacaktır/yakanızı bırakmayacaktır!”

 Seyyid Kutub = De ki; «Eğer yalvarmanız, kulluğunuz olmasa Rabbim size ne değer versin? Sizler Allah'ın ayetlerini yalanladığınız için azap hiç yakanızı bırakmayacaktır.»

 Suat Yıldırım = De ki: "Duanız olmazsa Rabbim size ne diye değer versin ki? Ama siz, ey inkârcılar! Size bildirdiklerimi yalan saydınız, artık bu günahtan yakanızı kurtaramayacaksınız."

 Süleyman Ateş = De ki: "Du'ânız (ibâdetiniz) olmadıktan sonra Rabbim sizi ne yapsın? (Size haber verdiklerimi) yalanladınız. Bu yüzden cezâlandırılmanız gerekecektir."

 Tefhim-ul Kuran = De ki: «Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi? Fakat siz gerçekten yalanladınız; artık (bunun azabı da) kaçınılmaz olacaktır.»

 Ümit Şimşek = De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin? Fakat siz yalanladınız; bunun cezası da yakanıza yapışacaktır.

 Yaşar Nuri Öztürk = De ki: "Duanız/davetiniz yoksa, Rabbim sizi ne yapsın? Yalanladınız; bu yüzden azap kaçınılmaz olacaktır."

 İskender Ali Mihr = (Onlara): “Rabbim, dualarınız olmasa size değer vermez. Oysa siz yalanlamıştınız. Fakat (azap) kaçınılmaz olacak.” de.

 İlyas Yorulmaz = Dualarınız olmasaydı Rabbim size ne diye değer versin. Sonra (bu nimetleri) yalanladınız. (Her kes yalanladıklarından) Sorumlu olacak.