ذَلِكُم بِمَا كُنتُمْ تَفْرَحُونَ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَبِمَا كُنتُمْ تَمْرَحُونَ
Zâlikum bimâ kuntum tefrehûne fîl ardı bi gayril hakkı ve bimâ kuntum temrehûn(temrehûne).
Diyanet İşleri = Bütün bunlar, yeryüzünde haksız yere sevinç şımarıklığına düşmeniz, kasılıp kabarmanız yüzündendir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Bu da, yeryüzünde haksız yere sevinip övündüğünüzden ve ululanıp kendinizi gördüğünüzdendir.
Abdullah Parlıyan = Bu durum, sizin yeryüzünde haksızlıkla şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden dolayıdır.
Adem Uğur = Bu, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür.
Ahmed Hulusi = Bu, yeryüzünde haksız olarak sevinip şımarmanız ve kasılıp böbürlenmeniz yüzündendir.
Ahmet Tekin = Bu ceza, sizin, yeryüzünde, hak etmediğiniz halde çok sevinmenizden, şımarmanızdan ve kibirlenmenizden, kendinizde bir güç görerek, güvenerek serkeş, zorba, diktatör, güç ve iktidar sahibi olmanızdan kaynaklanmaktadır.
Ahmet Varol = 'Bu, yeryüzünde haksız yere şımarmanızdan ve böbürlenip azmanızdan dolayıdır.
Ali Bulaç = İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp azmanız ve azgınca ölçüyü taşırmanız dolayısıyladır.
Ali Fikri Yavuz = Size bu azap, yeryüzünde azgınlıkla sevinmenizden ve kibirlenmenizden dolayıdır.
Ali Ünal = (Saptırmasının ve azaba mahkûm etmesinin sebebi) şudur ki, dünyada haram– helâl, hakhukuk demeden zevklere dalıp neşeleniyor ve taşkınlık yapıyordunuz.
Bayraktar Bayraklı = Bu durum, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp taşkınlık yapmanızdan dolayıdır.
Bekir Sadak = (75-76) Onlara: «Iste bu, yeryuzunde haksiz yere simarmaniz ve boburlenmenizden oturudur. Temelli kalacaginiz cehenneme kapilarindan girin» denir. Buyuklenenlerin duragi ne kotudur!
Celal Yıldırım = Bu (kötü sonuç) sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp böbürlenmenizden ve ölçüyü kaçırıp taşkınlık yapmanızdandır.
Cemal Külünkoğlu = Bu durum, sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanızdan ve böbürlenmenizdendir.
Diyanet İşleri (eski) = (75-76) Onlara: 'İşte bu, yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve böbürlenmenizden ötürüdür. Temelli kalacağınız cehennem kapılarından girin' denir. Büyüklenenlerin durağı ne kötüdür!
Diyanet Vakfi = Bu, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür.
Edip Yüksel = Çünkü siz yeryüzünde gerçeğe dayanmadan seviniyor ve şımarıyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır = Bu şundan: Çünkü yeryüzünde haksızlıkla seviniyordunuz ve çünkü güveniyordunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bunun sebebi şudur. Çünkü siz, yeryüzünde haksızlıkla seviniyordunuz ve çünkü güveniyordunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Bunun sebebi şudur: Çünkü siz yeryüzünde haksız yere seviniyor ve güveniyordunuz.
Gültekin Onan = İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp azmaniz ve azgınca ölçüyü taşırmanız dolayısıyladır.
Harun Yıldırım = Bu, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür.
Hasan Basri Çantay = Size olan bu (azâb) şunlardır: (Çünkü) siz yer (yüzün) de haksız yere şımarıklık ediyor, (ahırdan çıkmış hayvanlar gibi çılgınca) taşkınlık gösteriyordunuz.
Hayrat Neşriyat = Bu (içinde bulunduğunuz azab) yeryüzünde haksız yere şımarıyor olmanızdan ve böbürlenmekte bulunmanızdan dolayıdır.
İbni Kesir = Bu; sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve böbürlenmenizden ötürüdür.
Kadri Çelik = İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere sevinip şımarmanız ve azgınca ölçüyü taşırmanız sebebiyledir.
Muhammed Esed = bu durum, sizin yeryüzünde hiçbir doğru(luk endişesi) taşımadan küstahça böbürlenmenizin ve kendinizi beğenmişliğinizin bir ürünüdür!
Mustafa İslamoğlu = Bunun nedeni, yeryüzünde hak etmediğiniz halde azıp şımarmanız ve kasıntılık yapmanızdır:
Ömer Nasuhi Bilmen = Sizin bu cezanız, yerde haksız yere pek fazla sevinir olmanızdan ve çok güvenir bulunmanızdan dolayıdır.
Ömer Öngüt = Bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanızdan, aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür.
Şaban Piriş = İşte bu, yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve boşuna böbürlenmeniz sebebiyledir.
Sadık Türkmen = Bütün bunlar yeryüzünde haksız yere şımarmış ve aşırı derecede kabarıp böbürlenmiş olmanız yüzündendir.
Seyyid Kutub = Bu durum sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizdendir.
Suat Yıldırım = Bu şaşırtmanın sebebi, dünyada haksız yere şımarıp kibirlenmeniz ve taşkınlık yapmanızdır.
Süleyman Ateş = "Bu durum, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve bölürlenmenizden ötürüdür."
Tefhim-ul Kuran = İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarıp azmanız ve azgınca ölçüyü taşırmanız dolayısıyladır.
Ümit Şimşek = Bütün bunlar, hakkınız olmadığı halde yeryüzünde şımarıp taşkınlık etmeniz yüzündendir.
Yaşar Nuri Öztürk = Bütün bunlar, yeryüzünde haksız yere sevinç şımarıklığına düşmeniz, kasılıp kabarmanız yüzündendir.
İskender Ali Mihr = İşte bu, sizin yeryüzünde haksız yere şımarmanız ve azmanız sebebiyledir.
İlyas Yorulmaz = İşte, içine düştüğünüz bu durum, yeryüzünde haksız yere övünmenizden ve taşkınlık göstermenizden dolayıdır.