وَمَا مِنْ غَائِبَةٍ فِي السَّمَاء وَالْأَرْضِ إِلَّا فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ
Ve mâ min gâibetin fîs semâi vel ardı illâ fî kitâbin mubîn(mubînin).
ve | : ve |
mâ | : şey, ne |
min gâibetin | : gaybten, gizli olandan |
fî es semâi | : semada, gökte |
ve el ardı | : ve yeryüzünde |
illâ | : ancak, den başka |
fî | : içinde |
kitâbin | : kitap |
mubînin | : apaçık, beyan edilmiş, açıklanmış |
Diyanet İşleri = Gökte ve yerde gâib (gizli) hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta (Levh-i Mahfuz’da) olmasın.
Abdulbaki Gölpınarlı = Gökte ve yeryüzünde hiçbir gizli şey yoktur ki apaçık kitapta tespît edilmemiş olsun.
Abdullah Parlıyan = Göklerde ve yerde gizli hiç birşey yoktur ki, apaçık bir kitapta tesbit edilmemiş olsun.
Adem Uğur = Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (levhi mahfuzda) bulunmasın.
Ahmed Hulusi = Semâda ve arzda, hiçbir gayb yoktur ki mubiyn kitapta (kâinat kitabında - varlıkta apaçık ortada) olmasın! (Gayb oluşu algılayana GÖREdir! Allâh dilerse istediğine, gayb hükmünden çıkartır. )
Ahmet Tekin = Gökte ve yerde göze görünmeyen saklı-gizli hiçbir şey yoktur ki, doğruları, hakkı ortaya koyan, kâinatın kayıt sicilinde, kanunlar ve ilkeler kitabında bilgi işlem merkezinde Levh-i Mahfuz’da yazılı olmasın.
Ahmet Varol = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
Ali Bulaç = Gökte ve yerde gizli olan hiç bir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın.
Ali Fikri Yavuz = Yerde ve gökte gizli hiç bir sır yoktur ki, açık bir kitabda (Levh-i Mahfuz’da) olmasın.
Ali Ünal = Gökte ve yerde (onlardan ve diğer bütün yaratıklardan) gizli hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir Kitap’ta muhakkak yer almış olmasın.
Bayraktar Bayraklı = Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta bulunmasın.
Bekir Sadak = Gokte ve yerde, gorulmeyen her sey suphesiz Kitabi mubindedir.
Celal Yıldırım = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki o açık ve açıklayıcı kitapta (yazılı) olmasın.
Cemal Külünkoğlu = Göklerde ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki (O'nun yarattığı âlem için koyduğu) yasalar ve ilkeler örgüsünde (Levh- i Mahfuz'da) yeri olmasın.
Diyanet İşleri (eski) = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
Diyanet Vakfi = Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın.
Edip Yüksel = Göklerde ve yerde gizli olan her şey, istisnasız apaçık bir kitaptadır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Ve Yerde, Gökte hiç bir gâib yoktur ki açık bir kitabda olmasın
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Gökte ve yerde açık bir kitapta bulunmayan hiçbir gizli şey yoktur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Lehv- i mahfuzda) bulunmasın.
Gültekin Onan = Gökte ve yerde gizli olan hiç bir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın.
Harun Yıldırım = Gökte ve yerde göze görünmeyen hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (levhi mahfuzda) bulunmasın.
Hasan Basri Çantay = Yerde ve gökde (en gizli) hiçbir gaaib müstesna olmamak üzere hepsi apaçık bir kitabdadır.
Hayrat Neşriyat = Çünki gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitabda (Levh-i Mahfûz’da) bulunmasın!
İbni Kesir = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitabta olmasın.
Kadri Çelik = Göklerdeki ve yeryüzündeki bütün bilinmez sırlar mutlaka apaçık kitaptadır.
Muhammed Esed = göklerde ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki (O'nun yarattığı alem için koyduğu) yasalar ve ilkeler örgüsünde yeri olmasın.
Mustafa İslamoğlu = Ne gökte ne de yerde gizli ve gizemli hiç bir şey yoktur ki, kesin ve net bir yazılım ve yasayla kayıt altına alınmamış olsun.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve gökte ve yerde bir gaib (bir gizlenmiş şey) yoktur ki, illâ apaçık bir kitapta (yazılmış)dır.
Ömer Öngüt = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz'da) bulunmasın.
Şaban Piriş = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta olmasın.
Sadık Türkmen = Gökte ve yeryüzünde olan gizli hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitap içine yazılıyor olmasın.
Seyyid Kutub = Göklerdeki ve yeryüzündeki bütün bilinmezler, tüm sırlar mutlaka apaçık kitapta yer alır.
Suat Yıldırım = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitapta yer almasın.
Süleyman Ateş = Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitapta olmasın.
Tefhim-ul Kuran = Gökte ve yerde gizli olan hiç bir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) olmasın.
Ümit Şimşek = Gokte ve yerde, gorulmeyen her sey suphesiz Kitabi mubindedir.
Yaşar Nuri Öztürk = Yerde ve gökte hiçbir gayb yoktur ki, açıklayıcı bir Kitap'ta olmasın.
İskender Ali Mihr = Ve gökte ve yeryüzünde gaib (gizli) ne varsa Kitab-ı Mübîn (Levh-i Mahfuz)’de vardır.
İlyas Yorulmaz = Aynı zamanda Rabbin, göklerde ve yerde neyin eksildiği de biliyor. Çünkü hepsi açık bir kitapta kayıtlıdır.