Önceki Ayet Sonraki Ayet  
27. Sûre Neml/74

 وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ

  Ve inne rabbeke le ya’lemu mâ tukinnu sudûruhum ve mâ yu’linûn(yu’linûne).

Kelime Karşılaştırma
ve : ve
inne : muhakkak
rabbe-ke : senin Rabbin
le : elbette, şüphesiz
ya’lemu : bilir
mâ tukinnu : gizli tutulan şeyler
sudûru-hum : onların südurları, göğüsleri
ve mâ yu’linûne : ve açıkladıkları şeyler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Şüphesiz senin Rabbin, onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa çıkardıklarını da mutlaka bilir.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve şüphe yok ki Rabbin, gönüllerinde gizlediklerini de bilir elbette, açığa vurduklarını da.

 Abdullah Parlıyan = Ve yine Rabbin, elbette onların kalplerinin neleri gizlediğini ve neleri açığa vurduğunu da bilmektedir.

 Adem Uğur = Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki senin Rabbin onların içlerinde sakladığını da, açığa vurduklarını da bilir.

 Ahmet Tekin = Rabbin, elbette onların gönüllerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Ahmet Varol = Şüphesiz Rabbin onların gönüllerinin gizlediğini de açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir.

 Ali Bulaç = Ve şüphesiz, senin Rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmektedir.

 Ali Fikri Yavuz = Şüphe yok ki, senin Rabbin, kalblerinin gizlediği kini ve açıkladıkları küfrü tamamen biliyor.

 Ali Ünal = Yine Rabbin, onlar göğüslerinin derinliklerinde neleri gizli tutuyor, neleri de açığa vuruyorlarsa hepsini mutlaka bilmektedir.

 Bayraktar Bayraklı = Rabbin, elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Bekir Sadak = suphesiz Rabbin onlarin gonullerinin gizlediklerini de, aciga vurduklarini da bilir.

 Celal Yıldırım = Hem gerçekten Rabbın, onların göğüslerinde neleri gizlediklerini ve neleri açığa vurduklarını elbette bilir.

 Cemal Külünkoğlu = Ve şüphesiz, senin Rabbin, onların gönüllerinde gizli tuttuklarını da, açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir.

 Diyanet İşleri (eski) = Şüphesiz Rabbin onların gönüllerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Diyanet Vakfi = Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Edip Yüksel = Ve Rabbin onların göğüslerinin gizlediğini de açığa vurduğunu da elbette bilir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Halbuki sîneleri ne gizliyor ve ne i'lân ediyorlar rabbın her halde hepsini biliyor

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Oysaki, Rabbin onların sineleri ne gizliyor ve ne açıklıyorlarsa hepsini mutlaka biliyor.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Rabbin elbette onların sinelerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Gültekin Onan = Ve şüphesiz, senin rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmekledir.

 Harun Yıldırım = Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Hasan Basri Çantay = Senin Rabbin, Onların sînelerinin saklamakda olduklarını da, açıklayageldiklerini de muhakkak biliyor.

 Hayrat Neşriyat = Ve muhakkak ki Rabbin, onların sîneleri neyi gizliyor ve neyi açıklıyorsa elbette bilir.

 İbni Kesir = Şüphesiz ki Rabbın; onların göğüslerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Kadri Çelik = Ve şüphesiz senin Rabbin, onların sinelerinin gizli tutmakta olduklarını da açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir.

 Muhammed Esed = Ve yine senin Rabbin onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa vurduğu şeyleri de bütünüyle bilmektedir;

 Mustafa İslamoğlu = Yine unutma ki, senin Rabbin onların kalplerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da elbette bilir.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve şüphe yok ki, senin Rabbin onların sinelerinin neyi sakladığını ve neyi ilan ettiklerini elbette bilir.

 Ömer Öngüt = Doğrusu Rabbin onların sinelerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir.

 Şaban Piriş = Rabbin, onların içlerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da elbette bilir.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz rabbin göğüslerinin gizlediklerini ve açığa vurduklarını bilir.

 Seyyid Kutub = Kuşku yok ki, senin Rabb'in onların gerek içlerinde sakladıkları ve gerekse açığa vurdukları tüm duyguları bilir.

 Suat Yıldırım = Rabbin, onların gerek sinelerinin sakladığı, gerek açığa vurdukları her şeyi tamamen bilmektedir.

 Süleyman Ateş = Ve Rabbin elbette onların göğüslerinin gizlediğini de, açığa vurduklarını da bilir.

 Tefhim-ul Kuran = Ve şüphesiz, senin Rabbin, onların sinelerinin gizli tutmakta olduklarını da, açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir.

 Ümit Şimşek = Rabbin onların gönüllerinde saklı olanı da bilir, açığa vurduklarını da.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve senin Rabbin, onların göğüslerinin sakladığını da açığa vurduğunu da çok iyi bilir.

 İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki senin Rabbin, şüphesiz onların göğüslerinde gizli olanı da açıkladıklarını da bilir.

 İlyas Yorulmaz = Elbetteki Rabbin onların göğüslerinin neyi sakladığını ve neyi açığa vurduğunu kesinlikle biliyor.