Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/73

 فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُنذَرِينَ

  Fanzur keyfe kâne âkibetul munzerîn(munzerîne).

Kelime Karşılaştırma
fanzur (fe unzur) : o zaman, artık, bak
keyfe : nasıl
kâne : oldu
âkibetu : akıbet, son
el munzerîne : uyarılanlar
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bak da gör, korkutulanların sonucu ne oldu.

 Abdullah Parlıyan = Bak da gör, uyarılanların sonucu ne oldu?

 Adem Uğur = Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak!

 Ahmed Hulusi = O uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak!

 Ahmet Tekin = Sorumluluk, hesap ve ceza hatırlatılarak uyarılıp da, doğru yola gelmeyenlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir bak, incele.

 Ahmet Varol = Uyarılanların sonlarının nasıl olduğuna bir bak!

 Ali Bulaç = Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

 Ali Fikri Yavuz = Şimdi bak, o korkutulanların akıbeti (helâk edilişleri) nasıl oldu?

 Ali Ünal = İşte, uyarılmış bulunan bu nesillerin sonu nasıl oldu bir bak!

 Bayraktar Bayraklı = Uyarılanların sonucunun ne olduğuna bir bak!

 Bekir Sadak = Uyarildigi halde yola gelmeyenlerin sonunun nasil olduguna bir bak!

 Celal Yıldırım = Artık sen, o uyarılanların sonunun ne olduğuna bir bak!

 Cemal Külünkoğlu = (72-73) Andolsun, biz onlara da uyarıcılar göndermiştik. Şimdi bak, uyarılıp ta yola gelmeyenlerin sonu ne oldu?

 Diyanet İşleri (eski) = Uyarıldığı halde yola gelmeyenlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak!

 Diyanet Vakfi = Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak!

 Edip Yüksel = Uyarılanların sonunun nasıl olduğuna bir bak.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sonra da bak o inzar edilenlerin akıbeti nasıl oldu?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sonra da bak o uyarılanların sonu nasıl oldu?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sonra da bak o uyarılanların sonu nasıl oldu?

 Gültekin Onan = Uyarılanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

 Harun Yıldırım = Uyarılanların âkıbetinin ne olduğuna bir bak!

 Hasan Basri Çantay = Bak, o korkutulanların akıbeti nice oldu!

 Hayrat Neşriyat = Artık bak, o korkutulanların âkıbeti nasıl oldu?

 İbni Kesir = Bir bak; uyarılanların akıbeti nice oldu.

 Kadri Çelik = Uyarılıp korkutulanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak!

 Muhammed Esed = Bak şu uyarılmış olanların haline!

 Mustafa İslamoğlu = dön de bir bak şu uyarılmış olanların akıbeti nasılmış?

 Ömer Nasuhi Bilmen = (72-74) Yemin olsun ki, onların içinde korkutucular göndermiş idik. Artık bak, o korkutulmuş olanların akibetleri nasıl oluverdi? Allah'ın ihlâsa erdirilmiş olan kulları müstesna.

 Ömer Öngüt = Bak! O uyarılanların sonu nasıl oldu?

 Şaban Piriş = Uyarılanların sonu nasıl oldu bir bak!

 Sadık Türkmen = Bak, uyarılanların sonu nasıl oldu!

 Seyyid Kutub = Bak, o uyarılanların sonu nice oldu.

 Suat Yıldırım = İşte bak ve düşün: O uyarılanların âkıbeti nice oldu?

 Süleyman Ateş = Bak, o uyarılanların sonu nice oldu.

 Tefhim-ul Kuran = Uyarılıp korkutulanların nasıl bir sona uğradıklarına bir bak.

 Ümit Şimşek = Şimdi bak, uyarılanların sonu ne oldu?

 Yaşar Nuri Öztürk = Bir bak, nasıl oldu uyarılanların sonu!

 İskender Ali Mihr = O zaman uyarılanların akıbetleri nasıl oldu, bak!

 İlyas Yorulmaz = Bak bakalım, uyarılanların sonu nasıl olmuş.