وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا أَيُّ الْفَرِيقَيْنِ خَيْرٌ مَّقَامًا وَأَحْسَنُ نَدِيًّا
Ve izâ tutlâ aleyhim âyâtunâ beyyinâtin kâlellezîne keferû lillezîne âmenû eyyul ferîkayni hayrun makâmen ve ahsenu nediyyâ(nediyyen).
ve izâ tutlâ | : ve okunduğu zaman |
aleyhim | : onlara |
âyâtu-nâ | : âyetlerimiz |
beyyinâtin | : beyan edilerek, ispat vasıtaları olarak |
kâle | : dedi |
ellezîne | : onlar, olan kimseler |
keferû | : inkâr edenler, kâfir olanlar |
li ellezîne âmenû | : âmenû olanlara |
eyyu | : hangisi |
el ferîkayni | : iki fırka, iki grup |
hayrun | : daha hayırlı |
makâmen | : makam |
ve ahsenu | : ve daha güzel |
nediyyen | : meclis, toplantı yeri |
Diyanet İşleri = Âyetlerimiz kendilerine apaçık bir şekilde okunduğu zaman, inkâr edenler, inananlara, “İki topluluktan hangisinin bulunduğu yer daha hayırlı meclis ve mahfili daha güzeldir?” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlara âyetlerimiz, apaçık okununca kâfir olanlar, iki bölükten dediler, hangisinin durağı daha hayırlı, meclisi daha güzel?
Abdullah Parlıyan = Kendilerine ayetlerimiz açık bir şekilde okunduğu zaman, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler iman edenlere: “Bu iki insan topluluğundan, konum olarak hangisi daha üstün ve güçlü, meclis ve topluluk bakımından hangisi daha güzeldir?” deyip duruyorlar.
Adem Uğur = Kendilerine âyetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkâr edenler, iman edenlere: İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir? dediler.
Ahmed Hulusi = Onlara delillerimiz açık açık okunup bildirildiğinde, hakikat bilgisini inkâr edenler, iman edenlere: "İki fırkanın hangisi makam itibarıyla daha hayırlı ve meclisi daha iyidir?" dedi.
Ahmet Tekin = Kendilerine açık seçik âyetlerimiz okunduğu zaman, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar ile küfre sapanlar, iman edenlere:'İki zümreden hangisinin mevki ve makamı daha hayırlı, danışma meclisleri daha güzeldir?' derler.
Ahmet Varol = Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda inkâr edenler iman edenlere derler ki: 'İki gruptan hangisi makam bakımından daha iyi ve topluluk bakımından daha güzeldir?.'
Ali Bulaç = Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda, o inkâr edenler, iman edenlere derler ki: "İki gruptan hangisi, makam bakımından daha iyi, topluluk bakımından daha güzeldir?"
Ali Fikri Yavuz = Âyetlerimiz kendilerine açık olarak tecvid üzere okunduğu zaman, o inkâr edenler, iman edenlere dediler ki: “- Bu iki zümreden (mümin ve kâfirlerden) hangisi mevki bakımından daha iyi, meclis ve topluluk itibariyle daha güzeldir?”
Ali Ünal = Gerçeği apaçık gösteren ve her bakımdan anlaşılır âyetlerimiz insanlara okunduğunda o küfredenler, iman edenlere “Şöyle bir bakın,” diyorlar, “siz ve biz, evet hangimiz makam ve mevkî bakımından, sahip bulunduğumuz evler, meskenler açısından daha üstün, topluluk olarak daha muteberiz; hangimizin meclisleri, toplantıları daha şaşaalı?”
Bayraktar Bayraklı = Onlara âyetlerimiz apaçık okunduğu zaman, inkâr edenler inananlara, “Hangi grubun makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir?” dediler.
Bekir Sadak = Ayetlerimiz kendilerine okununca, kafir olanlar iman edenlere: -Bu iki gruptan hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir? dediler.
Celal Yıldırım = Âyetlerimiz kendilerine açık seçik okunduğu zaman o inkâr edenler, imân edenlere derler ki, «bu iki topluluktan hangisinin makamı daha iyi, meclis ve mahfilce daha güzeldir?»
Cemal Külünkoğlu = Ayetlerimiz kendilerine apaçık bir şekilde okunduğu zaman, inkârcılar, inananlara: “(Bu) iki topluluktan konum olarak hangisi daha üstün ve güçlü, hangisi daha seçkindir?” dediler.
Diyanet İşleri (eski) = Ayetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman inkar edenler inananlara: 'Bu iki takımın hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir?' derler.
Diyanet Vakfi = Kendilerine âyetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkâr edenler, iman edenlere: İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir? dediler.
Edip Yüksel = Kendilerine ayetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman inkar edenler inananlara, 'Hangimiz daha gönençli ve hangimiz sayısal üstünlüğe sahiptir,' derler.
Elmalılı Hamdi Yazır = Âyetlerimiz kendilerine açık açık tecvid üzere okunduğu vakıt da o küfredenler dediler ki iyman edenlere: «bu iki ferikin hangisi makamca daha iyi ve meclis-ü mahfilce daha güzel?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ayetlerimiz kendilerine açık açık tecvidli okunduğu zaman da o küfredenler iman edenlere: «Bu iki topluluktan hangisi makamca daha iyi ve meclis olarak daha güzel?» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Âyetlerimiz kendilerine apaçık okunduğu zaman, o inkâr edenler, iman edenlere dediler ki : «Bu iki zümreden (Mümin ve kâfirlerden) hangisi mevki bakımından daha iyi, meclis ve topluluk itibariyle daha güzeldir?»
Gültekin Onan = Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğunda, o küfredenler, inananlara derler ki: "İki gruptan hangisi, makam bakımından daha iyi, topluluk bakımından daha güzeldir?"
Harun Yıldırım = Kendilerine âyetlerimiz ayan beyan okunduğu zaman inkâr edenler, iman edenlere: İki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve topluluğu daha güzeldir? dediler.
Hasan Basri Çantay = Kendilerine açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman küfr (-ü inkâr) eden o adamlar mü'minlere: «İki zümreden hangisi ikaametgâh i'tibariyle daha hayırlı, meclis ve topluluk bakımından daha güzeldir?» dediler.
Hayrat Neşriyat = İnkâr edenler ise, kendilerine âyetlerimiz (dünyada) açık açık okunduğu zaman, îmân edenlere: 'O iki topluluktan (Mü’min ve kâfirlerden) hangisi makam cihetiyle daha hayırlı ve meclis i'tibârıyla daha güzeldir?' dedi(ler).
İbni Kesir = Ayetlerimiz kendilerine açıkça okunduğu zaman; küfreden o adamlar mü'minlere: Bu iki takım insanın hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir? derler.
Kadri Çelik = Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanlar, iman edenlere, “İki gruptan hangisi, makam bakımından daha iyi, topluluk bakımından daha güzeldir?” derler.
Muhammed Esed = Hal böyleyken, ne zaman ayetlerimiz bütün açıklığıyla kendilerine ulaştırılsa, hakkı inkara şartlanmış olan kimseler imana erişenlere: "(Bu) iki insan topluluğundan konum olarak hangisi daha üstün ve güçlü, topluluk olarak hangisi daha iyi/daha seçkindir?" diye sorup dururlar.
Mustafa İslamoğlu = Ne ki, hakikatin apaçık belgeleri olan ayetlerimiz ne zaman kendilerine ulaştırılsa, küfürde ısrar edenler imanda sebat edenlere şöyle sorarlar: "Bu iki guruptan hangisi konumca daha üstün ve hangisi daha hatırlı bir çevreye mensupmuş?!
Ömer Nasuhi Bilmen = Onlara âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman kâfir olanlar, imân etmiş olanlara dedi ki: «İki fırkadan hangisi makamca daha hayırlıdır, meclisce daha güzeldir?»
Ömer Öngüt = Âyetlerimiz kendilerine açık açık okunduğu zaman kâfirler iman edenlere: “Bu iki topluluktan hangisinin mevki ve makamı daha hayırlı, meclis ve topluluğu daha güzeldir?” dediler.
Şaban Piriş = Ayetlerimiz kendilerine okununca, kafir olanlar iman edenlere: -Bu iki gruptan hangisinin makamı daha iyi ve yeri daha güzeldir? dediler.
Sadık Türkmen = Açik Açik ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, inkârcı kimseler, iman edenlere dediler ki: “İki topluluktan hangisinin makamı daha hayırlı ve meclisi daha değerlidir?”
Seyyid Kutub = Açık ayetlerimiz okunduğu zaman kâfirler, mü'minlere «Hangimizin sosyal konumu daha üstün, hangimizin itibarı daha yüksektir» derler.
Suat Yıldırım = Âyetlerimiz kendilerine açık açık okunduğu zaman o kâfirler iman edenlere dediler ki: (Bu uhrevî ve manevî halleri bir tarafa bırakalım, dünya hayatının realitesine bakalım) "Bu iki zümreden, mümin ve kâfirlerden hangisinin makamı daha üstün, grup ve topluluğu daha muteberdir?"
Süleyman Ateş = Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman, inkâr edenler, inananlar için "İki topluluktan hangisinin makamı daha hayırlı, meclisi (mevkii) daha güzeldir?" derler.
Tefhim-ul Kuran = Onlara apaçık olan ayetlerimiz okunduğunda, o küfre sapanlar, iman edenlere derler ki: «İki gruptan hangisi, makam bakımından daha iyi, topluluk bakımından daha güzeldir?»
Ümit Şimşek = Kendilerine apaçık âyetlerimiz okunduğunda, inkâr edenler iman edenlere dediler ki: 'Bu iki topluluktan hangisi daha üstün bir mevki ve toplum içinde?'
Yaşar Nuri Öztürk = Onlara ayetlerimiz açık seçik okunduğunda, inkâr edenler inananlara şöyle derler: "İki zümreden hangisi makamca daha üstün, meclisçe daha güzel?"
İskender Ali Mihr = Ve âyetlerimiz, onlara beyan edilerek okunduğu zaman, kâfirler âmenû olanlara (şöyle) dediler: “İki gruptan hangisi, makam bakımından daha hayırlı ve meclis bakımından daha güzel?”
İlyas Yorulmaz = Apaçık ayetlerimiz onlara okunduğunda, ayetlerimizi inkar edenler, iman etmiş olanlara “İki guruptan (inananlarla, inkar edenler) hangisinin dünyadaki konumu daha hayırlı ve görünüş olarak daha güzel” diye sorarlardı.