وَإِن مِّنكُمْ إِلَّا وَارِدُهَا كَانَ عَلَى رَبِّكَ حَتْمًا مَّقْضِيًّا
Ve in minkum illâ vâriduhâ, kâne alâ rabbike hatmen makdıyyâ(makdıyyen).
Diyanet İşleri = (Ey insanlar!) Sizden cehenneme varmayacak hiç kimse yoktur. Rabbin için bu, kesin olarak hükme bağlanmış bir iştir.
Abdulbaki Gölpınarlı = Sizden bir tek kişi bile yoktur ki oraya uğramasın; bu, Rabbinin takdîr ettiği bir şeydir.
Abdullah Parlıyan = İçinizde o cehenneme uğramayacak hiçbir kimse yoktur, yani hepiniz o cehennemi göreceksiniz. Rabbinin olup bitmiş hükmü budur.
Adem Uğur = İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Ahmed Hulusi = Sizden Cehennem'e uğramayacak hiç kimse yoktur! Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.
Ahmet Tekin = İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin icrası kesinleşmiş bir hükmüdür.
Ahmet Varol = Sizden oraya uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.
Ali Bulaç = Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır.
Ali Fikri Yavuz = İçinizden hiç biri istisna edilmemek üzere mutlaka Cehennem’e varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür. (Ancak Cennetlikler yanmadan geçecekler, Cehennemlikler ise ateşe düşeceklerdir.)
Ali Ünal = (Ey insanlar!) Sizden hiç kimse yoktur ki, Cehennem’e uğramayacak olsun. Bu, Rabbinin katında üzerine ‘mühür basılmış’ bir hükümdür.
Bayraktar Bayraklı = Ey tekrar dirilişi inkâr edenler! İçinizden oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Bekir Sadak = Sizden cehenneme ugramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayi uzerine aldigi kesinlesmis bir hukumdur.
Celal Yıldırım = Hem sizden hiçbir kimse yoktur ki Cehennem'e uğramış olmasın. Bu, Rabbın yanında kesin hükme bağlanmıştır.
Cemal Külünkoğlu = (Ey insanlar!) Aranızda cehenneme uğramayacak (onu görebilecek bir noktaya ulaşmayacak) hiç kimse yoktur. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.
Diyanet İşleri (eski) = Sizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.
Diyanet Vakfi = İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Edip Yüksel = İçinizden oraya gelmeyecek yoktur; bu, Rabbinin gerçekleştireceği kesin bir karardır.
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem içinizden hiç biri yoktur ki mutlak ona varacak olmasın ve bu rabbının uhdesine vacib kıldığı bir kazıyyei mahkeme olmuştur
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = İçinizden oraya varmayacak hiçbir kimse yoktur ve bu, Rabbinin üstlenmiş olduğu kesinleşmiş bir hükümdür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Gültekin Onan = Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır.
Harun Yıldırım = İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Hasan Basri Çantay = Sizden hiç biriniz müstesna olmamak üzere ille oraya (cehenneme) uğrıyacakdır. Bu, Rabbinin üzerine kat'i olarak aldığı, kazaa etdiği (bir şey) dir.
Hayrat Neşriyat = Hem sizden oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. (Bu,) Rabbinin kendi üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.
İbni Kesir = Sizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbının yapmayı üzerine aldığı kesin bir hükümdür.
Kadri Çelik = Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Muhammed Esed = Ve sizin her biriniz onu görebilecek bir noktaya varacaksınız: Bu, Rabbin katında yerine getirilmesi gerekli bir hükümdür.
Mustafa İslamoğlu = Başka yolu yok; (siz ey cehennemlikler) mutlaka her biriniz oraya varacaksınız: Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve sizden bir kimse yoktur ki, illâ oraya uğrayacaktır. Bu, Rabbin tarafından hükm ve kaza buyurulmuş bir şeydir.
Ömer Öngüt = İçinizden cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Şaban Piriş = Sizden ona uğramayacak kimse yoktur. Bu Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesin bir hükümdür.
Sadık Türkmen = Sizden oraya uğramayacak yoktur. Bu Rabbinin üzerine aldığı kesinleşmiş bir karardır.
Seyyid Kutub = Aranızda cehenneme uğramayacak hiç kimse kalmayacaktır. Bu Rabbinin kesinleşmiş bir hükmüdür.
Suat Yıldırım = Sizden hiç kimse yoktur ki cehenneme varmasın. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Süleyman Ateş = İçinizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin üzerine aldığı kesin borçtur.
Tefhim-ul Kuran = Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır.
Ümit Şimşek = İçinizde oradan geçmeyecek kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesinleşmiş hükmüdür.
Yaşar Nuri Öztürk = İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbin üzerinde kesinleşmiş bir hükümdür.
İskender Ali Mihr = Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.
İlyas Yorulmaz = (Ey insanlar) Sizden her kez o cehenneme mutlaka varacak. Bu Rabbinin kesin hükmüdür.