الَّذِينَ آمَنُوا بِآيَاتِنَا وَكَانُوا مُسْلِمِينَ
Ellezîne âmenû bi âyâtinâ ve kânû muslimîn(muslimîne).
ellezîne | : o kimseler, onlar |
âmenû | : âmenû oldular, hayattayken Allah’a ulaşmayı dilediler |
bi âyâti-nâ | : âyetlerimize |
ve kânû | : ve oldular |
muslimîne | : teslim olanlar, müslümanlar |
Diyanet İşleri = (68-69) (Allah, şöyle der:) “Ey âyetlerimize iman eden ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur, siz üzülmeyeceksiniz de.”
Abdulbaki Gölpınarlı = O kullarım, inananlardır delillerimize ve onlar, teslîm olanlardır.
Abdullah Parlıyan = O kullarım ki, ayetlerime inanmışlar ve müslüman olmuşlardır.
Adem Uğur = Onlar âyetlerimize inanan ve müslüman olan (kullarım) idiler.
Ahmed Hulusi = Onlar ki varlıklarındaki işaretlerimize iman ettiler ve teslimi kabul edenlerden oldular. . .
Ahmet Tekin = Benim kullarım, âyetlerimize inananlar ve İslâm’ı yaşayan müslümanlardır.
Ahmet Varol = Onlar ayetlerimize iman etmiş ve Müslüman olmuşlardır.
Ali Bulaç = "Ki onlar, benim ayetlerime iman edenler ve müslüman olanlardır."
Ali Fikri Yavuz = (Bunlar) o kimselerdir ki, ayetlerimize iman edib de (Allah’ın hükümlerine) boyun eğmişlerdi.
Ali Ünal = O kullarım ki, bütün âyetlerimize iman etmiş ve bütün varlıklarıyla Bize teslim olmuşlardır.
Bayraktar Bayraklı = “Bunlar, âyetlerimize inanan ve Müslüman olan kullarımdır.”
Bekir Sadak = Bunlar, ayetlerimize inanmis ve kendilerini Bize vermislerdir.
Celal Yıldırım = O kullar ki, âyetlerimize inandılar ve (bize, buyruklarımıza) teslimiyet gösterdiler.
Cemal Külünkoğlu = (68-69) (O gün Allah şöyle buyurur:) “Ey ayetlerimize iman eden ve Müslüman olan kullarım! Bugün sizin için korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz de.”
Diyanet İşleri (eski) = Bunlar, ayetlerimize inanmış ve kendilerini Bize vermişlerdir.
Diyanet Vakfi = (68-69) Ey âyetlerimize inanan ve müslüman olan kullarım! Bugün size korku yoktur. Sizler üzülmeyeceksiniz de.
Edip Yüksel = Ayetlerime inananlar ve teslim olanlar,
Elmalılı Hamdi Yazır = Benim âyetlerime iyman edip de halîs müsliman olan kullarım
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Benim ayetlerime iman edip de samimi müslüman olan kullarım!
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (68-69) Allah, takva sahiplerine şöyle nida eder: «Ey âyetlerimize imân edip müslüman olan kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur ve siz üzülmeyeceksiniz.
Gültekin Onan = Ki onlar benim ayetlerime inananlar ve müslüman olanlardır.
Harun Yıldırım = “Ki onlar, benim ayetlerime iman edenler ve müslüman olanlardır.”
Hasan Basri Çantay = (68-69) Ey benim âyetlerime îman edib de müslüman olan kullarım, bugün size hiçbir korku yokdur. Siz mahzun da olmayacaksınız.
Hayrat Neşriyat = Onlar ki, âyetlerimize îmân ettiler ve Müslüman kimseler oldular.
İbni Kesir = Onlar ki; ayetlerimize iman etmiş ve müslüman olmuşlardır.
Kadri Çelik = Onlar, ayetlerimize inanmış ve Müslüman olmuşlardır.
Muhammed Esed = (Siz ey) mesajlarımıza iman etmiş ve kendilerini Bize teslim etmiş olanlar!
Mustafa İslamoğlu = (Ey) ayetlerimize iman eden ve kayıtsız şartsız teslim olanlar:
Ömer Nasuhi Bilmen = Öyle kullar ki, Bizim âyetlerimize imân ettiler ve müslüman oldular.
Ömer Öngüt = Onlar âyetlerimize inanmış ve müslüman olmuşlardı.
Şaban Piriş = -Ayetlerimize iman edenler ve teslim olanlar!
Sadık Türkmen = Bunlar ayetlerimize inandılar ve teslim olarak gereğini yerine getirmeye çalıştılar.
Seyyid Kutub = Onlar, ayetlerimize inanmış ve müslüman olmuş kullarımdı.
Suat Yıldırım = Ne mutlu onlara ki onlar, âyetlerimize inanmış ve Allah’a itaat etmişlerdir.
Süleyman Ateş = Onlar, âyetlerimize inanmış ve müslüman olmuş (kullarım) idiler.
Tefhim-ul Kuran = «Ki onlar, benim ayetlerime iman edenler ve müslüman olanlardır.»
Ümit Şimşek = Onlar, âyetlerimize iman etmiş ve hakka teslim olmuş kimselerdir.
Yaşar Nuri Öztürk = Onlar, ayetlerimize iman edip müslüman olmuşlardı.
İskender Ali Mihr = Onlar ki âyetlerimizle âmenû olmuşlardır ve (Allah’a) teslim olmuşlardır.
İlyas Yorulmaz = Çünkü onlar iman etmiş ve Rablerine teslim olmuşlardır.