قَالَ إِنَّ هَؤُلاء ضَيْفِي فَلاَ تَفْضَحُونِ
Kâle inne hâulâi dayfî fe lâ tefdahûni.
kâle | : dedi |
inne | : muhakkak |
hâulâi | : bunlar |
dayfî | : benim misafirlerim |
fe lâ tefdahû-ni | : artık beni mahçup etmeyin |
Diyanet İşleri = Lût, dedi ki: “Şüphesiz bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni rezil etmeyin.”
Abdulbaki Gölpınarlı = Lût, bunlar benim konuklarım dedi, onlara karşı utandırmayın beni.
Abdullah Parlıyan = Lût: “Bunlar benim konuklarım” dedi “Beni utandırmayın.
Adem Uğur = (Lût) onlara "Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın;
Ahmed Hulusi = (Lût) dedi ki: "Bu kişiler benim misafirlerimdir. . . Beni utandırmayın. "
Ahmet Tekin = Lût:'Bunlar benim misafirlerim. Onlara kötü davranarak beni ayıplanacak duruma düşürmeyin.' dedi.
Ahmet Varol = (Lut) dedi ki: 'Bunlar benim konuklarımdır. Beni rezil etmeyin.
Ali Bulaç = (Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp dillere düşürmeyin" dedi.
Ali Fikri Yavuz = Lût (o gelen mütecâvizlere) dedi ki: “- Hakikaten bunlar benim misafirlerimdir, beni rüsvay etmeyin.
Ali Ünal = Lût, onlara dedi: “Bunlar, benim misafirlerim. Ne olur, beni mahcup etmeyin.
Bayraktar Bayraklı = Lût onlara, “Bunlar benim misafirlerimdir. Sakın beni utandırmayınız!”
Bekir Sadak = (68-69) Lut: «Bunlar benim konuklarimdir, onlara karsi beni rusvay etmeyin, Allah'tan korkun, beni utandirmayin» dedi.
Celal Yıldırım = O da «şüpheniz olmasın ki, bunlar benim konuklarımdır; beni rüsvay etmeyin ;
Cemal Külünkoğlu = (68-69) (Lut şöyle) seslendi: “Bakın, bunlar benim konuklarımdır, sakın beni utandırmayın! Allah'a karşı gelmekten sakının, beni rezil etmeyin!” dedi.
Diyanet İşleri (eski) = (68-69) Lut: 'Bunlar benim konuklarımdır, onlara karşı beni rüsvay etmeyin, Allah'tan korkun, beni utandırmayın' dedi.
Diyanet Vakfi = (68-69) (Lût) onlara «Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; Allah'tan korkun, beni rezil etmeyin!» dedi.
Edip Yüksel = 'Bunlar konuklarımdır, sakın beni utandırmayın.'
Elmalılı Hamdi Yazır = Amanın dedi onlar benim müsafirlerim, artık beni rüsvay etmeyin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Lut onlara: «Aman ha, onlar benim konuklarımdır; artık beni rezil etmeyin.
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Lût, kavmine şöyle dedi: «Bunlar benim misafirlerimdir, beni rüsvay etmeyin.»
Gültekin Onan = (Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp dillere düşürmeyin" dedi.
Harun Yıldırım = Dedi ki: "Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın.”
Hasan Basri Çantay = (Lût) dedi ki: «Hakıykat bunlar benim müsâfirlerimdir. Binâenaleyh beni rüsvay etmeyin».
Hayrat Neşriyat = (Lût) dedi ki: 'Doğrusu bunlar benim misâfirlerimdir; artık beni mahcûb etmeyin!'
İbni Kesir = Dedi ki: Bunlar benim konuklarımdır, onlara karşı beni mahcub etmeyin.
Kadri Çelik = (Lut onlara,) “Bunlar benim konuğumdur, beni utandırmayın” dedi.
Muhammed Esed = (Lut) seslendi: "Bakın, bunlar benim konuklarım;" dedi, "beni utandırmayın,
Mustafa İslamoğlu = (Lut) dedi ki: "Bakın, onlar benim konuklarımdır! Sakın bir rezalet çıkarayım demeyin!
Ömer Nasuhi Bilmen = (67-69) Ve şehir ahalisi birbirini müjdeliyerek geldiler. (Hazret-i Lût) Dedi ki: «Şüphe yok, onlar benim misafirlerimdir. Artık beni rüsvay etmeyin. Ve Allah'tan korkun ve beni utandırmayın.»
Ömer Öngüt = Lut onlara dedi ki: “Bunlar benim misafirlerimdir, onlara karşı beni mahçup edip utandırmayın. ”
Şaban Piriş = Lût: -Bunlar benim misafirlerim, beni rezil etmeyin, dedi.
Sadık Türkmen = Dedi ki: “Bunlar benim konuğumdur, beni mahcup etmeyin!
Seyyid Kutub = Lût onlara dedi ki; «Bunlar benim konuklarımdır, sakın beni onlar karşısında rezil etmeyiniz.»
Suat Yıldırım = (68-69) "Bunlar benim misafirlerim!" dedi, "Ne olur beni mahcûp etmeyin. Allah’tan korkun da beni rüsvay etmeyin."
Süleyman Ateş = (Lût onlara): "Bunlar benim konuğumdur, dedi, beni mahcubetmeyin!"
Tefhim-ul Kuran = (Lut onlara) «Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp dillere düşürmeyin» dedi.
Ümit Şimşek = Lût 'Bunlar benim konuklarım,' dedi. 'Beni utandırmayın.
Yaşar Nuri Öztürk = Lût dedi: "Bunlar benim konuklarımdır, aman beni utandırmayın!"
İskender Ali Mihr = (Lut a.s) şöyle dedi: “Muhakkak ki; bunlar benim misafirlerimdir. Artık beni mahçup etmeyin(utandırmayın).”
İlyas Yorulmaz = Lut onlara “Bunlar benim misafirlerim. Beni utandıracak bir şey yapmayın”